12/10/2014
- Barış dönemini baltalamak isteyenler, uluslararası hukuka da aykırı olmak üzere bizim Suriye’ye saldırmamızı istiyorlar.
- İslamiyet’te savaş meşrudur ama başka ülkelerin iç işlerine karışmak orda fesat ve fitne çıkarmak meşru değildir. Oradaki halkı muhacir olarak kabul edebiliriz. (Mülteci olarak değil). Baştan beri hata edilmektedir.
- IŞİD Kürtlere saldırmaktadır. Kürtleri tutarsak Sünni Müslümanlara saldırmış oluruz. IŞİD'i tutarsak vatandaşlarımızı karşımıza alırız. Türkiye açmazda.
- Suriye devletine karşı çıkarsanız, onu zayıflatırsanız böyle olur. Bizim yapacağımız, Suriye yönetimini ülkede hakim kılmaktır. İktidarda olanı desteklemektir. Muhacir kabul etme, savaşma dışında çözüm yoktur.
-Türkiye’de eylem yapanlar, aleyhine eylem yaptıkları kimselerin emellerine hizmet etmektedirler.
- Eylem yapanlar, işsiz kimselere para mukabili istihdam edilen kimselerdir. Çözüm olarak, önce herkese iş bulunmalıdır. İkincisi de eylem yapanların elebaşlarını bulup sehpada teşhir etmedir.
18/10/2014
Terörün Hedefi ne?
- Türkiye’deki terörü Almanya destekliyor deniyor.
- Bunların hedefi saptırarak savunma alanları boş bırakmadır. Dünyada hiçbir uluslararası olay sermaye fitne ve fesadından başka bir şey değildir.
- Türkiye devleti IŞİD'la savaşırsa, İslam’a karşı gelmiş, savaşmasa Kürtlere sahip çıkmamış olur.
- Türkiye, Türkiye Kürtlerine sahip çıkmak durumundadır. Türkiye’nin, Türkiye Müslümanlarına sahip çıkması gerekir. Yurt dışındaki halklara hicret etmeden önce sahip çıkmak fitne çıkarmaktır.
- IŞİD'in saldırıları Kürtler’e yönlendirmesi Türkiye’yi çıkmaza sokmaktadır.
- Sünni olan Kürt ve Sünni olan Türklerin arasını açmaya çalışması onun Sünni olmadığını ifade eder.
Gaye, Sermaye’nin emrinde Sünni devlet oluşturmadır. Suriye, Irak Sünni devletlerdir. Kürtleri Türkiye’ye sürmeyi hedeflemiş olabilirler. Böylece Türkiye’de Kürtler Türkler kadar söz sahibi olurlar.
- Kürtlerin eylem yapmaları Kürtlerin lehine değildir.
- Kürtler eylem yapıp Türkiye’yi IŞİD ile savaştırınca sonuçta Kürtler, Türkiye’ye sığınacaklar ve Suriye ve Irak birleşerek belki de Ürdün, Libya, hatta Arabistan’ı katarak güçlü Sünni devleti oluşturma ve böylece Adil Düzen’e benzemiş gerçek Sünni bir devleti devre dışı bırakma hedeflenmiş olabilir. Bu arada Türkiye’de Kürtler artacak, güçlenecek ve Türkiye bölünerek birbirine hasım üç Sünni oluşturmadır.
NOT: Yazıda yer alan italik ifadeler Süleyman Karagülle’ye aittir.
Yorum:
Çözüm
Sermayenin parası var. Sahte mezhepler üretip Sünnileri, Şiileri, Kürtleri, Türkleri, Arapları bölebilir. Bunun tek çözümü vardır. Ortadoğu’daki dört devlet, Türkiye, İran, Irak ve Suriye devletleri bir araya gelip kendi sorunlarını kendileri çözmelidirler. Putin ve Obama bu çözümleri desteleyecektir. AB ve Çin de ses çıkarmayacaklardır. Bunun dışında bir çözüm, çözüm değildir.
Ortadoğu’da yapılacak işler:
1- Belediye ve köy ayırımı kaldırılmalıdır. On bin nüfuslu bağımsız bucak birimleri kurulmalıdır ve her topluluk kendi ırkı ve dini içinde istediği gibi yaşamalıdır. Yüze yakın bucak birleştirilip iller oluşturulmalıdır. İller de bağımsız olacaklardır. İç güvenliği iller kendileri sağlayacaktır. Devlet milli ordulara sahip olacak ve devletlerin savunmasında yer alacaktır.
2- Hakemlik sistemi getirilmelidir. Çıkan her türlü ihtilaflar hakemler yoluyla halledilmeli ve hakimlik sistemi kaldırılmalıdır.
3- Bu dört devlet birbirlerinin iç işlerine karışmamalıdır. Sadece hicret etmek isteyene mani olmamalıdırlar. Hicret edenlerin taşınmazlarını hicret ettiği devlete satacak, hicret alan devlet onu ülkesine yerleştirecektir.
4-Devletler dış siyasetlerini bağımsız yürütmelidirler. Türkiye, İran, Çin, Irak, ABD, Suriye de Rusya’nın müttefiki olabilir. Böylece bu dört devlet dünya barışına da hizmet etmiş olur.
Devletler Sermaye’yi önce Ortadoğu’dan çıkarmalıdırlar. Bunun için bu devletler bunu tek uluslararası para olarak kendilerinin çıkaracağı altın bonosu ile sağlamalıdırlar. Yani dolarla savaşacak bir para çıkarmamız gerekmektedir. Ortadoğu’ya yalnız dolar girmemelidir. Ruble, Yuan, Euro, Dolar eşit şekilde geçerli olmalıdır.
Bu önerimizi daha önceki yazılarımızda da tekrar ettik. Türkiye, Suriye devlet düşmanlığından vazgeçmelidir. Dost olarak onun demokratikleşmesini sağlamalıdır.