Dünyanın bir Batı Sorunu var! Akîdemize saldırıyorlar!
Yusuf kaplan
22 Ocak 2016
Çağı tanıyamazsanız, tanımlanırsınız.
Çağı tanıyamazsanız, çağrınızı çağ'ın ağları, bağlamları ve kavramlarıyla tanıma ve tanımlama çıkmaz sokağına yuvarlanırsınız.
Çağı tanımazsanız, nasıl bir savrulma yaşadığınızı, kendi farkınızı bile farkedemez, kendinize bile nereden baktığınızı hiç bir zaman anlayamazsınız.
Özelde bir toplumun, genelde bir medeniyetin çocuklarının başına gelebilecek en büyük varoluşsal felâket budur!
Çağı tanıyamadığı için sürgit çağ tarafından tanımlanmak ve daha da ürküncü kendini, kendi çağrısını da kendine ait olmayan bir çağ'ın içinden, kendine ait olmayan bir çağ'ın bakış açıları, kavramları ve bağlamları ile tanımaya ve tanımlamaya kalkışmak! Felâket değil de, nedir bu?
…………………..
FELÂKETİ GÖRELİM
O yüzden Çinliler de, Hintliler de, Ruslar da, Japonlar da, Latin Amerikalılar ve Afrikalılar da kendi dünyalarında yaşamıyorlar. Batılıların kurdukları ve bütün dünyaya dayattıkları bir dünyada, seküler-kapitalist-pagan Batı uygarlığının dünyasında nefes alıp-vermeye çalışıyorlar.
Her alanda kullandığımız bütün kavramlar ve bütün kurumlar yalnızca Batılıların eseri. Siyasî, kültürel, ekonomik, entelektüel, estetik, ahlâkî bütün kavramlar ve kurumların hemen hepsi yalnızca Batılılara, seküler-kapitalist-pagan Batı uygarlığına ait.
Batı uygarlığının dışında hiç bir medeniyet yaşamıyor. Çin medeniyeti de, Hint medeniyeti de, Rus-Ortodoks medeniyeti de, “Latin Amerika” medeniyetleri de, nihayet İslâm medeniyeti de yaşamıyor, varlığını sürdüremiyor, yeni ufuklara doğru yürüyemiyor.
Batı uygarlığı, kendisi dışındaki bütün medeniyetlerin varlık nedenlerini ve varoluş zeminlerini yok etti.
Ontolojik bir felâket bu. İnsanlığın başına bundan daha büyük felâket gelmedi. Bütün medeniyetlerin varlık nedenlerini ve varoluş zeminlerini yitirmeleri, metamorfoz yedikleri, başkalaştıkları, başaşağı yuvarlandıları anlamına geliyor.
Özetle: Batılıların, üç asır gibi kısa bir zaman diliminde hem insana, tabiata ve Tanrı'ya ontolojik saldırı gerçekleştirdikleri gerçeğini hem de bütün medeniyetlerin varlık nedenlerini ve varoluş zeminlerini yok ettikleri hakikatını göremediğimiz, sözün özü Batı Sorunu'nu tartışmadığımız sürece yaşanan temel varoluşsal sorunları bırakınız aşabilmeyi, kavramayı bile başaramayacağımızı iyi bilelim, diyorum.
http://www.yenisafak.com/yazarlar/yusufkaplan/dunyanin-bir-bati-sorunu-var-ak%C3%AEdemize-saldiriyorlar-2026344
yorum;
İnsanlığın makası!
Allah her şeyi bir vazife için yaratmıştır.
Asıl görev bunu keşfedip gereğine göre yaşamaktır.
İnsan ve cinler dışındaki varlıklar için zaten sapma-
raydan çıkma söz konusu değildir.
Sadece iradeli varlıklar için bozulma uzaklaşma
söz konusudur.
Zaten Allah(CC) merhametinden dolayı
Peygamberler ve kitap-suhuflarla insan ve cinlere
girmesi gereken yolu-rayı hatırlatmıştır.
Bugüne geldiğimizde son peygamber ve son kitap
geleli neredeyse 1500 yıl olmuş.
İnsanlıkta o ölçüde ekseninden yörüngesinden sapmıştır.
Ama Kur’an’ın vazifesi şimdi başlamıştır asıl.
Ben Müslümanım Kur’an benim kitabım diyenlere
yüklenmiştir bu büyük iş.
Yazarımız batı diye bir günah keçisi ilan etmiş.
Bütün günahları ona yüklemiş yazıp, konuşup duruyor.
Asıl görevi olan Allah’ın dinini-çözümlerini
ne biliyor ne anlatıyor.
Çok şükür ki bu görevi anlatan Akevler Adil Düzen çalışanları var
Elbette başkaları da vardır diye ümit etmekle birlikte
bizler çalışmalarıma ve uyarılarımıza devam ediyoruz.
Sadece anlatmakla kalmayıp uygulama aşamasına da
geçmeyi Allah(CC) bize nasipetsin inşallah….