832 sayfalık hazine
1205 Okunma, 1 Yorum
Emre Aköz - Sabah
Vahap Alma

 

Geçenlerde "Tünel" ile Karaköy'den İstiklal Caddesi'ne çıkacağım. Vagonda oturuyorum. Hareketten önce hoparlörle Tünel'in geçmişini anlatılıyor. Bir kadın sesi, "Dünyanın en eski ikinci metrosudur. Sultan Abdülaziz Han zamanında yaptırılmıştır" demekte...
Bunu duyan karşımdaki delikanlı, yanındaki arkadaşına dönerek, "Bak Abdülhamit Hanyaptırmış" dedi.
Yahu daha şimdi kendi kulağınla duydun Abdülaziz'in yaptırdığını, Abdülhamit'i nerenden çıkarıverdin? 
"Türk bilmez, uydurur" diye bir laf vardır. Durup dururken söylenmemiştir. Balık tutmayı öğrenerek karnını kendi doyurmak yerine, devletin kendisine balık vermesini, hatta mümkünse kılçığını ayıklayıp da vermesini isteyenlerin ülkesine uygun bir laftır.
Haliyle tarih bilgimiz de genellikle uydurma seviyesindedir. Vatandaş sağdan soldan Abdülhamit'i öğrenmiştir. İsmin devamına "a" harfi uzatılmış "Han" kelimesini eklediğinde, tarih bilgisine ek olarak, tarih şuuruna da sahipmiş gibi gözükür.
Halkımız bir vakitler Atatürk'ü bilmeden Atatürkçü, Karl Marx'ı bilmeden Marksist olduğu gibi, Kuran'ı bilmeden Müslüman olmuştur.
Geçenlerde elli yaşlarında birisine "Ölünce cennete gitmek istiyor musun" diye sordum. "Elbette isterim, her Müslüman ister" dedi. "Peki, cennet Kuran'da nasıl anlatılıyor; biliyor musun?" Önce dudağını, ardından boynunu büktü. Üstelemedim.
Bizim Osmanlıcılığımız da bundan çok farklı değil. Arabanın arka camına çıkartma şeklindeki Osmanlı tuğrasını yapıştırıp, bir Kanuni dizisi, bir de Fatih filmi izledik mi, Osmanlıcı kesiliveriyoruz.
Osmanlının doğrusu, düzgünü, gerçekte nasıl bir toplumsal-siyasal düzen olduğunu, bu insanlar nasıl öğrenir? Belli ki okul yetmiyor. O halde ne yapmalı? 

Tatlı tatlı anlatıyor 
İki-üç gün önce, iletişim- promosyon bölümünden arkadaşlar odama geldi. Kucaklarında birkaç tane kitap... Ama ne kitap; tuğla kalınlığında! 

Verdikleri haber güzeldi: Prof. Erhan Afyoncu'nun yazdığı, Yeditepe Yayınevi'nden   çıkan, 'Sorularla Osmanlı İmparatorluğu'nu bizim gazete 29 kupona verecekmiş. İlk kupon yarın (Cumartesi). İnternetten baktım. Piyasa fiyatı 50 lira. Normal çünkü 832 sayfalık bir azman. Şahane bir fırsat! 
"Tuğla" dedim, "azman" dedim ya... Bazılarının gözü şimdiden korkmuştur. Halbuki Afyoncu'nun özelliği konuları akıcı bir dille, tatlı tatlı anlatması...
Eserin "sorulara cevap" şeklinde, yani aynı zamanda bir başvuru kitabı olarak düzenlenmesi, ayrıca okuma kolaylığı sağlıyor. Merak ettiğin konuyu, ilgili bölümü açıp okuyorsun.
Benim açımdan kitabın bir başka özelliği de... Osmanlıya büyük bir sempatiyle yaklaşmasına ve popüler bir dil kullanmasına rağmen... Birtakım milliyetçi- mukaddesatçı tarihçilerin başvurduğu abartmalardan, uydurmalardan, gizemli hava verme çabalarından uzak durması.
Bu nokta önemli... Çünkü medyada pompalanan o abartmalar yüzünden Ortadoğuhalklarının Osmanlıyı özlediğini sanıyoruz. Halbuki yok böyle bir durum. Devir değişti. İmparatorluk çağı geride kaldı.
Geçmişimizi bilmek, hem tarih bilinci kazandırır, hem de günümüzü anlamaya yarar. Ancak kendimizi kandırmayalım: Artık istesek de Osmanlı olamayız.

 

     Bilmeden Taraf

 

     Yazarın söylediklerinin çoğuna katılıyorum. Özellikle de ‘’ Halkımız bir vakitler Atatürk'ü bilmeden Atatürkçü, Karl Marx'ı bilmeden Marksist olduğu gibi, Kuran'ı bilmeden Müslüman olmuştur’’ bölümünü hayranlıkla okudum.

     Dünya genelinde Türkiye Halkından daha fazla siyaset, din, ideoloji konuşan bir halk daha yoktur herhalde. Üstelik bilmeden. Üstelik kendi fikrini de içine katarak.

     Yazarın söz ettiği kitap verimli olabilir. Kitap, ciltler dolusu Osmanlı tarihi okumadan Osmanlı’yı tanıtmayı amaçlıyor. Yani bütün ciltlere özet teşkil edebilir. Ama bizim hazırcılığımız sayesinde özetin de özetini kitabın arka sayfasından alıp, kitabın tamamını biliyor gibi davranabiliriz J

     Aynı şey özellikle Kuran için çok tehlikeli boyutlarda. Bir hadisin ayet olduğunu iddia eden veya daha ilginci kendi fikrinin ‘’Kuran’’da var olduğunu söyleyenler dahi var. 

     Bütün bunların yanında bir de Kuran’ı benimseyen değişik bir kesim var. Kuran’a iman ettiğini söyler.

     ‘’e idam gelsin, çok eşlilik serbest olsun?’’

     ‘’bu zamanda olur mu, gerici misin sen?’’,

     ‘’faizsiz ekonomi?’’,

     ‘’ya global dünyada bu mümkün mü?’’…

     Kısaca anlamını bilmediğimiz kavramların tarafını tutar, karşıtlığını da hakkıyla yapmayı iyi biliyoruz..!

     Allah Kuran’ı bilip uygulamayı nasip etsin…

 

Vahap Alma


YorumcuYorum
Süleyman Karagülle
09.02.2016
21:02

Allah'ın sözü olduğunu iddia eden ve iki büyük son medeniyetini kuran bir kitap ilgilen cahil kafirdir.  Bu birici eksiklik.  İkinci eksiklik ise kuranı binyıl önceki insanların beyni anlamaya çalışma dır.  Kuran, herkes için kendi anladığı gibidir. Başkasının beynin ile anlaşılan Kuran onun için Karan değildir.





Sayı: 347 | Tarih: 7.02.2016
Ergün Diler
Arkadaki akıl
Bugünkü uygarlık
1291 Okunma
Süleyman Karagülle
Yusuf Kaplan
Küllerinden doğuşu medresenin ve medeniyetin...
Avara kasnak!medresesi!
1250 Okunma
1 Yorum
Ali Bülent Dilek
Emre Aköz
832 sayfalık hazine
Bilmeden Taraf
1205 Okunma
1 Yorum
Vahap Alma
Mehmet Barlas
En zor ve en karmaşık bilim kendini bilmektir
Yön edinmek mi, yönetilmek mi?
1202 Okunma
1 Yorum
Tayibet Erzen
Ahmet Hakan
Başkanlık sistemiyle ilgili milletime uyarılar
Kuran mı AB uyumlu yasalar mı?
1100 Okunma
1 Yorum
Lütfi Hocaoğlu


© 2024 - Akevler