28/08/2015
- Soros’un Rusya’daki operasyonlarını Putin önledi. Türkiye’de benzer operasyonlar planladı Demirtaş’la ilgili. 17-25 Aralık’ta benzer olay oldu. Hazırlık tamdı sokağa çıkılacaktı. İstihbarat sayesinde ellerinde patladı. Sevinçli haberimiz var bekleyin.
- Gorbaçov Sovyetler’i yıkmadı. Sovyetlerin zulmünü ortadan kaldırdı. Sermaye hiç hoşlanmadı. Yeltsin’in ortaya koydu, Sovyetler dağıldı. Yeltsin Putin’i getirdi. Ruslar şimdi biliyorlar ki Çar sermaye idi. Sovyetler zulmünü o yaptırdı. 17-25 Aralık olayları Türkiye’yi yıkıma götürüyordu. Obama ve Putin önceden haber verdi. Türk ordusu erken davrandı, kansız atlattı. Erdoğan korkmadı, ülkeye döndü. Türk halkı paniğe kapılmadı. Erdoğan ondan sonra cumhurbaşkanı seçildi. Şimdi sermaye şunu planladı. Hazırlık yaparım sonra da hazırlığı Türkiye’ye bildiririm. Böylece bir taraftan Türk’ü Türk’e kırdırırım, diğer taraftan AK Parti HDP arasını açarım, çözüm sürecini sona erdiririm siyaset devam eder. Kısmen başarıya ulaştı. HDP erken uyandı. Bakan verdi.
- Baykal Amerikancı, Kılıçdaroğlu İngilizci, Bahçeli Almancı bu sebeple koalisyon kurulamadı. Çözüm sürecini durdurmak için HDP ve MHP ile işbirliği yaptılar.
- MHP ve CHP seçim ittifakı yaptılar. Batıda sermaye ile siyaset arasında savaş var. Gülen, CHP, MHP onun galip geleceğine inandığı için onların tarafıdır. Erdoğan nasılsa gidecek, onu gönderecek sermaye ile işbirliği içinde olalım ki yeni oluşmada bize de pay düşsün. Bilinçaltı veya bilinç üstü böyle. Gül dahil AK Parti içinde de böyle olanlar vardır. Erdoğan gönderiliyor bunun iki sebebi var. Son zamanlarda onların dediklerini yapmaz oldu. Bir de 13 senelik istikrar ülkeyi kalkındırmak üzere. On sene kalırsa Almanya, Japonya, Fransa, İngiltere gibi bir devlet olacak. Yeri ve tarihi yapısı Türkiye’nin bu seviyeye çıkması sermayenin bütün programını alt süt eder.
- Hedef Erdoğan’dır. Çünkü yerini dolduracak kimse yok. Onu yok etmekle Türkiye’yi bitirme kolay olacaktır.
- Türkiye çıkmaza girdiği zaman asker devreye girer ve sorunları çözer. Türkiye Erdoğan’sız da yaşar. Nitekim Erdoğan’ı koruyan Baykal değil ordu idi. Baykal’ı da onlar ikna etmişti. Ordu da dağılabilir ama Türk Milleti Allah’a inanmış bir millettir. Bu inanç devam ettikçe yeni ordular çıkar, yine yaşar. Erdoğan kendi kendine yapıyor. Kendisini, gerçekten destekleyenleri uzaklaştırmakta, çıkarcılarla iktidarda kalacağını zannetmektedir. Üç dönemde ısrar hata idi. Dostlarını uzaklaştırınca yeni dostları ona kafa tutuyor. Sayın Cumhurbaşkanımız bizim tek temsilcimizdir. Ne var ki o hala bizimle görüşmüyor. Erbakan da böyle yaptı ve 28 Şubat’ı yaşadı. Hata yaptı. İstifasına seçim şartı koydu. Oysa iki partisi ittifak edip meclise gidecek ve devleti rahat bırakacaktı. Biraz sonra AK Parti yerine yine Erbakan gelecekti. Türklerde bir söz vardır; Akılsız dostun olacağına, akıllı düşmanın olsun derler. Sayın Cumhurbaşkanımızın çevresini akılsız düşmanlarla doldurmuş.
- Dünya devletleri Türkiye’ye karşı. Hedef Erdoğan. Sandıkta savaş var.
- Hatalı meseleler gösterilse de olaylar açıkça ifade ediliyor. Türkiye’deki çatışma dünyadaki sermaye ve siyaset çatışmasıdır. Türkiye’de Erdoğan siyaset tarafı. Ordu siyaset tarafı. AK Parti’nin bir kanadı siyasiler tarafı. Kim galip gelecek? Önce tarihi akış ve Kuran’ın bildirdiği ile biliyoruz ki Sermaye ömrünü doldurdu. Sonuçta mağlup olacak. Ama doların ateşi hala devam ediyor. Bir gün gelecek dolar çökecek. Bir sabah kalktığımızda artık dolar yalnız ABD’de geçerli olacaktır. Sermaye şimdi altınları topluyor. Birden batıracak altın para çıkaracak. Devletlerin buna tedbirli olması gerek. Sermaye başaramayacak. Çünkü silahla korunmayan bir para altın da olsa yeterli değildir. Yazar hep bunu yapıyor. Dünyayı çökertiyor. Çaresi yok ölelim diyor. Hayır, Allah üçüncü bin yılı Kuran bin yılı yapacaktır.
- Türkler uydu attı. Artık uyandı halkımız. Bizden haber alamıyorlar ama biz her şeyden haberdarız.
-Türkler uydu attılar. Programlamada başarılıyız ama daha o programların Paralelcilerin elinde olup olmadığını bilmiyoruz. Batı ile yarışacak seviyede olduğunu iddia etmek gülünçtür. Biz uzayda değil, sokakta galip gelmeliyiz. Bombalarla terör yok edilemez. Terör piyadenin oraları işgali ile biter.
NOT: Yazıda yer alan italik ifadeler Süleyman Karagülle’ye aittir.
Yorum:
Oyun
Oyun ters tepebilir. Sermaye AK Parti listesine dindar olmayan kimseleri koydurdu. HDP’ye de dindar olan kimseleri koydurdu. Böylece doğudaki dindar Kürtler de HDP’ye oy verdiler. AK Parti’nin oyu düştü. İlk bakışta Sermaye muradına erdi.
AK Parti böylece sıkışacak ve gerileyecekti. CHP ve MHP emir veren Sermaye’nin talimatına uydular ve seçim hükümetine bakan vermediler. Sermaye neden bakan vermelerini istemedi? AK Parti’nin hükümeti olacak ve seçimde hile yapıldığını iddia edecek başarabilirse halkı sokağa dökecek. Yani seçimi hileli hale getirme amacı ile bakanları vermediler. Bunun başka izahı varsa birileri söylesin de biz de öğrenelim.
Sermaye yanılıyor, CHP ve MHP de yanılıyor. Türkiye’de seçim hilesi yapılmıyor. 1950 seçimlerinde Şemseddin Günaltay kabinesi tarafından hazırlanan bu seçim kanununun tarihi macerası vardır. Şemseddin Günaltay seçim kanununu bir ilim heyetine hazırlattı ve öyle talimat verdi ki hile %10’ları geçemez oldu. Nihat Erim ve Kasım Gülek CHP’nin etkili kimseleriydi. Günaltay İnönü tarafından başbakan yapılmıştı. Halk Partisi içinde fazla sevilmezdi. Bu iki bakan Gülek ve Erim, kanuna şiddetle itiraz ettiler. Günaltay da tavrını koydu. “Ya bu seçim kanunu kabul edilir yahut ben istifa ederim.” dedi ve İnönü Günaltay’ı tuttu, kanun geçti.
Bu kanundaki bir çok eksiklik sonra hep düzeltildi. Seçim hilesi yapılamaz oldu. Gelişmiş teknik sayesinde adeta imkansız hale geldi. Yüksek Seçim Kurulu ve hakimler seçimi her zaman başarılı bir şekilde yapılmaktadır. Ordu da bunun bekçiliğini yapmaktadır. Ordu seçime saygılıdır ve seçim hilesini yaptırmaya da izin vermez. Bu bilindiği için de seçim hilesini yapmaya bile kimse kalkışmıyor.
Halkımız da seçime katılmakta, kendi oylarına sahip çıkmaktadır. Artık bir yerde bir şirkette değişik partililer vardır. Şiddetli siyaset yapmaktadırlar ama birlikte dostane yaşamaya devam ediyor, herkesin oyuna saygılı oluyorlar. Çalınan oyu kimse istemiyor.
O halde Sermaye’nin bakan verme talimatı ve CHP ve MHP’nin şuursuzca uyması sadece kendilerine zarar verecektir. CHP ve MHP benim bu teşhisimi kabul etmeyebilir. Biz kimseden talimat almadık diyebilir. Zaten talimatı o böyle açıkça vermez. Kurulmuş kanallar var mesela Dervişli kanalı onunla verir. Bakan vermeyişlerini izah etsinler de biz de yanlış düşündüğümüzü anlayalım onlardan özür, Allah’tan mağfiret dileyelim.
İşte AK Parti’den transfer edilen milletvekilleri bu gerçekleri bildikleri için partilerine etki ettiler ve bakan vermeleri sağlanmış oldu. Bunun anlamı nedir? AK Parti’yi bölmek için yaptıkları oyuna kendileri düştüler. AK Parti ile HDP’yi birbirine yaklaştırma durumunda oldular.
Bunun anlamı nedir? Seçimde aynı oy çıksa bile HDP artık eski uzlaşmaz tavrını takınmayacak ve AK Parti ile koalisyon yapacak ve hükümet kurulacak. MHP’li bazı milletvekilleri de Bahçeli’yi dinlemeyecek, AK Parti hükümetinde yer alacak. Tuğrul Türkeş’in partide Gül’ün AK Parti’de yeri olduğu kadar yeri vardır.
8QwGz7Z��M�ۅ