26/05/201
1- Rambo papaz
İzmir’de bir kilisenin patronu eşiyle beraber tutuklanıyor. Eşi serbest bırakılıyor. Kendisi tutuklu. Trump onu istiyor, alamıyor. 2011’de Pastör’e Manisa’dan gelen biri saldırıyor. Tabanca ile ateş ediyor. Sonra silaha sarılıyor. Pastör onu etkisiz hale getiriyor. Sonra da davacı olmuyor. Pastör önemlidir. CIA’nın Ortadoğu siyasetini organize etmiştir. Tüm oyunlar ortaya çıkacak. Öldürebilirler, dikkatli olmalıyız.
- Sermaye resmi mafya olan Milli İstihbarat teşkilatı ile Sermaye’nin illegal silahlı mafyası ile dünyayı yönetmeye çalışmaktadır. Sermaye mağlup olacaktır. Mağlubiyet semt kooperatifi ve emeğe dayalı karşılıklı para karşısında olacaktır. Kendi silahları ile onları yenmemiz için bizim de onlar gibi olmamız ve onlardan daha güçlü olmamız gerekir. Bu ise imkansız. Erdoğan’ın, Putin’in, Trump’ın mücadeleleri bu sebeple yanlıştır.
2-ABD’nin yanlışı
Arap Baharı Arapların uyanışı değildi, Pentagon’un başlattığı bir hareketti. Çin’in Afrika’ya gitmesini engellemek, Fransa’nın Afrika’daki gücünü yok etmek amacı vardır. İngiltere sonradan katıldı. CIA ile Pentagon arasında ayrılık var. “Trump Rothschild ile anlaşabilir.” diyorum. ABD’nin yaptığı hata Türkiye’yi dışlamasıdır.
-Kavganın merkezinde Sermaye ile siyaset arasındaki çatışma vardır. Sermaye devletleri emrine almak istiyor. Başaramıyor. İkinci kavga ise ABD ile eski dünya arasındadır. ABD ve İngiltere bir olarak dünyayı yönetmek istiyor. Her iki taraf için en büyük tehlike İslam’dır. İslam ülkeleri gelişmektedir. Uyanmaktadır. Erbakan’ın başlattığı Adil Düzen etrafında toplanmaktadır. Sermaye’nin işine gelmiyor çünkü Tevrat’la Kuran’ı devre dışı edemiyor. Siyasetin işine gelmiyor, İslam alemi bağımsızlık istiyor. Anayasadaki ‘Evet’ ve OHAL Sermaye Türkiye’yi etkisi altına almış görünüyor. Erdoğan ya İran’la savaşacak ya da gidecek. Obama gitti Trump İran düşmanı olarak ortaya çıktı. Putin ve Şi’nin durumu ortada. Türkiye İran’la savaşmazsa üçüncü dünya savaşı olmaz çünkü İslam alemi hangi tarafta yer alırsa o galip gelir. Sermaye’nin dediği olmaz.
3-Nato bombası
İngiltere’de patlama oldu, 22 kişi öldü, yaklaşık 50 kişi yaralandı. Resmi ağızlar failin DEAŞ olduğunu söyledi. Oysa bunun faili Pentagon’du. ABD ordusunun bulunduğu her ülkede İngiltere de vardır. Ortadoğu’da ise İngiltere eski hakimiyetini istiyordu. Pentagon’la birlikte çalışan Trump’un da bilgisi dahilinde NATO’da hazırlanan canlı bomba kendisinin haberi olmadan patlatıldı. Kamyona bomba konur, şoförün haberi olmadan patlatılır. Şimdi de çantaya bomba konur, taşıyıcının haberi olmadan uzaktan patlatılır.
- Yazar bir noktayı hep atlıyor. Sermaye dünyayı kamplara ayırır birbirleri ile savaştırır. Yerleştirdiği elemanlar ile bütün kampları o idare eder. İngiltere ile ABD’nin arasını açan da Sermaye’dir. Her yerde Sermaye’nin yazdığı senaryolar oynanır. 15 Temmuz ondan sonra OHAL ve Anayasa oylaması hep Sermaye’nn yazdığı senaryolardır. Senaryo başarı ile oynanıyor ama istenen sonuç alınamıyor. Allah’ın senaryosu sonuç alır.
4- Pentagon!
- Trump ile bir olan Pentagon tüm olayların merkezinde. Fransızlar’da işaretler veriyor. Alman devlerini yola getirdiği gibi şimdi sıra İtalya’nın Fiat’ında.
- Pentagon’un siyasetini Sermaye çiziyor. Sözünü geçiremediği yerlere başka yerlerden saldırı ayarlıyor. İnsanlık uygarlaşmaktadır, uyanmaktadır. Ahlak yönetimlere hakim olmaya başlamıştır. Er ya da geç halk hakimiyeti yaygın hale gelecektir. Önce halk kooperatifleri şeklinde örgütlenecek. Sonra yerel yönetimler Sermaye’nin etkisi dışına çıkacak. Sonra da devletler bağımsızlaşacaklar ve sonunda Sermaye yenilecek, merkezi yönetim ortadan kalkacaktır.
5- ABD’nin B Planı
ABD’de A planı 15 Temmuz darbesinin başarısına dayanıyordu. Başarılamadı. Çünkü hain dediğimiz generaller aslında onlara ihanet etti. ABD B planını devreye soktu. Suudi Arabistan’a 70 milyar dolar değerinde silah sattı. Yüz milyar dolar aldı. 30 milyar doları DEAŞ'a karşı Suriye ve Irak’taki terör örgütlerine verdi. Suudi Arabistan’ın aldığı silahı kullanacak ordusu yoktur. DEAŞ oraya sürülecek ve onlar kullanacak.
- “15 Temmuz’u ne CIA ne de Gülen Cemaati yaptı. Başarının sırrı Türk Ordusu’nun bölünmesidir. FETÖ’cü subaylar ordumuzla bir oldular.” dedim. Yazar kapalı olarak itiraf ediyor. Trump silahı sattı böylece ABD ekonomisini düzlüğe çıkardı. Yerini sağlamlaştırdı. Sermaye bunu Trump’a yaptırdı. Böylece Suudi Arabistan’ı İran’a karşı silahlandırdı. Sermaye DEAŞ’ı oraya sevk edecek. İran’la savaşı oradan yönetmek istiyor. Türkiye yine iki derede kalacak. Yakında İran ile Suudi Arabistan arasında büyük gerginlik bekleyebilirsiniz. Türkiye İran tarafında yer almalı ve eski düşmanımız olan Suudi Arabistan’ın hâkimiyetine son vermelidir. Bir haftalık bir iş olsa hal olur. Türk Ordusu’na ganimet olur.
NOT: Yazıda yer alan italik ifadeler Süleyman Karagülle’ye aittir.
Yorum:
Dünya nasıl kurtulacak?
Yeryüzü bugün merkezi sistemle yönetiliyor. Merkezde Sermaye var ve siyaset var. Merkezi sistem ömrünü doldurmuştur artık sorunları çözemiyor. Ekonomi adıyla uzlaşan Sermaye ve siyaset yeryüzünü yönetemeyince araları açıldı. Sermaye’nin ve siyasetin içinde de birlik kalmadı. Üçüncü cihan savaşı kapımızda. Savaş ister olsun ister olmasın gelecekte ortaklık sistemi, halk ekonomisi hakim olacaktır.
Yeryüzünde semt kooperatifleri kurulacak. Köylerde tarım semtleri, kentlerde sanayi semtleri oluşacak. Semtler semt bonoları ile yönetilecek. Ne dolar ne de TL semtlere girecek. Böylece Sermaye’nin ve bürokratların sömürüsünden semtler ve halkı korunacak.
Bucaklarda, ilçelerde, illerde, bölgelerde, ülkelerde, kıta merkezlerinde ve insanlıkta merkez semt kooperatifleri kurulacak. Böylece makroda mübadeleye merkez semtlerin kooperatiflerinin çıkaracağı bonolar hakim olacak. Bucaklarda buğday, illerde demir, ülkelerde emekle değerlendirilmiş toprak, insanlıkta altın bonosu çıkarılacaktır. Böylece makro ekonomide semtlerin bonoları ile değerlendirilecektir.
Merkez senetleri, bonoları semt bonolarına karşılık çıkarılacaktır. Dolayısıyla Sermaye veya bürokrasi değil halk parayı üretecek dolayısıyla halk hâkimiyeti doğacaktır. Semt kooperatiflerinin temel kazancı, çalışanların oturdukları yerler iş yerlerinin bulunduğu alanlar olacaktır. Bu, trafik sorununu çözdüğü gibi işsizlik sorununu da çözmüş olacaktır. Akevler 1960’tan beri bunun üzerinde çalışmaktadır. Uzunca yol almıştır, çalışmaya devam etmektedir.