Akıl oyunu
902 Okunma, 1 Yorum
Ergün Diler - Takvim
Süleyman Karagülle

05/08/2017

1- Akıl oyunu

ABD’de silah fabrikaları 24 saat çalışıyor. Yarın kapımızı çalacaklar.

- ABD silah üretiyor. Ülkelere zorla satıyor. Sonra da zorla savaşın diyecek. Silahlananlar ya silahlarını satanlara çevirirlerse?  Bonaparte “savaş kendisini finanse etmelidir” demiş. Silahı kullanmayı bilmiyorsan işe  yaramaz. Biliyorsan artık herkes senden korkar. Silah satanlar, izinleri olmadan silahı kullanamayacak tedbirler alıyorlar ama ona çözümler bulunuyor.  Savaş hep devam edecektir.  Birileri galip gelecek birileri yenilecektir.

 

2-Yolun başı

Taraflar hazırlanıyor, dolar, İpekyolu,  petrol  ve silah ile hazırlık yapılmaktadır. Türkiye’nin kapısını çalacaklar, kimin yanında olursa o kazanacaktır.

-Üçüncü cihan savaşının çıkması için İslam alemini bölmek gerekir. İran ve Türkiye bölünmezse  İslam alemi bölünmez ve üçüncü cihan savaşı çıkmaz.  Biz bunları onlarca yıl önce yazdık. Bugün de bu böyledir. Silah, dolar, petrol ve İpekyolu savaşı kazanmak için yeterli değildir. Savaşı  kazanmak için;

a) Haklının yanında olmak

b) Halkta savaşma azminin bulunması

c) Öz üretimle yaşayabilme yani dayanabilme

d)Silahı kullanma eğitimine sahip olma

gereklidir.

 

3- Kritik yol

Türkiye’deki olaylar, dışarıdan oynanıyor. Türkiye’deki oyuncular farkında olmayabilir.

- Türkiye’de iki grup insan  vardır. Batı uygarlığına karşı olan grubu oluşturanlar yenilmiş, kendi evlerine çekilmiş, etkisiz, zavallı kimselerdir. Batılılaşma arzusunu duyan insanlar ise batı ekollerinden birini seçiyor ve diğer grubu oluşturuyorlar. Her şey batının bir ekolüne hizmet ediyor. Kendilerinin her hangi bir görüş ve planları yoktur. Onların temsilcisi olarak hareket etmektedirler. Ne  var ki bu grupların hepsi doların eseridir. Sermaye’nin emrindedirler. Biz 1961’de bunun farkına vardık. Onlarla oynamak için halkı organize etmeye başladık. Dolar bizi yendi onların yanına geçtiler. Evet, Sermaye de bürokrasi de yenilecek, halk hâkimiyeti gelecektir. Tarihi gelişme böyledir. İlahi kitaplar böyle söylüyor.

 

4- Dikkati dağıtmayalım

Silah  para çatışması Pakistan’da da devam ediyor. Başbakan Navaz Şerif istifa etti, İngiliz tarafı idi. Kardeşi olan aday Şahbaz Şerif ABD tarafıdır.

- Sermaye oyunu ne kadar açık oynuyor. İki kardeşten başkasını Pakistan’da bulamıyor. 1960’ta biz Sermaye’nin iki taşeronun çatışması olduğunu anladık. İkisini birleştiren  kooperatif kurduk. Erbakan bunu çok iyi kavradı ve timsahın iki çenesini yerinden etti.

 

 

NOT: Yazıda yer alan italik ifadeler Süleyman Karagülle’ye aittir.

 

Yorum: 

Dayanışma ve çatışma arasında kalan İnsanlık

Canlılarda bir tür içinde dayanışma, türler arasında ise çatışma vardır. İnsanlar arasında  hem dayanışma hem  çatışma vardır. Canlılarda türler arasında çatışma ile  denge sağlanmıştır. Türler sayılarını çoğaltmak isterler. Başka türler onları yem olarak kullanıp sayılarını azaltır. Denge böyle sağlanır.

İnsanlar değişik uluslara ayrılır.  Her ulus bir tür benzeridir. İçte dayanışma, diğer devletler arasında çatışma vardır.    İbrahim Peygamber’den sonra bu çatışma uluslar arasında değil de iyilerle kötüler arasında olarak düzenlenmeye başladı  ve Kuran ırka veya değişik görüşlere dayanan savaş yerine mikroplarla diğer canlılar arası savaş benzeri savaşı esas almıştır.

Hakem kararlarına uyanlar barış içinde yaşarlar. Uymayanlar şirk içinde olur ve Müslimlerle yani barışçılarla savaşırlar.  Sonuç; Sermaye de bürokrasi de sona erecek, İslam düzeni, Kuran nuru insanlığa hakim olacak.       

 

 

Süleyman Karagülle


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
07.08.2017
12:35


1967...1968...1969...AKEVLER 51 YILDIR ÇALIŞIYOR...2015...2016...2017

BİZLER ÇALIŞIYOR VE YENİ İSLÂM MEDENİYETİ’Nİ KURUYORUZ...

SİZLERİ DE ÇALIŞMALARIMIZA DÂVET EDİYORUZ; BUYURUN, BİRLİKTE ÇALIŞALIM...

ADİL DÜZEN 925

“ADİL DÜZEN” III. BİNYIL MEDENİYETİ PROJESİDİR

“VE BİZE DÜŞEN SADECE MÜBÎN/AÇIK TEBLİĞDİR.” (KUR’AN; Yâsin Sûresi, 36/17)

Haftalık Seminer Dergisi; 925. Hafta - 05 Ağustos 2017 - Fiyatı: www.akevler.orga tıklamak!

BU DERGİYİ HER HAFTA OKUTABİLİR.. ÇOĞALTABİLİR.. DAĞITABİLİRSİNİZ...

“ADİL DÜZEN” UYGULAMALARI YAPMAK İÇİN BİZLERE DANIŞABİLİRSİNİZ...

 

*KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİ; 925. SEMİNER

“HİÇ BİLENLER İLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU?”      (KUR’AN; Zümer Sûresi, 39/9)

İ L İ M  TALEP ETMEK HER MÜSLÜMANIN ÜZERİNE FARZDIR.”      (Hadis)

Adres: AKEVLER İSTANBUL KOOPERATİFLERİ MERKEZİ,  Zafer Mah. Coşarsu Sk. No: 29 YENİBOSNA / İSTANBUL    Tel: (0212) 452 76 51

Tefsir Seminer Notları Yenibosna’da Cumartesi akşamları okunup tartışılmaktadır.

GAYEMİZ: Bu “SEMİNER NOTLARI”nın İstanbul, Türkiye ve bütün dünyada “OKUNMASI, ANLAŞILMASI VE UYGULANMASI”DIR. - ADİL DÜZEN ÇALIŞANLARI

 

***

 

*“ADİL DÜZEN” DERSLERİ/YORUMLARI

DEVLETİMİZ NASIL YAPILANMALI?

ORDUMUZ NASIL YAPILANMALI?

Süleyman KARAGÜLLE

 

***

 

*SEBÎLU’R-REŞÂD” / MAKALELER

Kudüs, Mescid-i Aksa, mescitler, camiler ve …

Büyük Kudüs Mitingi vesilesiyle hatırlatmalar

KUDÜS için çözümümüz var kardeşim; VAR…

Reşat Nuri EROL

 

***

 

KEHF SÛRESİ - 7. Hafta

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي أَنْزَلَ عَلَى عَبْدِهِ الْكِتَابَ وَلَمْ يَجْعَلْ لَهُ عِوَجًا (1) قَيِّمًا لِيُنْذِرَ بَأْسًا شَدِيدًا مِنْ لَدُنْهُ وَيُبَشِّرَ الْمُؤْمِنِينَ الَّذِينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ أَنَّ لَهُمْ أَجْرًا حَسَنًا (2) مَاكِثِينَ فِيهِ أَبَدًا (3) وَيُنْذِرَ الَّذِينَ قَالُوا اتَّخَذَ اللَّهُ وَلَدًا (4) مَا لَهُمْ بِهِ مِنْ عِلْمٍ وَلَا لِآبَائِهِمْ كَبُرَتْ كَلِمَةً تَخْرُجُ مِنْ أَفْوَاهِهِمْ إِنْ يَقُولُونَ إِلَّا كَذِبًا (5) فَلَعَلَّكَ بَاخِعٌ نَفْسَكَ عَلَى آثَارِهِمْ إِنْ لَمْ يُؤْمِنُوا بِهَذَا الْحَدِيثِ أَسَفًا (6)إِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْأَرْضِ زِينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ أَيُّهُمْ أَحْسَنُ عَمَلًا (7) وَإِنَّا لَجَاعِلُونَ مَا عَلَيْهَا صَعِيدًا جُرُزًا (8) أَمْ حَسِبْتَ أَنَّ أَصْحَابَ الْكَهْفِ وَالرَّقِيمِ كَانُوا مِنْ آيَاتِنَا عَجَبًا (9) إِذْ أَوَى الْفِتْيَةُ إِلَى الْكَهْفِ فَقَالُوا رَبَّنَا آتِنَا مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةً وَهَيِّئْ لَنَا مِنْ أَمْرِنَا رَشَدًا (10) فَضَرَبْنَا عَلَى آذَانِهِمْ فِي الْكَهْفِ سِنِينَ عَدَدًا (11) ثُمَّ بَعَثْنَاهُمْ لِنَعْلَمَ أَيُّ الْحِزْبَيْنِ أَحْصَى لِمَا لَبِثُوا أَمَدًا (12) نَحْنُ نَقُصُّ عَلَيْكَ نَبَأَهُمْ بِالْحَقِّ إِنَّهُمْ فِتْيَةٌ آمَنُوا بِرَبِّهِمْ وَزِدْنَاهُمْ هُدًى (13) وَرَبَطْنَا عَلَى قُلُوبِهِمْ إِذْ قَامُوا فَقَالُوا رَبُّنَا رَبُّ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ لَنْ نَدْعُوَ مِنْ دُونِهِ إِلَهًا لَقَدْ قُلْنَا إِذًا شَطَطًا (14) هَؤُلَاءِ قَوْمُنَا اتَّخَذُوا مِنْ دُونِهِ آلِهَةً لَوْلَا يَأْتُونَ عَلَيْهِمْ بِسُلْطَانٍ بَيِّنٍ فَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّنِ افْتَرَى عَلَى اللَّهِ كَذِبًا (15) وَإِذِ اعْتَزَلْتُمُوهُمْ وَمَا يَعْبُدُونَ إِلَّا اللَّهَ فَأْوُوا إِلَى الْكَهْفِ يَنْشُرْ لَكُمْ رَبُّكُمْ مِنْ رَحْمَتِهِ وَيُهَيِّئْ لَكُمْ مِنْ أَمْرِكُمْ مِرْفَقًا (16) وَتَرَى الشَّمْسَ إِذَا طَلَعَتْ تَزَاوَرُ عَنْ كَهْفِهِمْ ذَاتَ الْيَمِينِ وَإِذَا غَرَبَتْ تَقْرِضُهُمْ ذَاتَ الشِّمَالِ وَهُمْ فِي فَجْوَةٍ مِنْهُ ذَلِكَ مِنْ آيَاتِ اللَّهِ مَنْ يَهْدِ اللَّهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ وَلِيًّا مُرْشِدًا (17) وَتَحْسَبُهُمْ أَيْقَاظًا وَهُمْ رُقُودٌ وَنُقَلِّبُهُمْ ذَاتَ الْيَمِينِ وَذَاتَ الشِّمَالِ وَكَلْبُهُمْ بَاسِطٌ ذِرَاعَيْهِ بِالْوَصِيدِ لَوِ اطَّلَعْتَ عَلَيْهِمْ لَوَلَّيْتَ مِنْهُمْ فِرَارًا وَلَمُلِئْتَ مِنْهُمْ رُعْبًا (18)وَكَذَلِكَ بَعَثْنَاهُمْ لِيَتَسَاءَلُوا بَيْنَهُمْ قَالَ قَائِلٌ مِنْهُمْ كَمْ لَبِثْتُمْ قَالُوا لَبِثْنَا يَوْمًا أَوْ بَعْضَ يَوْمٍ قَالُوا رَبُّكُمْ أَعْلَمُ بِمَا لَبِثْتُمْ فَابْعَثُوا أَحَدَكُمْ بِوَرِقِكُمْ هَذِهِ إِلَى الْمَدِينَةِ فَلْيَنْظُرْ أَيُّهَا أَزْكَى طَعَامًا فَلْيَأْتِكُمْ بِرِزْقٍ مِنْهُ وَلْيَتَلَطَّفْ وَلَا يُشْعِرَنَّ بِكُمْ أَحَدًا (19) إِنَّهُمْ إِنْ يَظْهَرُوا عَلَيْكُمْ يَرْجُمُوكُمْ أَوْ يُعِيدُوكُمْ فِي مِلَّتِهِمْ وَلَنْ تُفْلِحُوا إِذًا أَبَدًا (20)

 

***

 

وكَذَلِكَ أَعْثَرْنَا عَلَيْهِمْ لِيَعْلَمُوا أَنَّ وَعْدَ اللَّهِ حَقٌّ وَأَنَّ السَّاعَةَ لَا رَيْبَ فِيهَا إِذْ يَتَنَازَعُونَ بَيْنَهُمْ أَمْرَهُمْ فَقَالُوا ابْنُوا عَلَيْهِمْ بُنْيَانًا رَبُّهُمْ أَعْلَمُ بِهِمْ قَالَ الَّذِينَ غَلَبُوا عَلَى أَمْرِهِمْ لَنَتَّخِذَنَّ عَلَيْهِمْ مَسْجِدًا (21) سَيَقُولُونَ ثَلَاثَةٌ رَابِعُهُمْ كَلْبُهُمْ وَيَقُولُونَ خَمْسَةٌ سَادِسُهُمْ كَلْبُهُمْ رَجْمًا بِالْغَيْبِ وَيَقُولُونَ سَبْعَةٌ وَثَامِنُهُمْ كَلْبُهُمْ قُلْ رَبِّي أَعْلَمُ بِعِدَّتِهِمْ مَا يَعْلَمُهُمْ إِلَّا قَلِيلٌ فَلَا تُمَارِ فِيهِمْ إِلَّا مِرَاءً ظَاهِرًا وَلَا تَسْتَفْتِ فِيهِمْ مِنْهُمْ أَحَدًا (22)

 

***

 

وَكَذَلِكَ  

Va KaÜAvLiKa

“Ve böylece”

Bundan önce “Ve Kezalike Beasnahum” denmiştir. Daha önce “Kezalike” kelimesi geçmediği halde her ikisinde “Ve” harfi getirilmiştir. Böylece hazfedilmiş bir “Kezalike” vardır. Kehf kıssasında; a) Kehfe ilticaları, b) Kehfde uyumaları, c) Uyanmaları ve görevlerini yapmaları anlatılmıştır. d) Şimdi de sonraki durumları anlatılmaktadır.

Görevlerini yapıyorlar. Zaman geçiyor. Ve onları hayırla yâd ediyorlar.

... ...

...







Sayı: 425 | Tarih: 6.08.2017
Mehmet Barlas
Eski dünyanın kavgalarını yarına taşımayalım
Tarih kendinden beslenir
919 Okunma
1 Yorum
Tayibet Erzen
Ergün Diler
Akıl oyunu
Dayanışma ve çatışma arasında kalan İnsanlık
902 Okunma
1 Yorum
Süleyman Karagülle
Yusuf Kaplan
Diyanet, Türkiye’nin önünü açacak tarihî rolünü oynamal
Adil Düzen Partisi tüzüğünde diyanet!
865 Okunma
Ali Bülent Dilek
Ahmet Hakan
Adalet tartışması mı? Nikâh tartışması mı?
Müftülük nikâhı dejenerasyonu
863 Okunma
Lütfi Hocaoğlu


© 2024 - Akevler