22.05.2014
Seçilme yaşının 18'e indirilmesinin konuşulduğu ve Cumhurbaşkanı olmak için en az 40 yaşında bulunmak şartının bulunduğu bir siyasal ortamda acaba "Gençlik" kavramına bakış açısının gerçek içeriğinde neler vardır?
Bazı yaşlılar kendilerinden önceki kuşaktan insanlarla konuşurken "Gençliğinizin kıymetini bilin" derler. Oysa her gençlik kıymeti bilinmesi gereken anılar içermez... Aslında yaşamın bütün dönemleri gibi gençlik de sadece yaşanır ve geçer. Yakup Kadri Karaosmanoğlu şiirsel bir yazısında "Yıllar yarlardan vefasız" diye bakmaz mı olaya?
Galiba önemli olan hangi yaşta olursanız olun aldığınız nefesin kıymetini bilmeniz ve hayatı ciddiyetle, sorumluluk duyarak ve cesaretle yaşamanızdır. Neticede "Delikanlı" olmak ille de genç olmayı gerektirmez... Ya da yaşın ilerlemiş olması hayattan bezmiş olmak duygusunu ille de beraberinde getirmez.
35 yaş şart mı?
Tamamı için http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/barlas/2014/05/22/her-40-yasini-gecmis-insan-cumhurbaskani-olabilir-mi
Yorum:
Yaşla değil, işle gündem oluşturmak!
Ülkedeki siyasilerin yaşlarını bilmesek, sadece davranışları ve icraatları ile bir değerlendirme yapsak ve bunun sonucunda yaş tayin etmeye kalksak emin olun 18’i anca buluruz. Politikacılar belli bir bilgi, beceri ve donanıma sahip olmadıklarından ve deneyimlerini de iyi değerlendiremediklerinden tüm bu saydığım kriterleri adeta gereksiz hale getirmişler. Bu yüzden, bırakalım seçilme yaşı 18 olsun da bir de gençlerin eli değsin yönetime, ne kaybederiz? Hatta hayal güçleri daha fazla olduğundan farklı uygulamalarla yenilik bile katabilirler. Zaten ülkeyi biz yönetmiyoruz. Bir de böylesini deneyelim.
Henüz 21 yaşında çağ değiştiren Fatih’i görmüş bu topraklar asıl meziyetin yaşta değil, başta olduğunu gayet iyi bilir. Bilir de bu 18’lik seçilme muhabbetinin bu zihniyetle yakından uzaktan ilgisi yoktur, bu maalesef bilinmiyor.
Geçenlerde okuduğum bir habere göre Teksas’ta 18 yaşında ve henüz liseyi bitirmemiş bir genç belediye başkanı seçilmiş. Hoşuma gitti. Erdoğan “Seçilme yaşı neden 18 olmasın?” dedi, huzursuz oldum.
Sanırım nereye varmaya çalıştığımı sizler de anladınız. Toplumsal yetişme tarzı, eğitim sistemi, yönetim biçimi bunların hepsi bir arada değerlendirilerek ancak seçme ve seçilme yaşı veya gereği belirlenebilir. Ülkemizde üniversite bitirme yaşı bile ortalama 25 iken, henüz eğitimini teorik olarak tamamlayabilmiş ve iş deneyimi olarak ancak 30’lu yaşlarda kemale erebilmiş bir insandan ülke yönetimine katılmasını istemek ancak sokaktan geçen adama anayasa hazırlatmaya kalkan bir dimağın önerisi olabilir. Türkiye menşeli olmayan bu fikirleri aynen iade edip, fikir ithalatını bıraksak ülkemiz için en doğru olan siyaseti de bulmuş olacağız.