Yeni Ekonomi
1139 Okunma, 4 Yorum
Mahir Kaynak - Star
Süleyman Karagülle

21/12/2014

- Ekonomide yeniden oluşma vardır. Hangi sonuçları elde etmek için kimler neler yapıyor? Sonuçtan sebeplere gitme usulünü deneyelim.

- Adil Düzen’de ortaya koyduğumuz sekiz ekonomik şema şöyledir. Toplayıcılık, avcılık, çobanlık tarımcılıktan sonra, pazarcılık, tüccarlık ve işçilik dönemleri geçmiş şimdi ortaklık dönemine geçiyoruz. Yarım asır önce ortaya koyduğumuz bu cari sayım ortaklık ekonomisine doğru gidiş oldu mu? Sermaye küçük ve orta sınıfı kaldıracaktı. Kaldıramadı. İkinci varsayımımız şu idi. Toprak tekeli, nakit tekeli,  yapı tekeli ve sonunda banka tekeli oluştu. Sermaye ve siyaset tek başına ekonomiye hakim olmayınca karma ekonomi doğdu. Halk ekonomisi oluşacak demiştik yarım asırdır buna doğru yol alındı mı? Türkiye’de kayıt dışı halk ekonomisi gelişti. Sovyetler halk ekonomisi ile ilerlemektedir. Çin sosyalizmi halk ekonomisine kaymaktadır.

 

- Daha önce ABD, Rusya ve Türkiye arasında önce siyasi, sonra ekonomik ittifak olacaktır.

- Adil Ekonomik Düzen’in iddiası tekel ekonomisinden halk ekonomisine geçileceği idi. Önce Sovyetler yıkılarak tekelin bir çenesi gitti. Sonra ABD’de Banker ve Patronlar bölünerek  Patronlar iktidar oldu.  Bugün silahla dolar arasında savaş vardır. Adil Düzen’in öngörülerine göre Sermaye tekeli de parçalandı. Demek ki %75 Akevler görüşü gerçekleşti. Silahla kağıt arasındaki savaş henüz bitmemiştir. ABD’de geçici uzlaşma oldu. Çatışma yavaşladı.

 

- ABD sermayeyi Çin’e yatırdı. Gelirlerle devlet giderleri kapatıldı.

- Faizli Sermaye yeni alan ister. Önce Avrupa’yı sömürdü. Sonra Amerika’yı sömürdü. Sonra Çin ve Sovyetler dışındaki bütün dünyayı müstemlekeciliği kaldırarak sömürdü. Sonra Sovyetleri yıkıp o ülkeleri sömürmek istedi. Tam sömüremedi. Çin kalmıştı. Orasını yıkarak değil oralarda yatırım yaparak sömürmeye başladı. Burası da doydu. Şimdi yeni bir kıta yoktur. Sömürecek yer arıyor. Ama deniz göründü. Akevlerin öngörüsünün son durağındayız. Sömürecek yeni ülke bulamayacağı için, sermaye de Sovyetler gibi çökecektir.

 

- Ortadoğu petrolleri ile ABD hakim olmaya çalıştı. Ukrayna sebebiyle Rusya’nın Avrupa ile arası açıldı.  Rusya Çin ile anlaşmaya gitti.

- Sermaye’nin gayesi dolarla dünyaya hakim olmak idi. Dünyanın bütün paraları dolara endekslenecek ve tek para ile etkin devlet olacaktı. Euro da doları yedeklemek için oluşturuldu. Dünya merkez bankaları Euro dahil bütün paraları dolara endeksledi. Bunun yanında kayıt dışı ekonomi gelişti. Dünya ekonomisine Sermaye hakim olamadı. Patron Sermaye yatırımlar ile dünyanın ekonomik yapısını değiştirdi. En önemli gelişme Türkiye üzerinde oldu.

 

17/12/2014

Yeni Yapı

- Dünya düzeni değiştiriliyor. Türkiye de Osmanlılaşmaya meyilli. Demek ki geleceğimizi geçmiş belirliyor.

- Sermaye derebeyliği yıktı, krallıkları oluşturdu. Krallıkları yıktı, diktatörleri oluşturdu. Diktatörlerle müstemlekeciliği kurdu, diktatörlüğü yıkarak ekseriyet demokrasisini kurdu. Şimdi de ekseriyet demokrasisi ile tekel sermaye devletine gitmek istiyor. Evdeki pazar çarşıya uymadı. Şimdiki savaş nedir? Ekseriyet demokrasisi mi yoksa nispi sistem demokrasisi mi? İktidar muhalefet yerine uzlaşmış çok partiler sistemi. İktidara bütün partiler aldıkları oy nispetinde katılıyorlar. İşte şimdiki çatışma burada. ABD’de iki parti anlaşmak zorunda kaldı. Halk birini hakim kılmıyor. Hep Akevler görüşüne doğru adımlar atılıyor.

 

- Geçmişi inceleyerek geleceği kolayca anlayabiliriz.

- Akevler’e göre dünyada iki uygarlık vardır. Doğu uygarlığı hukuku geliştirdi. Batı uygarlığı teknolojiyi geliştirdi. Bunların ömürleri biner yıldır. Doğu zirvede iken batı yeniden oluşmaya başlar, batı zirvede iken doğu yeniden oluşmaya başlar. Yeni medeniyet iki eski medeniyetin sentezi ile doğar. Şimdi batı teknikte zirvededir. Doğu hukukta yeniden oluşmaya başlamıştır. Adil Düzen budur. Yeni uygarlık, batı uygarlığı ile İslam uygarlığının sentezinden doğacaktır.  Adil Düzen bu sentezdir. O halde gelecek dünya düzeni Adil Düzen’dir. Artık imparatorluklar geri gelemez. O zaman demokrasi geri gelir demektir. Artık ulusal devletler ve demokrasi hakim olacak, imparatorlukların yerine Avrupa Birliği gibi demokratik topluluklar oluşacak. Ulusal devletlerin topluluğu, tek devlet değil.

 

- Gelecekte Osmanlı İmparatorluğu gelmeyecek, onun yerine yeni siyasi ve ekonomik Türkiye’yi önemli kılacaktır.

-Akevler’in yarım asır önce ortaya koyduğu hedefler bir bir gerçekleşiyor. Türkiye toprak işgalleri ile imparatorluğunu kurmayacak. Türkiye Adil Düzen ile insanlığa hizmet edecektir. Dünya işçilik sisteminden ortaklık sistemine giderken Tevrat ve İncil’e dayanarak öğrendiği sistemle gidecektir. Bunu da batıyı ve doğuyu üç asırdır birlikte uygulamaya çalışan Türkiye yapacaktır. Bütün bin yıllık uygarlıklar iki medeniyetin sentezinden doğarlar. Bu sentezi yapmak için iki üç asır öncesinden bir ulus bunun için görevlendirilir. Üçüncü bin yıl uygarlığını kurmakla da Türkiye görevlendirilmiştir. Bu sebeple Türkiye önemli rol oynayacaktır. ABD, AB, Rusya, Çin ve gelecekte katılacak Hindistan, Afrika ve Güney Amerika güçleri Adil Düzen’i dünyaya hakim kılacaktır. Barış içinde bunun olacağını ümit ediyorum. Bloklar savaşabilir,  Türkiye’nin taraf olduğu Adil Düzen galip gelecektir.

 

-Gelecekte üçüncü Cihan savaşını kimlerin çıkaracağı belli değil. Çin ile Rusya arasında,  Çin ile ABD arasında olabilir.

- Mahir Kaynak şimdiye kadar,  ABD ile Rusya’yı bir, Çin İle AB’yi bir sayıyordu. Ben ise Sermaye’nin bunu ters olarak yapmak istediğini ABD ile AB birleşip Rusya ve Çin’le dengeyi kurmaya çalıştığını yazmıştım. İlk defa benim varsayımıma gelmiş bulunmaktadır. Sermaye hakimiyetini kaybedince savaş çıkarır, onları savaştırır, sonunda mağlup tarafa yardım eder, mağlubu galip yapar. Masaya oturur kendisi haritayı çizer. Bugün bunu yapmak istiyor. Bunu yapabilmek için Suriye’yi Türkiye işgal edecek, İsrail güneyden Suriye’ye girecek. Bunun üzerine İran Türkiye’ye saldıracak, AB ve ABD Türkiye’yi, Rusya ve Çin İran’ı destekleyecek. Üçüncü Cihan savaşı böylece gerçekleşecek. Sermayenin planı budur. Bugün bu proje gerçekleşemiyor. Türkiye’nin acemiliği var ama yetmiyor.

 

- 1 Ocak 2015’te Avrasya Ekonomik Birliği yürürlüğe girecektir. Türkiye ve Hindistan da bu birliğe dahil edilecektir. Yeni ekonomi düzenini kuracaktır.

- Basın ve yayını doğrudan takip edemiyorum. Avrasya Ekonomi Birliği’ni yeni duydum. Demek ki ciddiye alınmıyor ama bu bize, Adil Düzen’e doğru insanlığın attığı büyük adımdır. Erbakan’ın hedefi bu idi. D8’leri kuracak, sonra D60’lara çıkaracak, sonra AB ile masaya oturup sömürü sermayesine karşı D160’ı kuracaktı. Sermaye bunu yaptırmadı. Sermaye onu iktidar etmedi ama o AK Partiyi iktidar etti. D8’ler kurulmadı ama Şimdi D160’lar doğuyor.

 

NOT: Yazıda yer alan italik ifadeler Süleyman Karagülle’ye aittir.

 

Yorum:

Sermaye ve Türkiye

Sermaye 1897’de Basel’de yaptığı büyük toplantıda kararlar aldı.

a) Osmanlı İmparatorluğu, Rus Çarlığı ve Nemçe (Avusturya-Macaristan) İmparatorluklarını yıkarak dünyaya yeni düzen getirecekti.

b) Şimdiye kadar dinler arası savaşı körükleyerek dünyaya hakim olan artık Müslümanlarla Hıristiyanlar arasında denge kuramayacağı ve tüm dünyayı dinsizleştirmeye karar verdiği için din yerine rejimler üzerinde denge kurmaya karar verdi, yeni planı buna göre oluşturdu.

c) Avrupa’da ulusal devletler oluşacak, dünyayı onların müstemlekesi haline getirecek onlar aracılığı ile sömürecekti. Bu sömürüde Almanlara pay verilmeyecekti.

d) Verimsiz karayı Rusya’nın kuracağı Sovyetlere verecek Asya’ya onlarla hakim olacaktı.

Bu arada İngiltere’den dünyayı idare edecekti.

e) Osmanlı İmparatorluğunu yıkarak dinsiz bir İslam dünyası oluşturacaktı.

f) Bu arada Türkiye ateist devlet olarak kalacak, Türkiye’deki Hıristiyanlar tehcir edilecek, Anadolu’yu sonra kolay işgal edecekti.

g) 1947’de İsrail Devleti kurulacaktı. Bunun için ikinci cihan savaşı çıkarılacak ve İsrail oğulları zorla İsrail devletine tehcir edilecekti. Tehcir görevi Almanlara verilecekti.

 

Sonra ikinci cihan savaşı oldu. Sermaye yeni bir program hazırladı.

a) Sermaye merkezini İngiltere’den ABD’ye taşıdı. İngiliz İmparatorluğu yerine ABD süper gücü ve karşısına Sermaye’yi koydu.

b) Müstemlekeciliği ortadan kaldırdı yerine AB sermayesini hakim kıldı.

c) Türkiye’yi üçüncü cihan savaşı dışında tutarak İsrail imparatorluğuna hazırladı.

d) İsrail Devleti Ortadoğu’da kanlı savaşlara devam ediyor. İsrail’i büyütmek istemiyor.

e) Mağlup Almanya ve Japonya’da yatırım yapıp dünyayı onlar aracılığı ile sömürdü.

f) Türkiye’ye yatırım yapmadı. Böylece 1997’de kuracağı İsrail İmparatorluğu’na yem olarak tuttu.

g) Bu arada Türkiye’de Erbakan ortaya çıktı.  Teşhis konferansları ile Sermaye’yi yerden yere vurdu.

h) Erbakan etkisiyle İran’da inkılap oldu. Onun etkisiyle Sovyetler yıkıldı.

i) 1997 operasyonu sonuç vermedi.

j) Güvenlik Konseyi güçlü devletleri sermayeyi dinlemez oldular. Böylece sermaye zor durumda kaldı.

k) Devletleri dinletmek için dünyada krizler çıkardı. Bundan rahatsız olan Sermaye Patron kısmı arasında ayrılık başladı. Baron Yahudiler DP’yi tuttular.

l) İki seçimde mahkeme kararları ile Cumhuriyet iktidarda kaldı.

m) Sonunda Obama başkan oldu. Patron Sermaye banker sermayeyi dinlemeyerek krizi kaldırdı, yatırımlar devam ediyor. Patron sermaye yeni para çıkaramadığı için de doların değeri yükseliyor.

n) İşte bu sebepten dolayı Türkiye’de sermaye yatırımlara başladı. Dolayısıyla dünyanın merkezi Türkiye’ye kaymaya başladı.

Bundan sonra ne olacaktır? Sorusuna cevap bize göre er geç Türkiye’de Adil Düzen uygulanacak ve Sermaye başaramazsa savaşsız insanlık üçüncü dünya uygarlığını kuracaktır. Üçüncü cihan savaşı çıkarsa Adil Düzen taraftarı grup galip geleceği için masaya Sermaye değil Adil Düzen oturacaktır.

 

 

 

Süleyman Karagülle


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
29.12.2014
08:07

http://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/suleyman-karagulle/devlet-baskanina-hakaret-9008.html

Reşat Nuri Erol
29.12.2014
23:01

http://www.yeniakit.com.tr/haber/putin-krizden-kurtulmanin-yolunu-islamda-buldu-43531.html

Reşat Nuri Erol
31.12.2014
07:29

http://www.milligazete.com.tr/koseyazisi/AKPnin_Adil_Bir_Duzen_Kurma_Derdi_Var_Mi/22909#.VKOFgiusU3k

Yazının sahibi Millî Gazete yazarı aynı zamanda SP Genel Başkan Yardımcısı'dır.

Reşat Nuri Erol
31.12.2014
07:30

AKP'nin Adil Bir Düzen Kurma Derdi Var Mı? İsmail Hakkı Akkiraz 31 Aralık 2014 Çarşamba 00:44 Bismillahirrahmanirrahim Âlemlerin Rabbi, İslam’ı bir hayat nizamı olarak gönderen, hesap gününün hâkimi, Allah (c.c)’a hamd ederim. Salât ve selâm, peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)’ya, âline ve sahabelerine olsun. İktidar, günümüzde ülke yönetimini elinde bulundurma anlamında da kullanılmaktadır. Yönetim işini yapan kimseye hükümdar denir. Mülk ve hükümranlık mutlak olarak Allah (c.c)’ındır. BAKARA: 107: “Bilmez misin ki, göklerin ve yerin mülkiyet ve hükümranlığı yalnızca Allah’ındır…” İşlerimize malik olan, onları düzene koyan ve gereğini gerektiği gibi yapan Allah’tır. Allah’tan başka yaratan, yaşatan, hak ve adalet ölçüsü koyan, yöneten veli ve yardımcı da yoktur. Allah’ın yaratması ve dilemesi dışında bizlerin bir adım bile atmamız mümkün değildir. Biz, arzu ettiğimiz şeyi yapmaya yöneliriz, Allah ise o fiili yaratır. Kulların hayır işlerini de, şer işlerini de yaratan Allah’tır. Ne var ki Allah’ın, işlediğimiz İslam’ca işlere rızası, şeytanca işlere ise gazabı vardır. Bunun böyle olması dünya hayatımızın bir imtihan olmasındandır. Kulların dünyadaki tercihlerinden hesaba çekileceği yer ahiret hayatıdır. Hesap gününün tek hâkimi Allah’tır. Bu, bizim Müslümanlık inanışımızdır. İktidar ve hükümdarlığı kuluna veren de alan da, bununla kulunu imtihan eden de Allah’tır. Kur’an’dan bunun bazı delillerini birlikte okuyalım. BAKARA 247: “Peygamberleri onlara: Bilin ki Allah, Talut’u size hükümdar olarak gönderdi dedi. Bunun üzerine: Biz, hükümdarlığa daha layık olduğumuz halde, kendisine servet ve zenginlik yönünden geniş imkânlar verilmemişken o bize nasıl hükümdar olur? Dediler. “Allah sizin üzerinize onu seçti, ilimde ve bedende ona üstünlük verdi. Allah mülkünü dilediğine verir. Allah her şeyi ihata eden ve her şeyi bilendir.” dedi.” Bu ayet, toplumun hoşuna gitsin gitmesin, Allah tarafından onlara hükümdar tayin edildiğinin delilidir. Allah, imtihan etmek için, inanmış kullarına iktidar ve hükümdarlık verebileceği gibi fasık, facir, münafık, müşrik ve inkârcı kullarına da verir. BAKARA 258: “Allah kendisine mülk (hükümdarlık ve zenginlik) verdiği için şımararak Rabbi hakkında İbrahim ile tartışmaya gireni (Nemrut’u) görmedin mi? …” Bu bir hakikattir. Rabbimiz bize haber veriyor. ALİ İMRAN 26: “(Resulüm!) De ki: Mülkün gerçek sahibi olan Allah’ım! Sen mülkü dilediğine verirsin ve mülkü dilediğinden geri alırsın. Dilediğini yüceltir, dilediğini de alçaltırsın. Her türlü iyilik senin elindedir. Gerçekten sen her şeye gücü yetensin.” Allah’ın, iktidar verdiği kimselerden istediği şey, hakkın hak ölçülerine dayanan adil bir düzeni yürütmeleri ve yeryüzünü imar ve ıslah ederek insanların dünya ve ahiret saadetlerine vesile olmalarıdır. Ben Müslümanım diyen kimselerin, Allah tarafından kendilerine ihsan edilen iktidar gücünü adil bir düzeni yürütmek istikametinde kullanmaları inançlarının gereğidir. Adil bir düzenin en önemli vasıflarından birisi, hiç şüphesiz marufu emretmek, münkeri yasaklamaktır. Böyle bir düzenin temel referansının Kur’an ve Sünnetin ortaya koyduğu hak ve adalet ölçüsü olması, bir tercih olmayıp, mecburi bir şeydir. Kur’an ve Sünnetin hak ve adalet ölçülerini reddeden, Irkçı Emperyalizmin kontrolündeki batı medeniyetinin kabul ettiği hak anlayışına dayanan bir düzen ile insanlık saadet bulamaz. Batı medeniyetinin insanlığa dayattığı düzen, kökü itibariyle kötülükleri emreder, iyilikleri yasaklar ve insanları Allah’a kulluktan uzaklaştırır ve batılın önderlerine hizmet eden köleler haline dönüştürür. Ben Müslümanım diyen kimselerin böyle bir düzeni yürütmeleri, toplumun da buna rıza göstermesi fasıklık ve facirliktir. Fasıklık ve facirlik ise kişi ve toplum için en büyük zulümdür. Allah fasıkları, facirleri ve zalimleri sevmez. ADİL DÜZEN Allah’tan niyazımız, Hakkı Hak olarak bilip yaşamayı ve Batılı Batıl olarak bildikten sora, ondan kaçınmayı, hakkın hâkim batılın zail olması için çalışmayı bize nasip etmesidir. Hak, İslam’dır. Batıl, materyalizmdir, ırkçı emperyalizmdir. Günümüzde hakkı Milli Görüş temsil etmekte iken batılı bütün unsurlarıyla batı âlemi temsil etmektedir. Batının biri “Komünizm” diğeri de “Kapitalizm olmak üzer iki düzeni vardır. İkisi de bir “ezen ve ezilen” düzenidir. Komünizm 70 sene insanlığa zulmettikten sonra yıkılmıştır. Kapitalizm de sadece zulmetmektedir, bunun da yıkılıp gitmesi mukadderdir. Şimdilik ayakta durmasının tek sebebi, ırkçı emperyalizmin bir sömürü aracı olması yüzünden suni olarak korunması ve yaşatılmaya çalışılması yüzündendir. İnsanlığa “Mutluluk ve Saadet” getirecek tek düzen, Hakkı Üstün Tutan ADİL DÜZEN’DİR. ADİL DÜZEN sömürüye müsaade etmeyen, herkese hakkını veren, herkese karşı eşit davranan ve herkese fırsat eşitliği veren, herkesin faydalı, yapıcı faaliyetlerini destekleyen, faydalı ekonomik faaliyetleri teşvik eden, ekonomik gelişmenin önündeki lüzumsuz ve haksız engelleri ortadan kaldıran bir düzendir. Adil Düzen, ekonominin yönlendirici ve teşvik edici bir unsuru olan kâra müsaade ettiği halde, bir haksızlık ve sömürü vasıtası olan faize yer vermemektedir. Ayrıca serbest piyasa rekabetini ve mülkiyet hakkını esas alarak bunların faydalarına yer vermekte, buna mukabil tekelleşmeye imkân vermemek suretiyle bunların zararlarından insanları korumaktadır. Adil Düzen, paranın mal gibi alınıp satılmasını reddettiği için faizi reddeder. Faizin adaleti bozduğunu, güçlüyü daha güçlü yaptığını savunur. Adil Düzen, üretim ekonomisinden yanadır, tüketim çılgınlığını ve israfı reddeder. Üretim olmadan refah olmaz. Adil düzende vergiler, ihtiyaç fazlası servetten, üretimden ve katma değeri olan mallardan alınır. Modern vergilerin tamamına yakını Adil Düzenin vergi anlayışına terstir. Adil düzende gelir vergisi, tüketim vergisi, alım satım vergisi gibi vergiler yoktur. Adil düzen de bankalar sömürünün değil, üretimin aracıdır. Bunun için ADİL DÜZEN mükemmeldir ve kalıcıdır. Adil Düzende maddi ve manevi kalkınma dengeli bir şekilde yürütülür. Adil Düzen Milli Görüş’ün, Saadet Partisi’nin benimsediği bir düzendir. Milli Görüş bu düzeni esas aldığı için hem yerel yönetimlerde hem de gel yönetimde başarılı olmuştur. Saadet Partisi’nin iktidarında Adil Düzen, Erbakan Hocamızın bıraktığı yerden yürütülmeye devam edilecektir. AKP VE ADİL DÜZEN AKP, diğer batıca siyaset yapan partiler gibi, faizci VAHŞİ KAPİTALİZM düzenini yürütmek için siyaset yapmaktadır. AKP, güce teslim olmuş siyaset geleneğinin bir partisidir. AKP kadroları için, Milli Görüş partileri içinde bulundukları dönemlerde ADİL DÜZEN yanlısı olmaları, bugün sadece, dost meclislerinde anlattıkları geçmiş zaman masalı olmuştur. Çünkü onlar, Erbakan Hocanın kırk yıl kendilerini ADİL DÜZEN masalıyla aldatmış olduğuna inanırlar. AKP, iktidarı müddetince kapitalist nizamın 5 mikrobunu ilaç diye iliklerimize kadar şırınga etmiştir. Bu beş mikrop şudur: 1- Faiz, 2- Haksız vergiler 3- Merkez Bankası ve itibari para politikası, 4- Mevcut bankacılık düzeni, 5- Borçlanmaya dayalı tüketim çılgınlığı. AKP icraatları, kapitalizme dayandığı için, toplumda şu hastalıkların doğmasına sebep olmuştur. Bu hastalıklar: 1- Açlık, 2- Fakirlik, 3- Pahalılık, 4- Uyuşturucu kullanımı, 5- İşsizlik, 6- Sömürü, 7- Geri kalmışlık, 8- Adaletsiz gelir dağılımı, 9- Uluslararası dengesizlik, 10- Dış ve iç borçlar, 11- Sosyal patlamalar, 12- Harpler, 13- Terör ve mafya 14- Kumar, 15. Rüşvet ve yolsuzluklar, 16- Ahlaki çöküş hastalıklarıdır. Bu hastalıklar, huzuru, hürriyeti, adaleti, refahı ve itibarı tehdit etmektedir. AKP’nin bir İsrail, İngiltere, ABD’nin projesi olduğu söyleniyor. 28 Şubat sürecinde Milli Görüş’ün önünü kesmek için Amerikalıların içerden bir takım kişilere şu teklifi yaptığı yazılıyor: 1- Sizi biz iktidar yapacağız, 2- Size iktidarda sorun çıkaracak olanların işini bitireceğiz, 3- Size yeşil dolar desteği sağlayacağız. Buna karşılık işbirlikçi olacaklardan şunlar isteniyor: 1- İsrail’in emellerinin önündeki engelleri kaldıracaksınız, 2- Büyük Ortadoğu Projesi’ne destek olacaksınız, 3- Ilımlı İslam projesine destek olacaksınız. Anlaşılan bu teklifi AKP yöneticileri kabul etmişler ki, 13 yıllık iktidar dönemlerinde BOP ve medeniyetler ittifakı eş başkanlığını başarıyla yürüttüler. Gıdamızı ve neslimizi ifsat etmekten başka bir şey yapmadılar. AB müktesebatına koşulsuz teslim oldular. Bütün kötülükleri meşrulaştırdılar. Dindar gözüktüler, eşcinsel toplantılara eleman gönderdiler. PTT gişelerinde güya özelleştirdikleri Milli Piyangonun biletlerini satıyorlar. Helalden dem vuruyorlar, haram satıyorlar. Faizi tahkir ederek, faizcilik yapıyorlar. Dinimize karşı dinimizi kullanarak bizi aldatıyorlar. Pudra şekerine sardıkları zehri yediriyorlar, yanılmışız diye özür diliyorlar. Yanılmışız diyorlar, yanılmaya ve yanıltmaya devam ediyorlar. Bilelim ki bu AKP ve muhalefeti ile saadet bulunmaz.





Sayı: 289 | Tarih: 28.12.2014
Ahmet Hakan
Bari yaşını büyütseydiniz
Çocuk adamlar, çocuk kadınlar
1219 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Can Dündar
Kavga Yetmedi mi CHP?
Sıvı Heba Oluyor
1196 Okunma
Vahap Alma
Mahir Kaynak
Yeni Ekonomi
Sermaye ve Türkiye
1139 Okunma
4 Yorum
Süleyman Karagülle
Yusuf Kaplan
On emir
Hadim devletin sadece adı geldi!
1119 Okunma
Ali Bülent Dilek
Mehmet Barlas
Bunların babaları da böyle değil miydi?
Hisler aklın önüne geçince
1103 Okunma
Tayibet Erzen


© 2024 - Akevler