Yazarımız kısa bir süre ara verdiğinden bu hafta yazı paylaşamıyorum.
Yorum:
İzzeti yanlış yerde arayanlar
Caanım İngiltere, güzelim AB’den ayrıldı.
Türkiye’nin yıllardır peşinden koştuğu, girmek için çabaladığı, başkalarının deyişiyle ‘kapısında süründüğü’ AB’yi İngilizler ellerinin tersiyle ittiler. Darısı bizimkilerin başına. Bakalım, bizimkiler dağılmak üzere olan bu birliğe girmek için ısrarlı olmaya devam mı edecek yoksa sonunda akıllanıp kendi sosyo-kültürel ve ekonomik yapılarına uygun bir birlik için mi çalışacak?
Alemlerin Rabbi olan Allah’ın kitabında der i;
الَّذِينَ يَتَّخِذُونَ الْكَافِرِينَ أَوْلِيَاءَ مِنْ دُونِ الْمُؤْمِنِينَ أَيَبْتَغُونَ عِنْدَهُمُ الْعِزَّةَ فَإِنَّ الْعِزَّةَ لِلَّهِ جَمِيعًا
Müminleri bırakıp kafirleri veli(koruyucu, dayanak) edinenler, onların yanında mı izzeti ararlar? Muhakkak ki izzetin tamamı Allah’a aittir. (Nisa/139)
Bu ayette tamamen siyasi kavramlar olarak değerlendirilmesi gereken ‘Kafir’ ve ‘Mümin’ kavramları statü belirlemek açısından son derece önemlidirler. Günümüzde Allah’ın varlığını ve/veya dinini inkar edenler kafir; Allah’a inanıp, Kuran’ı kutsal kitap, Muhammed’i ise peygamber olarak kabul edenler mümin olarak adlandırılmaktadır. Bu bir bakıma doğru bir tanımlama olsa da eksik olduğu hiç şüphesizdir.
Kuran’da insanlar statü olarak Mümin, Müslim, Kafir ve Müşrik olarak dört gruba ayrılmıştır.
Müminler; Ülkede siyasi gücü ve güvenliği temsil ederler. Hakem kararlarına uyarlar.
Müslimler; Güvenliğe bedenen katılmazlar, buna karşılık cizye vererek bedelli vatandaş olarak yaşarlar. Hakem kararlarına uyarlar.
Kafirler; Cizye vermezler ancak hakem kararlarına uydukları için Müminler tarafından saldırıya da maruz kalmazlar ancak emniyetleri de sağlanmaz.
Müşrikler; Cizye vermezler, hakem kararlarına da uymazlar, bu sebepten Müminler tarafından bulundukları yerde öldürülebilirler. Anarşistler, teröristler bu sınıftandır.
“Kuran bunları anlatır ama bunlar hiç de hayatın içinden ve gerçekçi değildir. Bakın bir etrafınıza dünyanın en ileri ülkelerine, en gelişmiş toplumlarına bakın, var mı böyle bir uygulama?
Yok!
O zaman Kuran hikaye anlatıp durmakta, Allah da bizden zaten yapamayacağımız şeyleri istemektedir.” dediğimiz için, bu düşüncelerle beynimize setler çektiğimiz için Kuran hiçbir zaman hayatımıza dahil olamıyor ve biz izzeti olabilecek en yanlış yerde aramaya devam ediyoruz. İzzet; yani etkinlik, yani üstünlük tamamen Allah’a aittir. O’nun yanında aranmadığı müddetçe de zelil olmaya devam edilecektir.