05/02/2015

Yazının Özeti:

“Yönetim için İmralı’da Abdullah Öcalan, Pensilvanya’da Fethullah Gülen aynı yerde oturmaktadır. İmralı dış güçlerden korunmuştur.  Türkiye’nin görüşme yoluyla etkileme gücü engellenmiştir. Böylece yönetim onunla bu halde daha zor durumdadır.

Gülen Türkiye’de olsaydı durum başka olurdu, onunla daha kolay görüşülür, daha kolay anlaşma imkanı bulunurdu.” demektedir.

Yorum:

Çözüm

Senelerce biz Müslümanlara bölücülük ve irtica adı altında zulmedildi. Terörü o günkü yönetim organize ediyor, sonra irtica adı altında dini onun gibi gösteriyor İslamiyet’e saldırıyordu. Terör Müslümanlara zulmetmek için kurulmuş CIA-MİT ittifaklı bir suni örgüttü.

Bu daha önce CHP zamanında da daha katmerli bir şekilde uygulanmıştı. Suni komünistleri oluşturur, onları bastırmak için kanun çıkarırlar ama diktatör olmak için şeriatçıları da onlar tetikler Müslümanları hapishanelerde çürütürlerdi. Evet, Türkiye’de gerçek sol örgüt yoktur. Aç bırakılan halkın doların baskısı ile benimsedikleri bir hareket vardır. Türkiye’de gerçek PKK yoktur, Müslümanlara zulmetmek için suni olarak kurulmuş bir örgüt vardır.

Eninde sonunda AK Parti de aynı tuzak içindedir. Dağ başındaki eşkıya ile Risale-i Nur okuyanları eşit seviyede görerek, ikisi ile de savaşa girişmiştir. Böylece PKK’nın da yaşamasına imkan sağlamıştır.

Eskiden paralel devlet vardı. Sermaye’nin oluşturduğu bu örgüt Müslümanlara zulmetmek için faaliyette idi. Bu paralel devletten kurtulmak için cihada giriştik. Sonunda başardık. Kendimize paralel devlet oluşturduk. O paralel devlet şimdi cephe değiştirdi, yine sermaye ile bir oldu, devletimizi yıkmaya kalkıştı.

Devlet ne yaptı? Onu yıkmaya çalışan paralelcileri bulup cezalandıracağına onlar hala bize zulmetmeye devam ediyorlar. Bugün devlet Sermaye’nin, Masonların paralel devletine sığınmış, kendi oluşturduğu paralel devletini yeneceğini ümit etmektedir.

Yendiğini kabul ersek bile onların asıl hedefi AK Parti’dir. Sonra sıra ona gelecektir.  Sonra da Türkiye devletini yıkacaklardır. Daha sonra da Anadolu’dan Müslümanları tehcir ederek İstiklal savaşının intikamını alacaklardır.

Ne yapılmalıdır?

Kuran’a başvurularak, çözümler Kuran’da aranmalıdır. Bunun için bizim onlara şunları önermemiz gerekir.

a) Taraflar birer hakem seçecektir. Hakemler de başhakem seçecektir.

b) Hakemlerin kararına taraflar uymalıdırlar. Bugünkü sorun böylece çözülür.

c) Bizi hakem seçerlerse kararımızı şimdiden bildiriyoruz. Siyasette Milli Görüş ve AK Parti, dinde ve eğitimde Cemaat görevlidir. Birbirine karışmasınlar.

d) Bütün bunlar barışı devam ettiremez. Barış ancak Kuran düzeni ile gerçekleşir. Her iki taraf Adil Düzen’i getirmek için tekrar Akevler ile iş birliği yapmalıdırlar.