29.05.2015
Zor bir dünya
Evet... Her şey değişse bile toplumsal gelenekler ve belki de siyasi coğrafyadan kaynaklanan sert üsluplar pek değişmiyor... Siyasi rekabetin ölüm kalım savaşı şeklinde sürdürüldüğü, birlikte yaşamanın ve ortak niteliklerin ön plana çıkartılması yerine "Ya sev, ya terk et" söyleminin daha ağır bastığı bir hayat tarzı bu... "Hukukun üstünlüğü"nün yerine "Üstünlerin hukuku"nun çoğunlukla geçerli olduğu, "Know how" (Bilgiyi ara) yerine "Know who" (Adamını bul) ilkesinin tercih edildiği bir dünya...
Tamamı için http://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2015/05/29/bu-zor-cografyada-barisi-korumak-basaridir
Yorum:
Ya sev, ya terk et
İnsan referansını doğru seçemeyince haliyle sonuçlardan da bihaber oluyor. İnsanların çoğuna sorsanız, ya da sormadan kendiniz şöyle bir düşünseniz birlikte yaşamanın ve ortak niteliklerin ön plana çıkarılmasının doğru olduğunu savunursunuz. Aslında bu ifadede yanlış bir taraf da yoktur. Yanlışlık, bu ifadeyi tek doğru kabul etmektedir. Şöyle ki…
Birlikte uyum içerisinde yaşama fikri iyi de, niye hiç yaşanılır değil? En küçük ve düzensiz toplulukta bile bir kümeleşme eğilimi görülür. Kanka muhabbetlerinde bile ‘diğerleri’ ve ‘biz’ her daim vurgulanır. O yüzden de İslamiyet’te ‘hicret demokrasisi’ vardır, ‘ekseriyet demokrasisi’ yoktur. 99’un hatırına 1’i görmezden gelmek, o 1 için zulümdür.
Kuran sana, memnun olmadığın yerden hicret etme alternatifini sunmuştur. Kalıp uyum içinde yaşama dışında düzene karşı koyma, protesto etme, eylemlerde bulunma gibi hakları anarşi saymış ve men etmiştir. Doğru açıdan bakınca ‘Ya sev, ya terk et’ hiç de kötü bir şey değildir, aksine olması gerekendir, hatta bugünün Türkiye’si için slogan bile olabilecek güçtedir. Çünkü bugün ülkemizde hem beğenmeyen, hem aşağılayan, hem hakaret eden, hem anarşi yapan, hem fesat çıkaran, hem de pastanın en güzel ve en büyük kısmından nasiplenen bir kitle vardır. Bu yüzsüz kitlenin bir yere gitme niyeti olmadığı gibi beğenmediklerini gönderme dertleri vardır, adına da ‘demokrasiye sahip çıkmak’ diyorlar. Adama sormazlar mı ‘sen daha burnunun ucunu göremiyorsun, sana kim sahip çıksın?’ diye.
Yazarımızın dediği gibi dünya zor, zor da Türkiye ayrı bir zor. Yok böyle bir zor…
Ne ağır imtihandır başındaki Sakarya!
Bin bir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?
Dizelerini hatırlatır cinsten zor.
Allah yardımcımız olsun.