22/01/2015

1- Hendeği Aşın. Öcalan, “silahlı çatışmayı sona erdirdim” dedi. Suriye’den kovuldu.  Gidecek yer bulamadı, Türkiye’ye geldi. Şimdilerde Türk Ordusu Kürtleri koruyor. İçerde Kürtlerden PKK Türk Ordusu ile savaşıyor. Türk ordusu artık yönetime hükmetmiyor. ABD Ortadoğu’dan çekiliyor, bize bırakıyor. Fırsat bu fırsattır, yeniden görevimizi yapalım.

- Sermaye Öcalan’a silahlı çatışmayı bıraktırdı. Türkiye’ye iade etti. Ölüm cezalarını kaldırttı. Türkiye şimdi o sebeple terörle boğuşuyor. İdam cezasının olmadığı ülkede güven olmaz. Gayesi Öcalan’ı hapisten çıkarıp Kürt devletini kurmaktı. ABD’de Obama’nın başkan olması ile Rusya’da Putin’in etkin devlet adamı olmasından ve Türkiye’de Erdoğan ile Ordu’nun arasının açılamamasından dolayı başarılamadı. Şimdi Türkiye Kürtleri eğitiyor. Birileri de IŞİD’i eğitiyor. Müslümanlar birbirlerini kıracak, İran devreye girecek, üçüncü cihan savaşı olacak.

Obama ve Putin, Sermaye’yi yenebilmek için Müslümanların Sermaye’nin yanında yer almasını önlemek istiyor. Bunu da Erdoğan’la yapabileceklerine inandıkları için onunla uzlaşmak istiyorlar. Artık silahla imparatorluklar kurulmuyor. Uygarlıklar ekonomi ile merkezi güçler oluşturuyor. Türkiye ‘Yurtta sulh, cihanda sulh!’ ilkesine sarılmalı ve başka ülkelerin iç işlerine karışmamalıdır. Barış ve uygarlıkla insanlığa hizmet etmelidir.

Gelecekler!

2- Sermaye ile siyaset çatışmada. Çatışma alanı şimdilik Ortadoğu ve Türkiye. Defalarca denediler başaramadılar. Şimdi yine deneyecekler. Hazırlanıyorlar. Ne yapacaklarını bilemiyorum.

- Sermaye ile silah savaşta. Sermaye terör olaylarını silah olarak kullanıyor. Başarı şansı yoktur. Silah isterse Sermaye’yi bir gecede bitirir. Aralarında anlaşma olmadığı için ve ekonomiyi bilmedikleri için bir gecelik savaşı sona erdiremiyorlar. Oysa bir devlet Türkiye ile karşılıklı parayı çıkarırsa Sermaye bir gecede olmasa bile birkaç sene sonra sınırlarına çekilir. Sermaye makroekonomiyi düzenlemeli. Tekel olmamalı. Mikroekonomiye, üretim ve tüketime karışmamalı. İlme, dine ve siyasete tahakküm etmemeli.

Türkler Dönüyor

3- ABD, Çin ve AB’yi yenebilmek için Türkiye’yi güçlendirip Ortadoğu’yu Türkiye’ye teslim ediyor.

- Elin atına binen tez iner. Başkası adına gerdeğe girilmez. ABD Sermaye’yi yenmek için Müslümanları Türkiye’nin liderliğinde organize etmek istiyor. Sermaye de üçüncü cihan savaşını çıkarabilmek için Ortadoğu’ya Türkleri saldırtıyor. Böylece İran’la Türkiye kapışacak ve üçüncü cihan savaşı çıkacak. Biz Çin ile, Rusya ile, İran ile, AB ile ve ABD ile tarafsız kalarak geçinmeliyiz. Dolduruşa gelmemeliyiz.

4-Avrupa Aşkı

- Osmanlılar süper güçtü, hem de etkin süper güçtü. Dünyaya sözünü geçirirdi. Osmanlılardan sonra Türkiye Anadolu’ya hapsedildi. Şimdi yeniden ortaya çıkıyoruz.

- Tarihte doğu ve batı uygarlıkları gelip geçmiştir. Nuh ile başlayan bu uygarlık Miladi tarihlerle bin yılda bir yenilenmiştir. Doğuda Sümerler, İbraniler, Hıristiyanlar ve Müslümanlar dört büyük uygarlığı kurdular. Şimdi beşincisini kuruyoruz. Batıda Mısır, Yunan, Roma ve Avrupa uygarlıkları gelmiştir. Avrupa uygarlığı zirvededir ve çökmeye başlamıştır. Bundan beş yüz sene önce İslam uygarlığı zirvede idi. Batı yeniden canlanıyor. Osmanlılar İslam uygarlığını zirvede aldılar. Tarihi kaderle Türkiye Cumhuriyetini kurarak gittiler. Türklerin tekrar eski satvetini alabilmesi için 300 sene gereklidir.

Türkiye üçüncü bin yıl uygarlığını kurmakla görevlendirilmiştir. Ne var ki bu uygarlık silah zoru ile değil, Adil Düzen ile kurulacaktır. Türkiye savaştırmakla değil barıştırmakla görevlidir. Görevi ya yapar ya da hayatı son bulur.

5-İnfaz

İngiltere güçlü istihbarat sahibi idi. Soros Rusya’ya hakimdi. Sonunda KGB yeniden devreye girdi. Soros’un  adamlarını Putin öldürttü.

- Putin mi, siyaset mi, Rockefeller mi, bizzat İngiliz istihbaratı mı bilinmez. Ben bu işlere kafa yormam.

NOT: Yazıda yer alan italik ifadeler Süleyman Karagülle’ye aittir.

Yorum:

Üçüncü bin yıl uygarlığı

Üçüncü binyıl uygarlığı Kuran uygarlığı olacaktır. Birinci Kuran uygarlığı, Kuran uygarlığının şartlarını hazırladı. O günkü teknoloji Kuran ahkamının uygulanmasına imkan vermiyordu. Kuran uygarlığının uygulanabilmesi için bugünkü aydınlatma sanayine, ulaştırma sanayine, haberleşme sanayine, motor sanayine ve müspet ilimlere ihtiyaç vardır. Yüz dairelik lojmanlar kurulabilmelidir.

Birinci Kuran uygarlığı Miladi tarihlerde bin yılların başında gelişmeye başlamıştır. Üçüncü bin yıl uygarlığının nasıl bir uygarlık olacağını müspet ilmin usulü ile ve Kuran’ın bildirdikleri ile bilebiliyoruz.

Yarım asırdır, Akevler bunun üzerinde çalışmaktadır. Erbakan bunu insanlığa Adil Düzen olarak takdim etti.  Sermaye’nin sömürüsünü dünyaya anlatmakta ve çözümler ortaya koydu. Dünya değişti. Ateizm rüzgarı söndü.  Faiz hakimiyeti çökmektedir.

Yarım asırdır ortaya konan hedefler bir bir gerçekleşmektedir. Teşhis tam tutmuş ve insanlığın siyasi ve sermaye sömürü düzeni kökten yıkılıyordu. Erbakan’ın anlattıklarını bir daha okursanız ve ondan sonra Sovyetlerin yıkıldığını, İslam devletlerinin yeniden bağımsızlık kazandıklarını, dünyada demokrasiye doğru süratle geldiğini görebilirsiniz.

Timsahın alt çenesi kopmuştur. Yeni çare aranmaktadır ama bulunamıyor. O halde Mahir Kaynak’ın ve yazarın kehanetleri doğrudur. Sermaye mağlup olacaktır. Bunun kanlı mı yoksa kansız mı olacağı henüz netleşmemiştir. Dünyanın bugünkü hale gelmesi için ilk kibriti çakan Akevler şimdi üçüncü bin yıl uygarlığının, beşinci İslam uygarlığının, ikinci Kuran uygarlığının kansız gelmesi için çaba göstermektedir.

Henüz Erbakan gibi çözüm yollarını gösteren biri ortada yoktur. İnsanlık bunu bekliyor. Adil Düzen’e göre İnsanlık Anayasası üzerindeki çalışmalar Akevler’de sürekli devam etmektedir. Anayasa hazırlanmıştır. Kuran ayetleri ile delillendirilmiştir. Süleyman Akdemir ve Süleyman Karagülle Adil Düzen’e geçiş anayasası maddelerini uzun gerekçeleri ve açıklamaları ile yazmıştır ve bu kitap basılmıştır. Şimdi Süleyman Akdemir İnsanlık Anayasası kavramı adı altında ilmi bir kitap hazırlamaktadır.

Beklediğimiz, birilerinin çıkıp Erbakan’ın yaptığını yapması, Adil Düzen partisini kurması,  Akevlerle çalışarak yeni düzen anayasasını anlatan sunumlar hazırlamasıdır.  Parti iktidara değil Türkiye’nin kooperatifleşmesine yönelecek.  Yönetmeden önce halk Adil Düzen’i yaşamaya başlayacak. Ondan sonra halk kendi partilerini Adil Düzen’e zorlayacak.

Gelecekte süper güçler olmayacak, İnsanlık Meclisi olacak. Onlar İnsanlık yönetimini oluşturacaklar, silahlı kuvvetler olmayacak. Hakemlik müessesesi ile Adil Düzen’i kuracak. Uymayanlar ise ulusal devletlerin orduları ile def olunacaktır.

Güney Amerika, Kuzey Amerika, Afrika, Avrupa, Ortadoğu ve Doğu Avrupa, Hint, Çin ve Okyanus Adaları birer insanlık merkezine sahip olacak. Hac yolları ile birbirine bağlanacak. Buralara ilim adamları ve din adamları hakim olacaktır.

İlim adamları gerçekleri ortaya koyacak, din adamları bu gerçekleri halka anlatacaklar, halkı eğitecekler ve iş adamları üretim yapacak ve hakemlerden oluşan yargı kararları ile adil bölüşüm olacak. Uymayanları yüze yakın ulusal devletin Allah’a inanan orduları yola getirecektir. Günümüzdeki bütün olaylar insanlığı o cennet düzenine götürmek içindir.  Yirminci yüzyıl, özellikle son yarım asır buna şahitlik etmektedir.