18.02.2016
Türkiye'de her alanda şaşırtıcı gelişmelerle karşılaşmak mümkündür. Ama bu durumun istisnası siyaset alanı için söz konusudur... Antep ağzındaki "Adamın ağzını büzmesinden Ömer diyeceği belliydi" söylemindeki gibi, her durumda kimin ne söyleyeceğini ağzını büzmesine bakarak kestirebilirsiniz.
Savaş suçuymuş
Diyelim ki devletin güvenlik güçleri Güneydoğu kentlerinde eylem koyan teröristlere müdahale etti. Cizre'yi, Sur'u kana ve dehşete boğan teröristlere karşı, başarılı bir operasyon yaptı. Bu noktada HDP Eş Başkanı Demirtaş, teröristler yerine güvenlik güçlerine karşı sözler söyler ve mesela "Orada tam bir savaş suçu hali var. Hükümet zannediyor ki bunların üzerini örtmek kolay olacak" derse şaşırır mısınız? Ankara'da bombalar patladığında da "Devlet suçludur" diyen bu ağızdan şimdi neden farklı sözler çıksın ki?
Beklenen şarkı
Ya da CHP'lilerin Anayasa Uzlaşma Komisyonu'ndan Başkanlık Sistemi önerisini bahane ederek çekilmeleri sizin için sürpriz midir? Bunun gibi Deniz Baykal Suriye toprakları içindeki Türkiye'nin güvenliğini tehdit eden durumlar konusunda doğru şeyler söylediyse, Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Türkiye'nin iflas eden dış politikasına bundan büyük destek bulunabilir miydi? Baykal'ın AK Parti'nin can simidi olmasının anlamı yoktu" diyerek bu sözlere karşı çıkması sizi şaşırtır mı?
Tamamı için http://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2016/02/18/bu-adamlar-bizi-biraz-da-sasirtmaz-mi-yani
Yorum:
Barış için Savaş
Türkiye’de işlerin yoluna girmesi için dua etsek de bu isteğin aslında iyi bir beklenti olmadığını da bilmemiz gerekiyor. Türkiye’de hatta dünyada işler kötüye gitmeli, kaos büyümeli, anarşi çemberi genişlemeli, herkes huzursuz ve mutsuz olmaya başlamalı, herkes can derdine, mal derdine düşmeli ki bu düzenin artık kesinlikle değişmesi gerektiğine ikna olunsun.
Mevcut yönetim; leş olmuş elbiseyi yamalarla kurtarma derdinde, bozuk düzende adaleti ve refahı gerçekleştirme derdinde, dayanağı olmayan kanunlarla çökmüş bir sistemi ayakta tutma derdinde. Bunun mümkün olmadığını, olamayacağını biliyoruz. Düzen değişmeden bu terör olayları bitmeyecektir ve istenen istikrar hiçbir zaman sağlanamayacaktır. Tüm bu çırpınışlar zaman geçirmeden ibarettir. Birileri, bir şeyleri istedikleri kadar ötelesinler. Allah’ın sünnetinde hiçbir değişiklik olmayacağına ve makbul tek düzen İslam olduğuna göre biz istesek de istemesek de dünya İslam’a doğru yol alacaktır, Allah nurunu tamamlayacaktır. Şimdi taraf seçme zamanı; bekleyip de izleyenler mi, çalışıp da umut edenler mi yoksa fitne çıkarıp da körükleyenler mi olacağımıza bizler karar vereceğiz. Allah hepimizi salih amel işleyenlerden eylesin.