07.11.2014

"BAKAN istifası" ile "Kazaların önlenmesi" arasındaki mekaniği açıklıyorum:

- Kaza olur.

- İşçiler ölür.

- Bakan istifa eder.

- İstifa eden bakanın yerine yeni bakan gelir.

- Yeni bakan, koltuğa oturduğu anda şunu der: "İşçiler ölünce koltuk gidiyor, koltukta kalacaksam işçiler ölmemeli."

- Ve başlar "işçi ölümleriyle sonuçlanan kazaların olmaması" için çırpınmaya.

- Koltuğunun gideceğini bildiğinden... Torpil yapmaz, aracı kabul etmez, taviz vermez.

- Bin kaplan gücüyle gider madenlerin, inşaatların üzerine.

- Müfettişlerini gazlar, acımasızca keser cezaları, göz açtırmaz.

*

Bakan, böyle davranınca...

Yapısal sorunlar nedeniyle ölümler yine olur ama en azından bu kadar çok ve sık olmaz.

Yazının tamamı için

http://sosyal.hurriyet.com.tr/Yazar/Ahmet-Hakan_131/Ak-Saray-39-in-gercek-sahibi_27532222

Yorum:

Suçlu bakan

Maden kazası ile bakan arasında bağlantı kurulması mantığını anlayabilmiş değilim.

Madeni bakan mı işletiyor? Yoksa madeni bakan mı denetliyor? Madenin iş güvenliğinden bakan mı sorumlu? İnsan aklı işte böyle saçmalar.

Önce işçileri koruyacağım diye iş güvenliği sisteminin getirir. Bunu zorunlu tutar. Her yerde iş güvenliği uzmanı yetiştiren dershaneler açılır. Kişiyi bir ayda iş güvenliği uzmanı yaparlar. Sonra işletmeler bunları yüklü paralarla çalıştırmak zorunda kalırlar. Bu durumda maliyetler arttığı için ya ürünlerin fiyatını artırmak zorunda kalırlar ya da işçilerin maaşını azaltmak zorunda. Sonra gün gelir, maden kazası olur. İnsan aklı ya, kendini Allah’tan akıllı sanan, sorunlarının çözümünü Kuran’da araması gerektiği halde onunla sadece kıraat seviyesinde ilgilenen insan aklı, gider kanun çıkarır, maden işçilerine iki kat asgari ücret vereceksin der. Onları en fazla altı saat çalıştıracaksın der.

İşletmeye yükledi bir yük daha. İşletme ne yapacak. Ocağı kapatacak. Başka şansı yok. Sonra ne olur? İşçiler yalvarır işletmeye. Ne olur ocağı aç da biz çalışalım. İşletme bu sefer giderleri azaltmak için yemek vermez, servisi kaldırır ve bu nasıl bir tevafuktur ki yemek saatinde madeni su basar ve işçiler ölür. İşte bunlar Allah’tan gelen uyarılardır Kuran’la ilgilenmeden batılıları tanrı sananlara. Onların kanunlarını Kuran’dan üstün görenlere.

Oysa Kuran koruma tedbiri almaz. Sorumluyu cezalandırır sadece. Böylece herkes kendi tedbirini alır.

Sonra insan aklı yine saçmalar. Sanki madeni bakan işletiyormuş gibi bakan suçlu olur? Doğru aslında suçlu bakandır ama suçu madendeki kazadan dolayı değil, işçileri koruyacağım diye onlara en fazla zararı veren kanunları çıkarmasından dolayıdır.