Türkiye bu savaşın ne sorumlusu ne de parçasıdır
1109 Okunma, 0 Yorum
Mehmet Barlas - Sabah
Tayibet Erzen

 

03.10.2014

Siyasetin güncel gerginliklerine kendinizi fazlaca kaptırırsanız, tarihten bugüne uzanan süreçte şekillenen büyük tabloyu ve bu tablonun oluşmasında oynanan oyunları gözden kaçırabilirsiniz. Karar vermek konumunda bulunmayanlar için bu durum önemli olmayabilir. Ama karar verenlerin atacağı bir yanlış adım, sorumluluk taşımayan ve siyasete ak ve karadan başka açıdan bakamayan kitlelerin yaşamlarını da karartabilir.
Bugün Irak ve Suriye'de yaşanan trajedilerin mimarları arasında önce İngiltere sonra da Amerika bulunmakta...
1'inci Dünya Savaşı'nda "
Osmanlı'ya karşı ayaklanırsanız size devlet kurduracağız" diyerek Arapları kışkırtan ve bu arada Filistin'de İsrail'in kurulmasının da yolunu açan İngiltere, bu coğrafyanın bitmez tükenmez kargaşasının ana mimarı değil mi?

 

Tamamı için http://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2014/10/03/turkiye-bu-savasin-ne-sorumlusu-ne-de-parcasidir

Yorum:

Kilit Adam Türkiye

Türkiye istediği kadar “Bu savaş benim savaşım değil.” desin, istediği kadar kenarda durmayı tercih edip ancak savaş mağduru insanlara yardım etmekle yetinsin bu, Türkiye’nin bölgedeki önemini ve kilit rol oynayabilme potansiyelini ortadan kaldırmayacaktır. O yüzden yapılması gereken Türkiye’nin doğru ve zamanında bir siyasetle kontrolü ele almasıdır.

Birkaç sene önce Suriye kaynamaya başladığında Türkiye’ye tavsiye edilen(Kuran rehber kabul edilerek tavsiye edilen) taraflar arasında hakem olması ve hissi değil, adaletli davranmasıydı. O ne yaptı? Basına, provokatörlere kulak verdi ve siyasetini Esed’i yerden yere vurmaktan yana kullandı. Oysa Kuran bir yerin başkanı ne kadar zalim olursa olsun ona isyan edilemeyeceğini, anarşiyle İslam’ın bağdaşamayacağını, ancak hicret edilerek zulümden kaçılabileceğini söylüyordu, çağlar üstü Mucize hala aynı şeyi söylüyor. Oradaki isyanı körükleyeceğimize hakem olarak hükümet ve isyancılar arasında köprü olabilir, uzlaşma sağlanmasını sağlayabilir, daha da olmazsa halka kapılarımızı açıp bunca insanın ölmesini önleyebilirdik.

Sonuç olarak baktığımızda binlerce insan öldü, binlercesi ülkemize sığındı ve sığınmaya da devam ediyor ama düzensiz ve rahatsız edici bir şekilde. Zamanında hicret olsa ve gelen insanlar vatandaş kabul edilip ona göre pozisyon alsa böyle sosyolojik bir kirlilik yaşanmayacaktı.

Yer dün Suriye idi, bugün Irak, yarın kim bilir nere olacak ama değişen bir şey olmayacak. Ancak rehberimizi sağlam seçip, istikrarlı siyaset belirlemekle sorumluluğumuzu yerine getirebiliriz. Bu sağduyu zaten yönetimde var yeter ki doğru yerden bakmasını bilsin.

 

Tayibet Erzen






Sayı: 277 | Tarih: 5.10.2014
Yusuf Kaplan
Diriltici bir soluk olarak kurban
Kur'an ve KurB'AN!
1227 Okunma
Ali Bülent Dilek
Ahmet Hakan
Kürtlerin hükümete öfkesinin yedi nedeni
Kürt Siyasi (!) Hareketi
1214 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Mehmet Barlas
Türkiye bu savaşın ne sorumlusu ne de parçasıdır
Kilit Adam Türkiye
1109 Okunma
Tayibet Erzen
Mahir Kaynak
Terörle savaşmak
TEZKERE
1055 Okunma
1 Yorum
Süleyman Karagülle
Can Dündar
Apaydın ve Kapkara
Afakta Karma Karanlık
1045 Okunma
Vahap Alma