05.09.2015
OKUMUŞ, doktor olmuş.
Gitmiş memleketi Diyarbakır'a...
Memleketinin insanlarına faydalı olmak istemiş.
PKK, işte böyle bir doktoru öldürdü.
*
Ve sonra da özür diledi PKK.
"Pardon" dedi.
"Yaptık bir yanlış" dedi.
"Sorry" dedi.
*
Şunun benzerini devlet yapsa...
Bir doktoru öldürüp, "pardon" dese...
Hep birlikte devletin üzerine çullanacak tipler, PKK'nın pardon demesi karşısında...
Anında "Ne kadar insancıl bir terör örgütü" tavrı koyuyorlar.
*
Kafayı yemek işten bile değil vallaha.
Yazının tamamı için tıklayın
Yorum:
El-İnsaf
Berkin Elvan öldü. Kıyamet koptu. En başta Ahmet Hakan’ın içinde bulunduğu medya grubu kampanyalar yaptı. Tüm Türkiye’de yürüyüşler yapıldı. Ekmek almaya gittiği iddia edildi.
PKK polis için yola bomba yerleştirdi. Erken patlatınca “ekmek almaya” giden çocuk öldü. Bu nasıl bir tevafuk ki bu çocuk ekmek almaya gidiyor. Ama aynı basından tık yok. PKK’yı eleştirecekleri yere “yanlışlıkla” erken patlattığını söylüyorlar. Yani polis ölürse bir sorun yok (!).
Yine gezi olaylarında Ethem Sarısülük polis kurşunu ile ölüyor. Polise karşı saldıran gruptan kaçan polis can havliyle ateş ediyor ve bir ölüm meydana geliyor. Kıyametler kopuyor. Sanki polis keyfi olarak, durup dururken öldürdü. Kendisine saldırıldığı anda kendini savunmak için ateş açan polis idam edilse yine hızlarını alamayacak Ahmet Hakan’ın mensubu olduğu medya.
Nasıl bir tevafuktur ki bu sefer PKK bir yol kesme işi yaparken geri dönüp kaçan bir doktoru öldürüyor. Sonra “pardon” diyor. Bu sefer Ahmet Hakan da çıldırıyor. Ethem Sarısülük’ü öldüren polis için linç kampanyaları başlatan medya PKK için “yanlışlıkla” öldürdü ve özür diledi diyebiliyor.
Ne diyelim: El-İnsaf.