26.04.2014
Dünkü yazımda her yıl için geçerli olacak bir "Krizler takvimi" yapmıştım...
Bu takvimi hatırlatayım:
- Anayasa Mahkemesi'nin, Yargıtay'ın, Danıştay'ın kuruluş yıldönümleri, 23 Nisan, 19 Mayıs ve 29 Ekim gibi Cumhuriyet'in ulusal bayramları, 1 Mayıs gibi günler ve Atatürk'ün ölüm tarihi olan 10 Kasım, nasıl olsa birilerinin "Rejim tehlikede" konulu mesajlarına sahne olacak ve "Rejimin tehdidi" olarak gösterilenler bunlara cevap verince, siyasi gerginlikler ya da krizler tırmanacaktır.
Bu yazının yayınlandığı gün, "Krizler takvimi"nin gerçekliğinin kanıtlanmasından ötürü, son derece mutsuz olduğumu söylemeliyim.
Anayasa Mahkemesi'nin 52'nci kuruluş yıldönümü için düzenlenen törende Başkan Haşim Kılıç, siyasete ilişkin sert mesajlar vererek bir bardak sudaki fırtına şiddetinde bir kriz yarattı.
Ve dün "Krizler takvimi"ne ilişkin gelişmeler için öngördüklerim de doğrulandı.
Alışılmış gelişmeler
Tamamı için http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/barlas/2014/04/26/krizler-takviminin-bir-yapragi-da-dunu-gosteriyordu
Yorum:
Gerçek ve Yalan Arasında
Bu krizler takvimi, gündem oluşturup halkı uyutma politikasıdır. Bu hep yapılır ki insanlar asıl meseleleri düşünecek zamanı bulamasınlar ve böyle oluşturulan suni gündemlere kafa yorsunlar.
Dünyada da durum buna yakındır. Gerçek sorunlarla kimse ilgilenmek istemez ama fantezilerle herkes ilgilenir. Bugün futbol, moda, sinema ve müzik çok etkin olup, milyonlarca insanı peşinden sürüklemektedir ancak temelde bunların kimseye bir faydası olmamaktadır.
Sanatın toplumda önemli, sanatçının değerli olacağı zaman ancak Adil Düzen’in hâkim olacağı zaman olacaktır. İnsanlık can çekişiyor, hayati sorunları vardır. Bu durumda sanat önceliğimiz olamaz.
Beyin keyif verici şeylerle uyuşmak istiyorken ve sömürü sermayesi de tam bu amaca hizmet için sanatı kullanıyorken, siyaset yanlış ellerdeyken, biz Müslümanlar bu kadar tembelken ve en önemlisi Kuran neredeyse hayattan kopmuşken gündem elbette ki çöpten ibaret olacaktır, kimse asıl sorunları göremeyecektir.
Tüm sistemler çatırdıyorken sıra Adil Düzen’in hayata geçmesine gelmiştir. Dünya O’na doğru gidiyor. Hiç kaçışı yok Allah nurunu tamamlayacak, kimin eliyle olacağına da O karar verecek. Çalışmaya devam.