28.08.2015

VATAN için tırnağının milimini vermemiş ahlaksızlar, vatan için kardeşini vermiş bir insana demediklerini, yapmadıklarını bırakmıyorlar.

Neymiş?

Atılmalıymış ordudan.

Utanmazlıklarını bir adım daha ilerletseler, "ordudan atılması yetmez, idam da edilmeli" diyecekler.

Bıraksak, bu vatan için aslan gibi kardeşini kurban vermiş adamı asacaklar, sonra da cesedinin üzerinde tepinecekler.

*

Sen ey göbeğini yayarak geh geh konuşan hayâsız!

Sen önce vatanın için tırnağının milimini ver de ondan sonra kardeşini toprağa veren o Yarbay'a söz söyle.

Seni utanmaz, arlanmaz iktidar düşkünü seni.

Yazının tamamı için tıklayın

Yorum:

Can acısı

Her gün şehit haberleri geliyor.

Şehit haberini takiben her gün şehit cenazesi haberleri geliyor.

Gördüğümüz her zaman aynı tabloydu.

Şehit yakını gerekirse bütün çocuklarını, gerekirse bütün kardeşlerini vatana feda edeceğini söylüyordu.

Gün geldi, bir yüzbaşı şehit oldu. Şehidin ağabeyi de yarbaydı. Ağabey çok kızgındı. Can acısı ile saydırdı da saydırdı. Çözüm sürecinin bitmesine ve bu sebeple kardeşinin şehadetine çok içerlemişti.

Kimse kendisini başkasının yerine kolay kolay koyamaz. Acı içine düşünce anlar diğerini. Bu açıdan bakınca bizim yarbayı anlamamız kolay değildir.

Ancak…

Yarbay’ın kendisi ve kardeşi için dikkat etmesi gereken bir şey vardı. Kardeşinin ve kendisinin mesleğiydi askerlik. Nasıl bir inşaat işçisi inşaatta kaza ile ölme riskini biliyorsa, nasıl bir itfaiyeci yangında ölme riskini biliyorsa, nasıl bir madenci madende ölebileceğini bilebiliyorsa bunlardan çok daha riskli bir meslek olan askerlik mesleğine giren kimse de mesleğin icrası sırasında “ölüm” riskinin en yüksek olduğu meslekte olduğunu bilmelidir.

Allah şehidimize rahmet eylesin ve ağabeyine ve ailesine sabırlar versin.