02.07.2015
ARTIK şunun farkına varalım.
MHP lideri Bahçeli, 7 Haziran'dan sonra pozisyonunu şöyle belirledi:
- AKP'ye kızıyorum ama HDP'ye AKP'den daha çok kızıyorum.
- AKP yolsuzluğa batmış ama HDP bölücülüğün partisi.
- AKP yolsuzluktan arınmalı ama HDP'nin kurtuluşu yok.
- AKP her şeye rağmen benim gözümde partidir ama HDP parti değildir.
Meclis başkanlığı seçiminde MHP'nin tutumunu belirleyen de işte bu pozisyon oldu.
*
MHP lisan-ı hal ile şunu dedi:
"HDP'nin destek verdiği adayın arkasında durmaktansa... AKP'nin adayının seçilmesine katkıda bulunmayı tercih ederim".
*
MHP'nin bu tutumunu...
- Kabul edersin, etmezsin.
- Kızarsın, kızmazsın.
- Mantıklı bulursun, bulmazsın.
- Sekter bulursun, bulmazsın.
Sana kalmış.
*
Ama yapmayacağın şey şudur:
7 Haziran'dan beri pozisyonunu böyle tanımlamış bir partiden, bu pozisyonunun dışında bir tutum almasını bekleyemezsin.
Hele işi çok yakın bir dosta sitem eder havasına büründürmek neyin nesi?
*
MHP, "Biz sizin kafanızda oluşturduğunuz çerçevenin içinde değiliz, bizi hayalinizdeki yere konumlandırıyorsunuz, biz sizin hayalinizdeki pozisyonda değiliz, biz sizin kafanızdaki modelin dostu değiliz" diye bas bas bağırıyor.
Ama bazıları bunu duymuyor, duymak istemiyor.
*
Eğer duysalardı, anlasalardı, görselerdi.
Bu denli hayal kırıklığına uğramayacaklardı.
Yazının tamamı için tıklayın
Yorum:
Planda aksamalar
Seçim öncesi hesaplar yapıldı.
AK Partiye karşı blok oluşacaktı ve seçim bitince diğer üç parti koalisyon kuracaktı. Koalisyon sonrasında Cumhurbaşkanı bir şekilde indirilecekti. Uluslararası mahkemede teröre destek veren birisi (güya IŞİD’e yardım ediyormuş) olarak yargılanacaktı. Bakanlar ve AK Partinin ileri gelenlerinin yatacağı hapishaneler bile planlanmıştı. Bunları gerçekleştirmek için Bilderberg’de yapılan plan gereği CHP oylarının bir kısmını HDP’ye bağışlayacaktı ve barajı geçecekti.
Seçim gecesi CHP’de ve HDP’de bayram havası vardı. Bu planların ilk adımı başarıyla sonuçlanmıştı, devamı da gerçekleşecekti. Ancak aynı gece MHP “ben sizin planlarınıza dâhil değilim” dedi. Çok ciddiye almadılar. Nasıl olsa bir şekilde ikna ederiz dediler. CHP Bahçeli’ye Başbakanlığı vermeye razıydı. Yeter ki AK Parti hükümetin dışında kalsındı. Çünkü ancak o zaman yukarıdaki Sermayenin planı gerçekleştirilebilirdi. Ancak MHP inat etti. Meclis başkanlığı seçiminde de inadını sürdürdü. Planın ikinci aşaması sekteye uğradı.
Ancak plan hala rafa kalkmış değil. Elbette Sermayenin B Planı var. Bu plan HDP, PKK ve PYD ve Suriye üzerinden yürüyecek. Seçim gibi meşru yöntemlerle başaramadıkları işi terör, kargaşa, toplumu fesada vermek gibi yollardan gerçekleştirmeyi planlıyorlar. Bunun için de kullanacakları piyonları zaten hazırda bekliyor.