Cemaatler arası çatışma ve iktidar
1085 Okunma, 0 Yorum
Ali Bulaç - Zaman
Zafer Kafkas

Bu konuya Nevzat Çiçek, TimeTürkteki yazısında isabetle dikkat çekiyor: Türkiyedeki cemaatlerin çoğu AK Parti iktidarında, yeni Türkiyenin özgürlük alanını sonuna kadar kullanmak, alternatif eğitim modelleri oluşturmak, gençliğe yönelmek, yeni eğitim sistemleri ortaya koymak, toplumun entelektüel seviyesini daha da yükseltmek yerine farklı bir yola saptılar. Onlar özgürleşmek yerine itiraz ettikleri sistemi ele geçirdiklerini zannederek sisteme mahkûm oldular ve kısacası ele geçirmek için itiraz ettikleri devlet, imkânlarıyla, gücüyle ve onlara sundukları ile onları ele geçirdi ve sistemin devamını onlar üzerine kurdu. Türkiyede bütün krizler özellikle güçlerin olması gereken yerde durmamasından ileri geliyor. Türkiyede hükümetler siyasi alanı cemaatler de sivil alanı temsil ettikleri halde ne siyasal alanı temsil eden hükümet sivil alana güveniyor, ne de sivil alanı temsil eden ve bir STK olan cemaatler hükümete güveniyor.

 

http://www.zaman.com.tr/ali-bulac/cemaatler-arasi-catisma-ve-iktidar_2256271.html

 

Yorum:

 

Çıkar Paralelliği

 

Temelde çatışma üzerine kurulmuş bir düzenin iktidar değişiklikleri veya kişilerin değişmeleri ile düzelmesi beklentisi doğru bir yaklaşım değildir. Yıllardır kişilerin değişimi ile adalet, refah , özgürlük geleceğine inananların 12 yıldır birşey değişmediğine şahit olunca artık bakış açılarının değişmesi gerektiğini düşünmeleri gerekir.

 

Asıl olan temel anlayışın değiştirilmesidir. Çatışma yerine çıkar paralelliğine dayalı bir anlayışın toplum düzeni haline getirilmesine çalışılması ile ancak sonuca ulaşılabilir.

 

Bugün toplumda örgütlenmiş siyasi, mesleki, ahlaki, ilmi gruplar gerçek fonksiyonlarını kaybettiklerinden, sınırlarını bilmediklerinden birbirlerinin alanlarına müdahale ederek farklı alanların birbirleriyle çatışmasına yol açmaktalar diğer taraftan her bir alan içerisindeki gruplar diğerlerini kendileri için tehlike görmektedirler ve kendi aralarında da çatışmaktadırlar. Çift taraflı çatışma topluluğu sürekli germektedir.

 

Oysa Adil Düzen' de her grubun çalışma alanı belirlidir ve her grup tercih edildiği ölçüde kamudan payını alarak özgür şekilde faaliyetlerini sürdürebilmektedir. Kimsenin kimseden korkmasına, kimsenin kimseye yanaşmasına gerek yoktur, sadece faaliyet alanında topluma en yüksek katkıyı yapması yeterlidir.

 

Yapılması gereken öncelikle çatışma eksenli anlayışın terkedilmesi çıkar paraleliğine dayalı anlayışın hakim kılınmasıdır.        

 

Zafer Kafkas






Sayı: 282 | Tarih: 9.11.2014
Yusuf Kaplan
Peygamberi soluk ve medeniyet tasavvuru
Kınayıcının kınaması meselesi!
1509 Okunma
Ali Bülent Dilek
Ahmet Hakan
Bakanların istifası kazaları şöyle önler
Suçlu bakan
1186 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Can Dündar
Bir Fotoğrafın Anatomisi
Ürkeklik
1179 Okunma
Vahap Alma
Mehmet Barlas
Siyasetin cephelerinde farklı durumlar var
T.C vatandaşı olmak bir ayrıcalıktır!
1107 Okunma
Tayibet Erzen
Mahir Kaynak
Kim Kazansın?
Dünya Adil Düzen'i Bekliyor
1088 Okunma
1 Yorum
Süleyman Karagülle
Ali Bulaç
Cemaatler arası çatışma ve iktidar
Çıkar Paralelliği
1085 Okunma
Zafer Kafkas


© 2024 - Akevler