Türkiye'nin yükselişi ve İngilizlerin karşı atağı!
03 AGUSTOS 2014
YUSUF KAPLAN
Filistin davasının öncülerinden Şeyh Salah, Telaviv'de (yere dikkat!) İsrail soykırımını protesto gösterisinde şu pankartı açmış: 'Bütün Dünya, Güçlü Bir Türkiye'ye Muhtaç'.
Bu pankart, her şeyi özetlemeye yetiyor: Dün olduğu gibi, yarın da, Türkiye, her yerde TEK UMUT.
Bu umudu büyütmek, her bakımdan gerçeğe dönüştürmek için çaba göstermek yerine, kendi süflî emellerini gerçekleştirmek adına, bu umudu söndürmeye kalkışanlar, iki dünyada da kaybederler, 'yanarlar'.
…………………….
Bugün İslâm dünyası, bağımsız değil ve sömürgeciler tarafından çizilen sınırlarla ve sorunlarla kıskaca alınmış durumda.
Batılılar, bölge üzerindeki hâkimiyetlerini, kendilerinin kurdukları kukla rejimlerle ve diktatörlerle sürdürüyorlar!
O yüzden bugün, bölgeyi istedikleri gibi kaşıyacak ve karıştıracak adımları atabilecek bir hegemonya kurmuş durumdalar Ortadoğu'da. Genelde, Batılı emperyalist güçler, özelde, İngilizler.
Bu nedenle, bölgeyi istedikleri şekilde karıştırabiliyorlar. Bölgedeki mezhep, etnisite, aşiret farklılıklarını istedikleri zaman, istedikleri şekilde kaşıyıp kışkırtabiliyorlar ve bölgeyi yangın yerine dönüştürebiliyorlar.
Sömürgecilere 'dur!' diyebilecek bölgenin iki kadim gücünden Mısır, sonunda Suudi finansörlüğünde, Selefilerin maşalığıyla ve İngilizlerin dalavereleriyle düşürüldü.
Aynı şeyi Türkiye'ye yapmayı başaramadılar. Türkiye, içerideki ve dışarıdaki bu şer güçlerin ve şebeklerinin oyunlarını sürekli olarak deşifre ediyor ve püskürtüyor!
O yüzden Türkiye'nin etrafı ateş çemberiyle sarılıyor!
ASIL HEDEF: TÜRKİYE
Eğer Türkiye de düşerse, İslâm dünyasının bağımsızlık umutları suya düşer!
Batılılar, bu yakıcı gerçeği çok iyi gördükleri için, Türkiye'nin etrafını ateş çemberine aldılar!
Suriye'nin ve Irak'ın karıştırılması ve İran'ın bu iki ülkede önünün açılması da, Türkiye'yi durdurmayı amaçlıyor.
Küresel sistemin lordları, bölgenin kaderinin Türkiye tarafından şekillendirilmemesi için her yolu deniyorlar!
Irak ve Suriye'de IŞİD kuklası kullanılarak Sünni-Şii çatılmasının tohumlarının ekilmesi, Türkiye'nin gelişinin durdurulmasını amaçlıyor!
Asıl hedef Türkiye'dir.
NEDEN TÜRKİYE?
Neden peki?
İki nedenle. Birincisi, kısa ve orta vadede, Türkiye, bölge ülkeleri arasında küresel sistemin oyunlarını püskürtebilecek tek ülke olduğu için.
İkincisi ise, uzun vadede, Selçukluların 500 yılda kurdukları, Osmanlıların 500 yıllık mücadeleyle korudukları, Ehl-i Sünnet omurganın çökertilmesine izin vermeyecek tek ülke Türkiye olduğu için.
Türkiye, NATO'ya girerek Batı'nın Türkiye'yi paçavraya dönüştürme oyunlarını püskürtecek bir zekâya sahip olduğunu gösterdiği için, Batılılar, Türkiye'yi doğrudan vuramıyorlar, dolaylı olarak vurmanın yollarını bulmaya çalışıyorlar!
Türkiye, Batı ittifakının üyesi olarak, Batılıların Osmanlı gibi Türkiye'yi de yok etme girişimlerinin önüne zekice bir set çekti! Batılıların -Mısır'da, Pakistan'da, Irak'ta, Afganistan'da olduğu gibi, Türkiye'ye doğrudan vurabilmeleri neredeyse imkânsızlaştı!
TÜRKİYE KUŞATILIRKEN, İRAN'IN ÖNÜ NEDEN AÇILIYOR?
Unutmayalım: Pakistan'ın askerî ve teknolojik gücü paramparça edildi!
Afganistan, işgal edildi!
Irak, işgal edildi!
Mısır, düşürüldü!
Suriye, cehenneme çevrildi!
Bütün bunların hepsi, Türkiye'nin uzun vadede, bölgeye çeki düzen verme girişimlerinin önüne set çekmek için gerçekleştirildi!
Türkiye'nin etrafı ateş çemberine dönüştürüldü!
Bu arada, 1989'dan yani Soğuk Savaş'ın sona erdirilmesinden 10 yıl öncesinde İran'da İslâm devrimi yapılmasına göz yumuldu! Ardından, İran'ın önü, Irak'ta, Suriye'de, Filistin-Lübnan bölgesinde, Körfez şeridinde, Yemen'de inanılmaz bir şekilde açıldı! Gelinen noktada, İran, 5+1 ülkeleriyle özel stratejik anlaşmalarla bölgeye derinlemesine yerleştirilecek bir sürece girdirildi!
İran'ın önü küresel sistem tarafından inanılmaz bir şekilde açılırken, Türkiye'nin etrafı neden ateş çemberiyle sarılıyor, neden düşünmüyoruz acaba?
IRAK ŞAM İNGİLİZ DEVLETİ!
IŞİD, Sünnî-Şiî çatışmasının, lokal bir çatışma olmaktan çıkarılıp bölgesel bir çatışmaya dönüştürülmesinin taşeronluğunu yapıyor! IŞİD'in arkasında İngilizler var!
Bu yüzden, IŞİD, Irak Şam İslâm Devleti değil, Irak Şam İngiliz Devleti'dir.
IŞİD, İngilizler tarafından önce Şiilere saldırtılacak; ardından İran, IŞİD üzerine salınacak ve İran'ın, Türkiye'nin güneyinde kontrolü kesinkes eline alması sağlanmış olacak!
Böylelikle bin yıllık zorlu bir mücadeleyle kurulan Ehl-i Sünnet omurga çökertilecek ve İslâm dünyası tam ortadan ikiye bölünerek, tarihe çıkması önlenecek!
YOKSA SİZ SİNSİ BİR İNGİLİZ PROJESİ MİSİNİZ?
Böylesine kritik bir tarihî dönüm noktasının eşiğinde, Türkiye'nin önünü açmak yerine Türkiye'nin önünü tıkamaya kalkışanlara iki soru sormak isterim:
1-Siz, Amerika'da görünen ama Londra'dan beslenen / talimat alan bir İngiliz projesi misiniz?
2-Eğer değilseniz, Türkiye'nin bütün mazlum halkların umudu hâline geldiği bir zaman diliminde, bunun hesabını hem burada hem de hesap günü'nde verebileceğinize inanıyor musunuz gerçekten!
Her zaman söylediğim gibi: Eğer Türkiye düşerse, İslâm dünyası da, umutları da suya düşer, vesselâm!
http://yenisafak.com.tr/yazarlar/YusufKaplan/turkiyenin-yukselisi-ve-ingilizlerin-karsi-atagi/55154
YORUM;
İRAN MUAMMASI
Gülme komşuna gelir başına demiş atalarımız.
Nedense hep başka İslam ülkeleri oyuna geliyor da
Türkiye(EHL-İ SÜNNET OMURGA) hiç gelmiyor.
İran (Şİİ OMURGA)devrim diye aldatılmış.
Mısır düşürülmüş.
Pakistan karıştırılmış.
Afganistan zaten bitmiş.
Irak ve Suriye’yide yakından seyrediyoruz.
Hani “insan için sadece çalıştığı vardı”.
Maalesef görünürde selam=barış yurdu için
somut olarak çalışan yok.
Kellim kellim la yenfa.
Ben artık peygamber efendimizin”
"Canım kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda SELAMI yayınız!"
(Müslim, îman 93-94. Ayrıca bk.Tirmizî, Et'ime 45, Kıyamet 56; İbni Mace, Mukaddime 9, Edeb 11)
Hadisi şerifindeki“SELAM”dan ADİL DÜZEN’i kastettiğine inanıyor ve yaymaya çalışıyorum.
Yusuf Kaplan’ıda yazılarıyla çalışanlarımıza
katılmaya davet ediyorum.
Sözünü tutmasını bekliyorum
Karınca kararınca…