18.01.2016
Hiç duymadığımız ve bu gök kubbe altında ilk defa söylenen bir söz Almanya Başbakanı Angela Merkel'den geldi... Merkel haftalık video mesajında "Türkiye'nin AB üyeliği için daha kat edilmesi gereken çok uzun bir yol var" demiş.
Dünyanın en kısa kitaplarına örnek verenler "İngiliz Mutfağı", "Arjantin Demokrasi Tarihi" ve "Alman Mizahı" başlıklı kitapları gösterirler ya... Angela Merkel'in "Türkiye'nin AB üyeliği için daha kat edilmesi gereken çok uzun bir yol var" şeklindeki sözlerini duyunca, "Alman Mizahı"na haksızlık edildiğini düşündüm.
Sabır taşıyız
Biz sabırlı insanlarız... Hani bir adam her gün devlet dairesine gidip sorununu çözmek istermiş. Ama masa başındaki memur da her seferinde "Bugün git, yarın gel" dermiş... Adam hiç aksatmadan gelince memur sinirlenmiş ve adama "Bugün git gelecek yıl gel" demiş. Adam da "Gelecek yıl saat kaçta geleyim" diye sormuş.
Tamamı için http://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2016/01/18/merkel-cevabi-hic-bilinmeyen-soruya-isik-tuttu
Yorum:
Özü değişmeyenin durumu da değişmez
Tam olarak hatırlayamıyorum ama sanırım geçen sene, yurt dışında bir gazeteci Putin’e Türkiye’nin AB üyeliği ile ilgili bir soru yöneltince adam çaresiz ne kadar bunaldıysa artık “Kimde bu Türkiye’nin evrakları, verin imzalayayım da bitsin bu iş.” diye isyan etmişti. En iyi ihtimalle isyan etmişti, bunun bir de dalga boyutu var.
Şimdi durum bu kadar içler acısıyken asıl soru şu olmalı: Türkiye niye kendini bu konuma düşürüyor?
Avrupa’dan örnek alıp, uygulayabileceği şey teknoloji iken, sanayi iken neden ısrarla onların bile çözemediği hukuk ve sosyoloji alanlarında taklitçiliğe gidiyor? Ekonomide bile bize rol model olmaya uzak, dahası kendi içinde çatlakları olan, sağlam bir zemine sahip olmayan bir topluluğa niye bu kadar dahil olma sevdalısıyız? Artık bu aşağılık kompleksinden kurtulalım. AB denince ceket iliklemekten, saygı duruşundan vazgeçelim. Kültürel değerleri, milli duyguları olan bir millete hiç yakışmıyor bunlar. Şımarık ve ukala devlet adamlarını söz söyleyebilecek konuma getirenler ve bunları pohpohlayanlar hiç de eleştiri yapmaya hak sahibi değiller. Özü değişmeyenin durumu da değişmez. İşe kendimizden başlayalım ancak doğru referansla başlayalım.