01 Şubat 2014
BİR yerde İslam varsa, Müslümanlar varsa orada mutlaka doğruluk ve dürüstlük olması gerekir. Çünkü doğruluk dürüstlük, istikamet İslam’ın temel değerlerindendir.
Bir yerde Müslümanlar çoğunluktaysa ve orada doğruluk ve dürüstlük ya hiç yok, yahut az varsa, orada kötü, vasıfsız, zayıf, bozuk Müslümanlar var demektir.
İstisnalar kuralı bozmaz.
Doğruluk ve dürüstlük gibi adalet ve insaf da İslam’ın temel değerlerindendir.
Dindarlık da öyledir. Müslüman, İslam dinine göre dindar olan kimsedir. Bir ülke ki, çoğunluğu Müslüman’dır, oradaki Müslümanların sadece yüzde onu namaz kılıyorsa, o ülke Müslüman bir ülkedir ama bozuk bir Müslüman ülkedir. Amelî vazifeler konusunda, namazın terkinden büyük bozukluk olur mu?
Bir ülke düşünün ki, uluslararası temizlik ve şeffaflık notu 10 üzerinden 5’tir. Bu ne demektir? Bizim Müslümanlığımız yarım Müslümanlık demektir.
Faydalı ilimleri öğrenmek, öğrenmek ve bunları hayata uygulamak da İslam’ın temel değerlerindendir. Bir ülke ki, orada İslam medreseleri kapalı, bir ülke ki, orada Tevhid dinine uygun eğitim veren İslam mektepleri yok, orada Müslümanlık çok zayıf demektir.
İslam kardeşliği, iç barışı, Müslümanların birbirlerini sevmesini, tutmasını, desteklemesini emr ediyor. Bir İslam ülkesi düşünün, orada Müslümanlar birbirinden kopuk bin parçaya ayrılmış, kavga gürültü, savaş, çekişme, tepişme ayyuka çıkmış. Oradaki Müslümanların olgun Müslümanlar olduğunu söyleyebilir misiniz?
Allah’ın Kitabı Kur’an bütün mü’minlerin tek bir Ümmet olduğunu yazıyor. Bir İslam ülkesinde Ümmet birliği yoksa, oradaki Müslümanlar, bilhassa onların başları nasıl Müslüman’dır?
Kur’an’da, küçük bir topluluk, Allah’ın izin ve yardımıyla büyük bir topluluğa galib geldi yazılıdır. Biz Müslümanlar Türkiye’de küçük topluluk değil, büyük topluluk olduğumuz halde, niçin İslam düşmanı küçük topluluklar bize galebe çalıyor?
İslam irfan dinidir, incelik dinidir, zarafet ve kibarlık dinidir. Müslüman bir ülkede bunlar yoksa, orada İslam’ın ismi ve resmi vardır ama kendisi yoktur.
İslam, komşusu aç gecelerken, Müslüman’ın tok olarak sabahlamayacağını bildiriyor.
İslam, siz birbirinizi sevmedikçe gerçek ve olgun Müslüman olamazsınız buyuruyor.
Biz İslam’ın nice temel değerine kulaklarımızı tıkamışız, sırt çevirmişiz ve sonra kendimizi iyi Müslüman sanıyoruz.
Hayır hayır hayır! İslam’ın şartlarını, ana değerlerini, ahlâkını hayata geçirmedikçe biz zalimlerden oluruz.
Biz, kendimize, düşmanlarımızın bize yaptığından daha fazla zulm ediyoruz.
Namazı terk etmek zulümdür.
Şeriatı hayata uygulamamak zulümdür.
İhlâssızlık, kendimize yapabileceğimiz en büyük zulümdür.
Emr-i mârufu ve nehy-i münkeri terk etmek zulümdür.
İsraf, lüks, tebzir, beyinsizlik hep zulümdür.
Biz İslam’ı doğru dürüst uygulamıyoruz ve sonra başımıza gelen bela, azab ve musibetlerin suçunu düşmanlarımıza yüklüyoruz. Kendimizi aldatıyoruz.
İslam azgınlıkları yasak ve haram kılmış. Bu ülkede bunların hepsi var, biri bile eksik değil, hem de açıkça, açıkta ve küstahça işleniyor.
Müslümanlar, Kur’an’ın, Sünnetin Şeriatin kötü gördüğü münkerlere, haramlara karşı üç maymun rolünü oynuyor. Görmüyorlar, işitmiyorlar, protesto etmiyorlar.
Sonra da ucuz bahaneler. Neymiş bizi dinsizler, Siyonistler, münafıklar bugünkü hale getirmiş. Yalan yalan yalan!
Ya İslam’ı doğru olarak öğrenir ve öğrendiklerimizi hayata uygularız, yahut böyle sürüne sürüne zillet ve esaret altında yaşarız. Ne zamana kadar?
İlânihaye sürmez bu fısk u fücur, bu isyan, bu tuğyan, bu azgınlık.
Yazının devamı için;
http://www.milligazete.com.tr/koseyazisi/Muslumanlar_Kendilerine_Zulm_Ediyor/18472#.UvEhqXJDHIU
Yorum:
Kuran'ı Unutursak
Faydalı ilimler öğrenmek ve bunları hayata uygulamak İslam'ın temel değerlerindendir demektedir. Bunun gerçekleşmesi için de İslam medreselerinin açılmasını söylemektedir. İslam medreselerinin açılmasıyla tüm ilimler öğrenilmemiş olacaktır. Bunun yerine eğitim sisteminde her gence pozitif ilimlerin yanında Kuran ilimlerini de vermekle sağlanabilir. Bunun gerçekleşmesi için başta olan insanların bunun önemini kavraması gerekir. Kuran'a gereken değer ve önemin verilmesiyle olacaktır. Kuran her zaman ve her yerde baş vurabileceğimiz bir kitap olarak ele aldığımızda Kuran ilimlerinin öğrenilmesinin çok gerekli olduğunu gören insanlar, bunu öğrenmek için çabalayacaklardır.
Bize İslam düşmanı küçük toplulukların galip gelmesinin sebebi, kendi kitaplarına gereken değeri vermeleri ve ona göre çalışmalarıyla olduklarını düşünüyorum.
Küçük veya büyük topluluk olsun Allah'ın istediği gibi hukuk düzeninde yaşarsak elbette başarılı oluruz. Ama maalesef biz batının istediği gibi bir hukuk düzenin de yaşıyoruz.
Müslüman çoğunluğun olduğu bir iktidar sisteminde olmamıza rağmen başarısız olmamızın en önemli sebebi Kuran'ı ikinci plana atmamız olduğundandır. Mevcut olan düzen güzelmişçesine ona uyum sağlayıp o düzende hareket etmeye devam edersek başarısızlık kaçınılmazdır.
Her yaptığımız hareketi Kuran'la değerlendirmemiz gerekir. Bizler Allah'ı unutursak Allah'ta bizi unutacaktır. Bu unutulmamalıdır. Kuran'da anlatılan sisteme Allah'ın değil, biz aciz insanların ihtiyacı olduğunu unutmamamız gerekir. Sistem düzelirse tüm insanlık düzelecektir.
İslam'ı doğru öğrenip onu hayata uygulamazsak elbette uygulayan bir topluluğu Allah getirecektir.