06.08.2015
HABER önüme geldi.
Selahattin Demirtaş, PKK'nın gerçekleştirdiği saldırılar için "kirli" demiş.
*
Bir sevindim, bir sevindim.
"Tamam" dedim.
İşte başladı başkaldırı.
İşte ilk cesur çıkış.
İşte şahane başlangıç...
*
Fakat ne yazık ki...
Çok geçmeden...
HDP'den bir yalanlama geldi bu habere.
"Eş genel başkanımız PKK'nın eylemleri için kirli dememiştir."
*
Üzüldüm.
Çok üzüldüm.
Demirtaş için.
Yıktığı umut için.
Yarattığı hayal kırıklığı için.
Yazının tamamı için tıklayın
Yorum:
Günaydın Ahmet Hakan
Sermaye tüm dünyada algı mühendisliği yapar. Bunun için değişik yöntemler kullanır. Hatta bunun için Tavistock Enstitüsü gibi enstitüler kurar ve algı mühendisliği yöntemlerini geliştirmek için zeki insanlara burada mastırlar, doktoralar bahşederek çalıştırır.
Bu algı mühendisliği bu nedenle çok profesyonel olarak uygulanır. Demirtaş ve Yüksekdağ da HDP için üretilen algı mühendisliğinin iki figürüdür.
PKK insanların gözünde vahşi bir örgütken, Apo için “bebek katili” sıfatı her yerde kullanılırken, HDP ve öncesindeki versiyonları olan seri partiler PKK’nın temsilcisi olan kötü insanlar olarak görünürken Sermaye dedi ki “biz Kürtlerin gözünde ve hatta Kürt olmayanların gözünde PKK’yı ve Apo’yu ve HDP’leri meşrulaştırmalıyız ki ülkeyi rahatça bölelim, parçalayalım”.
Bunun için çalışmalara başladılar. Önce Erdoğan’ı kandırdılar. Bunun için danışmanlarını kullandılar. “Kürt sorunu” ifadesini söylettirdiler. Sonra Erdoğan’a dağdan adamları getir, tutuklama, dediler. Dağdan adamların gelişini de tören haline getirdiler ve ilk meşrulaştırma adımını yaptılar.
Sonra “çözüm süreci” adı altında PKK’lılara dokunmamasını sağladılar. PKK’ya da silahlar temin edilip hazırlık yapması sağlandı.
HDP versiyonları ile Apo görüştürülerek Apo’nun “bebek katili” imajı yerine “barış adamı, Kürt düşünür ve lider” imajı oluşturuldu.
Sonra insanların gözünde HDP’leri meşrulaştırmak için bu partinin başına sert bakışlı, şahin görünümlü eski Kürtçüler yerine “cici çocuklar” getirildi. Temiz yüzlü, kibar konuşan, her konuşmasında barış, barış deyip arka planda savaşı körükleyen bu “cici çocuklar” Sermaye güdümündeki basın yayın organlarında her gün boy gösterildi. Bu televizyonlarda güzel kıyafetleri, şık görünümleriyle saz çaldılar, güzel güzel konuştular.
Sonra HDP’nin önceki versiyonlarında eksik olan diğer aşırı solcuları partiye dahil etme süreci sağlandı.
Sonra CHP kandırıldı. AK Partiyi indirmek için HDP güçlenmeli imajı verildi ve CHP’nin bazı parti yöneticileri dâhil oylarını HDP’ye vermeleri sağlandı.
Gün geldi. HDP son versiyonu ve PKK şımardı, azdı. Ama bu durum işe yaradı. Çünkü Erdoğan uykudan uyandı. Yapılan bütün çözüm süreci hikâyeleri aslında bir kandırmacadan ibaretti. PKK Ermeni ve Yahudi lobilerinin güdümünde hareket eden, Almanya’nın ve İran’ın sponsorluğunda çalışan bir şirketti. Bu çok uluslu şirketin kendi başına karar verme yetkisi yoktu. Apo’nun sözlerinin geçersiz olduğunu açıkça “esaret altında olan önderin söylediklerine baskı altında söylemiş olma ihtimali nedeniyle güvenilemez” sözüyle gösteriyordu. Demirtaş’ın da bu şirkette küçük bir hissesi bile olmadığı “kirli”, “silah bırakma” sözlerinden sonra azarlanıp çark etmesinden anlaşılıyordu. Şirketin büyük ortağı olan Yahudi sermayesi ve küçük ortağı olan Ermeni lobisi bu şirketin aslında güney doğu yerine doğuda faaliyetlerini güçlendirmesini istiyordu. Çünkü Eri-Van’ı eski yeri olan Van’a taşımak istiyorlardı.
Uykudan uyanan Erdoğan ve AK Parti şirketi asıl idare edenleri fark ettikleri için etkisiz kimseleri muhatap almaktan vazgeçtiler ve şirketi başarısız kılarak büyük ortakların ve sponsorlarının vazgeçmesi ile bu işin biteceğini fark ettiler.
Biraz geç oldu ama inşallah temiz olur.