01.08.2015
Mümkün olsaydı ve başta Selahattin Demirtaş olmak üzere HDP'nin ileri gelenleri ve ileri gidenleri Abdullah Öcalan'la karşılıklı oturup, hatalarının ne tür sonuçlara dayanacağını ondan dinleselerdi... HDP'nin ve PKK'nın Öcalan'ın yörüngesinden çıkıp Gülen Örgütü'nün çizgisine girmesi, Kürt Siyasal Hareketi'nin en trajik tarihi yanılgısıdır.
İçinde bulunduğumuz dönemde Kürt siyasal hareketinin karşı kaşıya bulunduğu çok önemli bir problem, yaşanılan gergin ortamın sonucu olarak bu hareketin aktif yönetici kadrosunun Abdullah Öcalan'ın sahip olduğu tarih bilincinden mahrum kılınmış olmalardır. Daha da kötü olan durum ise, Kürt siyasal hareketinin bugünkü yönetim kadroları Gülen örgütünün seslendirdiği "90'lara geri dönüyoruz" benzeri tarihi yanılgılara kendilerini kaptırmış gibi görünmeleridir.
Sosyal alzheimer mı?
Bireylerin belleklerini yitirmelerine "Alzheimer" de deniliyor. Genel olarak "Bunama" diye bilinen "Demans" olgusundan "Alzheimer Hastalığı"nın temel farkı belirgin şekilde "Yeni bilgileri öğrenme güçlüğü"nün varlığıdır. Bu hastalık toplumun belirli kesimlerini ya da siyasal eğilimleri etkilediğinde "Sosyal Alzheimer"den söz edilebiliyor.
"Çözüm Süreci" boyunca özellikle Devlet'in PKK eylemlerine ve HDP'nin çözümsüzlüğe dönük söylemlerine karşı gösterdiği hoşgörüyü, Paris Barış Konferansı ile 2'nci Dünya Savaşı'nın başlangıcı arasında, yani 1920-39 arasında İngiltere'nin Hitler Almanya'sına karşı izlediği hoşgörü ve tavizlerle dolu "Appeasement" dönemine benzetebiliriz.
Tamamı için http://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2015/08/01/ocalanin-cizgisinden-gulen-yorungesine-kayisin-sonuclari
Yorum:
Zahmetsiz rahmet olmaz
“Aman savaş çıkmasın”, “Ne olur savaş olmasın” diye telaşa kapılan masum halkı bilgilendirmek lazım. Biz zaten savaştayız, Türkiye geç kaldığı savaşa nihayet dahil oldu, haberiniz olsun.
Bugüne kadar tek taraflı bir saldırıya, ‘Açılım süreci’ hassasiyetiyle karşılık veren pasif bir devlet vardı. Şimdi ise yıllardır ülkeyi kemiren ve devlet eliyle dokunulmaması hususunda anlaşılan terör örgütü PKK, artık daha fazla can almasın, ülke temizlensin diye bağımsızlık mücadelesine, belki de tarihinin en zor olan savaşına başlayan bir devlet vardır.
O veya bu şekilde artık geri adım atılmaması gerekiyor. HDP’li kadronun paniklemesinden belli ki çok canları yanmış, kardeş acısı yaşıyorlar. Bunca masum can katledilirken, başkasının ocağına ateş düşerken halkların kardeşliği ve özgürlükten bahseden şeref yoksunu zihniyet ancak ateş kendi evlerine düşünce merhametten dem vurmaya başladı.
Terörün çözümü masadan değil, cepheden geçiyor. Hükümetin şimdi yapması gereken, kimsenin gözünün yaşına bakmadan ve satılık medyanın yandaş haberlerinden etkilenmeden başladığı işi bitirmektir. Şahsım adına Putin’e hayranlık beslemekten yoruldum, dünya Müslüman bir başkan nasıl olurmuş bir de onu görsün isterim, Allah’ın izniyle tabii.