29.07.2016
SENİN yüzünü Batı'ya dönüşüne epey karşı çıkmışlığım vardır.
Bugün geldiğimiz şu noktada...
“İyi ki yüzünü ve yüzümüzü Batı’ya döndürmüşsün” diyorum, başka da bir şey demiyorum.
*
Senin tevhid-i tedrisat diye tutturmana epey itiraz etmişliğim vardır.
Bugün geldiğimiz şu noktada...
“İyi ki tevhid-i tedrisat diye tutturmuşsun” diyorum, başka da bir şey demiyorum.
*
Senin ülkeye getirdiğin laiklik ilkesine epey laf saydırmışlığım vardır.
Bugün geldiğimiz şu noktada...
“İyi ki laiklik ilkesini hayata geçirmişsin” diyorum, başka da bir şey demiyorum.
*
Senin bir millet oluşturma çabanı anlayıp dinlemeden çokça eleştirmiştim.
Bugün geldiğimiz şu noktada...
“Bu ne değerli bir çabaymış” diyorum, başka da bir şey demiyorum.
*
Senin şeyhlik, efendilik, müritlik gibi kavramlarla başının hiç de hoş olmamasını hep anlayışsızlıkla karşılamıştım.
Bugün geldiğimiz şu noktada...
“Seni çok iyi anlıyorum” diyorum, başka da bir şey demiyorum.
*
Senin dini cemaatlere, dini gruplara, dini oluşumlara mesafeli oluşundan pek hazzetmezdim.
Bugün geldiğimiz şu noktada...
“Ne de iyi etmişsin” diyorum, başka da bir şey demiyorum.
*
Sen ne büyükmüşsün hey Atatürk!
*
Artık ben de senin kadrini, kıymetini bilenlerdenim.
Ben de Anıtkabir’ini ziyaret edeceğim.
Ben de posterini duvarıma asacağım.
*
Ve bir şey daha:
Geçen senelerden birinde sırf artistlik olsun diye 10 Kasım’da saat 9’u 5 geç ayağa kalkmamış ve bunu bir marifetmiş gibi bu köşeden cümle âleme ilan etmiştim.
Bu 10 Kasım’da saat 9’u 5 geçe ayağa ilk kalkan olmak için fırlayacağım.
Yazının tamamı için tıklayın
Yorum:
La ilahe İllallah
Mustafa Kemal yüzünü batıya döndü diye Ahmet Hakan hayran olmuş, sanki cemaat okulları yüzlerini batıya dönmemiş gibi, sanki cemaat okulları batı tarzı eğitimi sadece Türkiye’de değil, dünyanın her yerinde vermemiş gibi, sanki cemaatin lideri cemaati en batıdaki ABD’den değil de Çin’den idare ediyormuş gibi.
Ahmet Hakan çark etmiş. Tevhid-i tedrisatı istiyormuş. Sanki cemaat okulları tevhid-i tedrisattan öğrenci yetiştirmemiş gibi. İşte böyle herkese tek bir eğitimi zorlarsan diğer eğitimler yer altına iner. Tevhid-i tedrisat kadar yanlış bir eğitim sistemi yoktur. Son derece yanlıştır.
Ahmet Hakan laikliği istiyormuş, sanki cemaat okulları laiklik olmayan bir yerde öğrenci yetiştirmemiş gibi, sanki cemaat okulları laikliğe aykırı açıkça karşıt bir hareket yapmışlar gibi.
Ahmet Hakan Mustafa Kemal’in şeyhlik, efendilik, müritlik kavramlarını sevmediğine hayran kalmış. Sanki cemaatte bu kavramlar varmış gibi, sanki cemaat değil de bu kavramlara sahip olan tarikatlar darbe yapmış gibi.
Ahmet Hakan Mustafa Kemal’in dini oluşumlara mesafeli oluşundan artık hoşlanıyormuş, sanki cemaat denen dini oluşumu darbeye kadar iten sebebin, yeraltı teşkilatlanmasına iten sebebin bu mesafeli duruştan kaynaklanan geçmişteki baskıcı yaklaşım olduğunu bilmiyormuş gibi.
Artık Ahmet Hakan Anıtkabir’i ziyaret edecekmiş, tıpkı İslamiyet öncesi Arapların Kâbe’yi ziyareti gibi.
Artık Ahmet Hakan posteri duvara asacakmış, tıpkı İslamiyet öncesi Arapların evlerinde Kâbe’deki sembollerin heykellerinin bulunması gibi.
Artık Ahmet Hakan 10 Kasım’da 9’u 5 geçe ayağa kalkacakmış, tıpkı İslamiyet öncesi Arapların Kâbe’nin içindekilerin karşısında ayakta dikilmesi gibi.
En büyük tehlike insanı ilahlaştırmaktır. İlahlaştırdığın insan Fetullah Gülen de olsa, Erbakan da olsa, Tayyip Erdoğan da olsa Mustafa Kemal de olsa farketmez. Tek bir ilah vardır: ALLAH. Ondan başka ilah yoktur.
Uyan Ahmet Hakan uyan.