Çatı katının üç kobayı neyin adayı?
1226 Okunma, 0 Yorum
Yusuf Kaplan - Yeni Şafak
Ali Bülent Dilek

Çatı katı'nın üç 'kobay'ı, neyin aday'ı?

20 HAZİRAN 2014

YUSUF KAPLAN

Bir 'kavram haritası' çıkarmam gerekiyor öncelikle.

ÇATI KATI VE 'KOBAY'LARI

Çatı katı'ndan kastettiğim şey: Batı.

Çatı katı'nın / Batı'nın -şimdilerde önümüze sürdüğü- üç 'kobay'ı ise şunlar:

Birinci 'kobay': Asıl büyük çatı katı'nın (yani Batı'nın) güdümündeki paralel yapı'nın Türkiye'ye 'kaktırmaya' çalıştığı sözümona çatı aday'ı 'centilmen'(!)imiz.

İkinci 'kobay': İngilizlerin 'maşa'sı Suudların finansıyla kışkırtılan IŞİD ve türevi örgütler.

Üçüncü 'kobay': İngilizlerin sağ gösterip sol vurmak için derin ilişkiler kurdukları, İran.

Peki, bu üç 'kobay', neye aday?

…………………………….

Ama önce şu: Artık hiç bir şey 'göründüğü gibi' değil.

Postmodern dünyada yaşıyoruz zira. Postmodern dünyada, 'görüntü', 'gerçek' olarak sunulabiliyor; gerçek de icat edilen kurmaca görüntü'lerle gürültüye kurban edilerek perdelenebiliyor kolaylıkla.

O yüzden, dünyada da, ülkemizde de olup bitenleri anlamak istiyorsak, görünen'e ve gösterilen'e değil, görünen'in ve gösterilen'in arkasındaki gerçeklere, gerçek güçlere / aktörlere bakmamız gerekiyor.

ÜÇ 'KOBAY', NE'YE ADAY?

Üç 'kobay'ın da yerine getirmekle yükümlü oldukları üç şey var:

Birincisi, Tayyip Erdoğan'ın tasfiye edilmesi.

İkincisi, Türkiye'nin yürüyüşünün durdurulması.

Üçüncüsü, İslâm'ın İslâm'la vurulması...

Yani hem mezhep çatışmasının kışkırtılması, hem de İslâm'ın terörle özdeşleştirilerek kitlelerin seküler, protestan, ehlileştirilmiş, küresel sistemin kölesi hâline getirilmiş ruhsuz bir 'İslâm' anlayışının kucağına itilmesi...

SUUDLAR DA, İRANLILAR DA İNGİLİZLERİN 'KOBAY'LARI!

Asıl hedef, sanıldığı gibi, Arap-İran çatışması değil.

Unutmayalım: Vehhabiler, ne kadar Sünnî ise, Selefiler de o kadar Sünnî'dir. Vehhabiler de, Selefîler de selefsizdir; Batılıların selefidir / kobay'ıdır sadece.

O yüzden İranlılar da Suudlar da aynı 'şey'e hizmet ediyorlar: Ehl-i Sünnet omurganın çökertilmesi, dolayısıyla dün olduğu gibi yarın da Ehl-i Sünnet omurga üzerinden yeniden İslâm dünyasını toparlayabilecek Yeni Türkiye'nin tarihe çıkışının önüne set çekilmesi.

Şunu iyi bilelim: Suudların, dolayısıyla maşası Selefilerin önü de, İran'ın önü de İngilizler tarafından açılıyor.

İngilizlerin, Tahran Büyükelçiliği'ni açmaya karar vermeleri ve 5+1 ülkelerinin İran'la özel stratejik ilişkiler kurması, bunun önemli göstergeleri...

TÜRKİYE'NİN İKİ Şİİ HİLÂLİ'YLE KUŞATILMASI

İngilizler, bir taşla bir kaç kuş birden vurmak istiyorlar.

Önce Araplarla İranlıları birbirine kırdırmak...

Sonra da İran'ın, Arap yarımadasına bilfiil / siyasî olarak, Türkî cumhuriyetlere de bilkuvve / kültürel olarak yerleşmelerini sağlamak...

Böylelikle, Türkiye'nin güneyden (bilfiil / siyasî olarak) ve kuzey'den (bilkuvve / kültürel olarak) iki Şii hilâliyle kuşatılması sürecini tamamlamak...

Sonuçta, Selçukların 500 yılda kurdukları, Osmanlıların 500 yıl korudukları Ehl-i Sünnet omurgaya darbe vurarak İran'ın önünü açmak, İslâm dünyasını tam ortadan ikiye yarmak ve Türkiye'nin yeniden İslâm dünyasını toparlamasının önüne büyük bir set çekmek...

TÜRKİYE, BATI'YLA İPLERİ KOPARIRSA, TÜRKİYE'NİN KAFASINI KOPARIRLAR!

Türkiye, içeriden ve dışarıdan kobay'larla kıskaca alınıyor. Türkiye'nin bu kıskacı yarabilmesinin iki yolu var.

Birincisi, dalga-kırma yolculuğunu pekiştirmek. Bunun için de küresel sistemin lordlarını karşısına almadan Batı ittifakıyla ilişkilerini güçlendirmek.

Şunu aslâ unutmayalım: Türkiye, Batı ittifakı içinde olmasına rağmen, küresel sistem, her zaman İran'ın önünü açacaktır.

Eğer Türkiye, Batı ittifakıyla ipleri koparırsa, Türkiye'nin kafasını koparırlar!

BATILILARIN KÂBUS'U İRAN DEĞİL, YENİ TÜRKİYE'DİR

Batılıların kâbus'u İran değil, Yeni Türkiye'dir: Batılılar, İran'ın İslâm dünyasında, dün de, bugün de marjinal bir güç olduğunu çok iyi biliyorlar.

1000 yıldır Ehl-i Sünnet omurganın kurucusu, koruyucusu, dolayısıyla İslâm dünyasının yegâne bütünleştiricisi Türkiye'nin yeniden bu omurgayı harekete geçirebilecek tek aktör olduğu yakıcı gerçeği, Batılıların asıl büyük kâbus'udur.

O yüzden, Batılılar, içeride, Türkiye'yi Batı'ya teslim edecek 'ılımlı İslâm' kobaylarının; dışarıda ise, Türkiye'nin yürüyüşünü sekteye uğratacak Şia ve Selefi kobayların veya taşeronların önünü açıyor.

Bu arada, Şia ile Selefileri birbirine düşürmesinin ve kırdırmasının da yanına kâr kalacağını iyi biliyor Batılılar.

TÜRKİYE'NİN İZLEMESİ GEREKEN YOL

O yüzden Türkiye'nin izlemesi gereken ikinci yol şudur: Türkiye'nin Batı ittifakı içinde kalarak, Batı'dan ve Batılıların 'kobay'larından / taşeronlarından gelebilecek saldırıları göğüslemesi...

Bunun için de, önce dalga-kırarak (yani manevra alanlarını genişleterek) önünü açması, ancak bundan sonra dalga-kuracak bir yolculuğa soyunması gerekiyor...

http://yenisafak.com.tr/yazarlar/YusufKaplan/cati-katinin-uc-kobayi-neyin-adayi/54411

YORUM;

TÜRKİYE’NİN KAFASI!

Yeni bir anlayış ve yeni bir düzen

hedefiyle kurtulabilir.

Bastırılan bir şey daha güçlü gelir.

Dışarıdan ve içeriden bastırın(yoksayarak)bakalım.

Gelmesini önleyebilecekmisiniz?

Daha fazla bastırarak süreci hızlandırırsınız ancak.

Bize göre bu anlayışın ve düzenin adı ADİL DÜZEN’dir.

Size göre ismi başka olabilir.

Ama hiç olmazsa çözümlerin ana hatlarından bahsetsenizde

bizde kendimizi ve sizi   değerlendirsek.

Hala bekliyoruz ve ümid ediyoruz bazı kimselerden.

Bakalım mevlamız nereden ve kimden bize dönüş yapacak?

 

 

 

 

Ali Bülent Dilek






Sayı: 262 | Tarih: 22.06.2014
Yusuf Kaplan
Çatı katının üç kobayı neyin adayı?
TÜRKİYE'NİN KAFASI!
1226 Okunma
Ali Bülent Dilek
Ahmet Hakan
Öyle vurulmaz böyle vurulur
Huylanmak
1225 Okunma
1 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Mehmet Barlas
CHP, üzerinde deney yapılan siyasi kobay konumund
CHP’deki Paraleller
1179 Okunma
Tayibet Erzen
Mahir Kaynak
İç Politika
Bölünme güçlenme demektir!
1063 Okunma
2 Yorum
Süleyman Karagülle


© 2024 - Akevler