25.02.2015
Yer altındaki "Harikalar Diyarı"na giren ve bilmediği bir dünyada yol arayan Alis'in (Alice) sorusuna kedinin verdiği cevap, bugün bizim dünyamızdaki nereye gideceklerini bilmedikleri için hem kendilerinin, hem de onlara kananların başlarını belaya sokanlara da yol gösterebilir.
Harikalar Diyarı'ndaki ağaçlıklı bir bölgede önüne iki yol çıkan Alice kararsızlık içindeyken, romanın karakterlerinden biri olan "Cheshire kedisi" beliriverir... Alis kediye "Bu yollardan hangisini seçeyim" diye sorar. Kedi bu soruya "Nereye gitmek istiyorsun" sorusu ile cevap verir. Alice "Bilmiyorum" deyince kedi "Nereye gideceğini bilmediğine göre hangi yola girersen gir, ne fark eder ki" der. Alis "Yine de bir yere varırım herhalde" deyince kedi bu defa da "Evet, yeterince yürüyebilirsen" der.
Acaba hiç düşündü mü?
Acaba Fethullah Gülen girdiği yolun sonunda kendisinin ülkesinde "Suç örgütünün lideri" konumunda bulunacağını ve hakkında tutuklama kararı çıkartılacak bir yere varacağını hiç düşünmüş müydü?
Tamamı http://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2015/02/25/nereye-gidecegini-bilmeden-yol-secenler-uzerine
Yorum:
Hesaplanamayan
Gülen Cemaati’nin başına gelenlere, ‘nereye gideceğini bilmemek’ değil de ‘hesapları tutturamamak’ desek sanırım daha doğru olacak.
Yıllardır sistemli bir şekilde tüm dünyada yayılmacı bir politika izleyen ve eğitimi ön planda tutarak ilerleyen Cemaat, mutlaka bir gün başa geçmeyi, tüm kontrolü eline almayı hedeflemişti.
Gülen’in yurtdışına çıkması, orada kalması (hatta sorunsuz bir şekilde kalması), oradan da olsa Cemaat’i idare etmeye devam etmesi sizce kendiliğinden gelişen şeyler mi? Tek hedef dünyaya Türkçe öğretmek olabilir mi veya Risaleleri yaymak olabilir mi? Öyle bile olsa Kuran varken neye dayanarak başka rehber edinilebilir?
Belli ki her şey planlandı, sonunda da Gülen’in lider olarak Türkiye’ye dönmesi sağlanacaktı. Bunun en kolay yolu da ordu, emniyet ve istihbaratın ele geçirilmesi idi, aksi halde neden bu kurumlarda kadrolaşmaya bu kadar özen gösterilsindi ki?
Cemaat mensubu binlerce insanı anlıyorum. Onların durumu belli, gayet samimi bir şekilde çalışıyorlar ve Allah’ın dinine hizmet ettiklerini düşünüyorlar. Benim anlamadığım samimi bir Müslüman olduğu öngörülen Fethullah Gülen’in hangi vaat veya vaatler karşılığı böyle bir oyunda yer aldığıdır. Onu da anlayacağımız günler gelecektir elbet.
Evet, görüldüğü gibi her şey hesaplı, kitaplı ve programlı yapılmış. Hesaplanamayan ise; Allah’ın takdiri, müdahalesi ve sonsuz gücü.