Ekonomik Savaş
1021 Okunma, 0 Yorum
Mahir Kaynak - Star
Süleyman Karagülle

03/08/2014

- Para reel ekonomiyi temsil ediyorsa onun kadar değerlidir.

- İnsan borçlu ve alacaklı olan tek varlıktır. Diğer canlılardan yalnız bu yönüyle farklıdır. Para kişilerin topluluğa verdiği reel değerlere karşılık topluluktan aldığı pay belgesidir. Sonra onunla topluluğa gider,  topluluktan o belge karşılığı topluluğa ait mallardan kendi payını alır.  Para pay olarak ücret belgesidir, fiyat olarak payın karşılığıdır. Faiz topluluğa bir şey verilmeden alınan karşılıksız belge olduğu için haramdır. Ticaret ise mübadeledeki rizikoları sübvanse eden pay belgesidir. Zekat paradaki kamunun garanti payı verildikten sonra kalanıdır.

 

- Rusya’da ve Arjantin’de para krizi var. Yeni para sistemi kurmak istiyorlar. Sermaye kriz çıkarıyor. Devletler yenemiyor. Tarım parçalanmış, anonim şirketler tarafından yönetilmesi gerektiğini yazdım. Tüketiciye değil üreticiye kredi verileceğini yazdım.

-  Bugün para faiz karşılığı çıkmaktadır. Elimizdeki 100 TL bundan önce merkez bankasının aldığı faiz karşılığı bastığı paranın yeniden krediye girmesiyle oluşuyordur. Merkez bankası faizli kredi vererek 100 milyar TL’yi %5 faizle bankalara kredi olarak veriyor. Bankaların 5 milyar fazla faiz gelecek yıl ödeyebilmeleri için onlara yeniden 5 milyar kredi açıyor yeni yılda 105 milyar para giriyor. Eksik istihdam varsa bu yararlı olur. Tam istihdamdan sonra bu sadece enflasyona sebep olur. Hasılı cebindeki yüz lira o yüzde beş faizlerin toplamıdır.

Adil Düzen’de para iki şekilde çıkar. İşçi çalışır üretir, emeğinin karşılığı parayı alır, çalıştıran bize borçlanır. Kredi faizsizdir. Ürün satılıp tüketicinin eline geçince kredi itfa edilir. Böylece para piyasada sayılmak üzere arz edilen mal kadar piyasadadır.

Yani Para= ücret*emek= fiyat* mal

 

- Ekonomik savaş vardır. Tarafımızı seçmeliyiz. Gerekli tedbirleri bürokratlar önerir, siyasiler tercih eder.

- Ekonomik savaş vardır. Siyasetle Sermaye çatışıyor. Silahla farklı galip gelmek mümkün değildir. Savaş sürüp gider ve krizler büyür. Ekonomik saldırılar ekonomik savunma ile karşılanır. Faizli para sisteminden emek para sistemine geçilmelidir. Boş dolarları, emekle doldurmalıyız.  Faizi ancak zekat yener.

Siyasette ekseriyet demokrasisi yerine hicret demokrasisi getirilerek yenilebilir. Biz taraflardan birine katılmayacağız, sorunları çözen taraf olacağız. Eğer buna uyarlarsa siyasette devletleri, ekonomide Sermaye’yi destekleyeceğiz ama Sermaye faiz parasından vaz geçmelidir. Siyaset de ekseriyet demokrasisinden hicret demokrasisine geçmelidir. Sermaye siyasete karışırsa biz siyasetin yanında olmalıyız. Siyaset Sermaye’ye saldırsa Sermaye’nin yanında olmalıyız. Adil Düzen’i kabul edenin yanında olacağız. Kabul etmeyenler karşı tarafta olacaktır.

 

09/08/2014

Zor Günler

- Sünni Kürtlerle Kürt olmayanlar arasında çatışma var. Bence hedef Türkiye’dir. Türkiye’nin bir tarafını tutarak çatışma içine sokmadır.

- IŞİD’i şimdiye kadar ne gördüm ne de işittim. Sünni olduklarını söylüyorlar. Öyle Sünnilik yerin dibine batsın. Mahir Bey’in bu varsayımını kabul ediyorum. Türkiye Kürt olmayan Sünnileri tutarsa, Kürtler Kürtleri tutarsa diğer Türk Sünniler taraf olacak çatışma olacaktır.

Bu varsayım doğru olabilir. Bir eksiği var. Türk elçiliğindekilerin kaçırılması bu varsayıma uymuyor. Onların durup dururken Türk elçiliğini basması, onlara fiilen zarar vermesi, Türkiye’nin fazla ses çıkarmaması, bu işte Türkiye’nin de bir parmağı var gibi geliyor bana. PKK’yı kurarken Türkiye’nin işlediği hata yine de işleniyor. Türkiye’nin yapacağı iş kaçırılmış kişileri kurtarmadır. Türklerin tamamı ölse de Türkiye silahlı güç olarak girmeli ve IŞİD'in işine son vermelidir. Kıbrıs’ta yaptığını yapmalıdır. Kuzey ve Güney Irak’ın güveliğini sağlamalıdır. Kuzey ve Güney Irak anlaşır ve barış içinde devletlerini oluştururlarsa bize de savunmamız karşılığı tazminat öderlerse çekiliriz.

IŞİD Türkleri sağ olarak teslim ederse biz IŞİD'in yaptıklarına karışmayacağız. Taraf olmalıyız.

 

- Şimdiye kadar laikliği savunan, laiklik adına yapılan her türlü zulmü alkışlayan medya şimdi Sünnilerin savunucusu oldu.

- Medyadan şikayetçi olmak değil, milli medyayı kurmakla işe başlamalıyız. Mahir Bey memlekete bu kadar hizmet etmiş, profesör olmuş, mal varlığı kendisine yeter durumdadır. Bilemiyorum. Yoksa Star 'da yazdırılmasa sıkıntı çeker mi? O zaman ancak haftada iki yazı yazdırırlar, onu da korka korka yazar. Ülkenin içinde en az yirmi yüksek yazar seçilmeli. Bunlara milletvekili maaşı ve dokunulmazlıkları verilmeli. Bunlar başka bedel almaksızın istedikleri yayın organında istediklerini yazmalı. Bunları siyasi partiler oyları nispetinde atamalı. Yüzde beş oya bir yazar. Bunlar milletvekili emekli maaşı istihkak edebilmeli.   Bunlar halkın yanında olurlar, halk da bunların yanında olur.

 

- Bu durum paralel yapının sonucudur. Paralel güç Sünnileri destekleyecek ve böylece Kürt Türk savaşı yeniden canlanacak.

- Evet, şimdi sorun çözüldü. Paralel yapı IŞİD'ı harekete geçirenlerle paralel çalışıyor ve belli olmasın diye danışıklı dövüşlü olarak Türk görevlileri kaçırılıyordu. Şimdi paralel yapı ortaya çıktı ama paralel yapı hala devam ediyor. Görevden alınan veya tutuklanan polisler paralel yapı polisleri değil, paralel yapının hedefinde olan polislerdir. Ak Parti kendi kuyusunu kazıyor.

 

-Milli ve dini duygularla değil, gerekene göre hareket etmeliyiz. Sokakta yürüyene sataşırlar o da dalaşmaya başlar. Ekip savunma hakkı olarak kişiyi linç edebilir. Kayıtlı nefsi müdafaadan beraat eder.

- Dengesini kaybetmiş Sermaye, Türkiye’yi siyasi güçten koparıp onlara karşı kullanarak eski gücünü elde edeceğini sanıyor. Avucunu yalar. Beşeriyetin tarihi akışını alemlerin Rabbi belirler ve sömürünün sonu gelmiştir.

 

NOT: Yazıda yer alan italik ifadeler Süleyman Karagülle’ye aittir.

 

YORUM:

Savaşı Kim Kazanacak?

Sermaye’nin taktiği vardır. Cepheyi böler birbirlerine saldırtır, her iki tarafı değişik kanallarla finanse eder. İki taraf da nesi varsa nesi yoksa kaybetmiş, harap ve bitap hale düşmüştür. Biri karşı tarafın gücü değil kendi yorgunluğu ile yorulmuştur. Sermaye gelir bu mağlup olana can suyu verir. Baygın cephe ayılır. Karşı tarafa saldırır ve yener.

Sermaye tarafları masa başına çağırır, biri Sermaye’nin aleni yardımıyla galip gelmiştir. Sermayenin emrindedir. Diğeri mağlup olmuştur. Ses çıkarmaz. Yeni projeyi ve haritayı çizer. Sermaye bu oyunu 500 yıldır batıda, son bir asırdır da Türkiye’de oynuyor.

 

Erbakan’ın dünyayı uyarması sonucu şimdi Sermaye ile siyaset savaşmaktadır. Bu savaşın galibi olmayacaktır. Çünkü tarafların savaşma alanı farklıdır. Birisi dolar mermileriyle savunmakta diğeri kurşundan mermilerle savunmaktadır. Dolar kurşuna bir şey yapamaz. Kurşun doları parçalayabilir ama verdiği zarar kendinedir. Sermaye yeniden dolar basar. Dolayısıyla bu savaşın sona ermesi mümkün değildir.

 

Savaş ne kadar uzarsa uzasın Sermaye taraf olduğu için sonunda mağlup elde edemez. Siyasette de galip gelemez. O halde bu savaşın kendi işlerinde bir galibi olamayacaktır. Harap ve bitap hale düşen siyaset ve Sermaye’ye Adil Düzen müdahale edecektir. Sermaye’ye ekonomik baygınlığı için, siyasilere de yönetim baygınlığı için ilacı verecektir. Kooperatiflerin emek karşılığı emek bonoları ile, kooperatiflerde uygulanacak hicret demokrasisi ile iki baygın tarafı uyandırıp faaliyete geçirecektir.

 

Bin senedir insanlığı ezdiği zalim böl yönet taktiğine kendisi düşmüştür. Hareketsiz hale gelmesi için az kalmıştır. Adil Düzen çalışanları laboratuvarlarda ayılma ilaçlarını hazırlıyorlar. Bu kooperatiflerde hizmet yönetimi gelecek ve insanlık üçüncü bin yılda Adil Düzen içinde yaşayacaktır.

 

Süleyman Karagülle






Sayı: 269 | Tarih: 10.08.2014
Ali Bulaç
Ak Parti ve İslamcılık 1
İslamsız İslamcılık
1116 Okunma
Zafer Kafkas
Yusuf Kaplan
Türkiye'nin yükselişi ve İngilizlerin karşı atağı
İRAN MUAMMASI
1102 Okunma
Ali Bülent Dilek
Mehmet Barlas
Madem yüzme bilmiyordunuz, neden kavak ağacına çı
Maratonda sona gelinirken
1057 Okunma
Tayibet Erzen
Mahir Kaynak
Ekonomik Savaş
Savaşı Kim Kazanacak?
1021 Okunma
Süleyman Karagülle
Ahmet Hakan
Seviye neden düştü
Daha az acı kapitalizm
973 Okunma
Lütfi Hocaoğlu