31.01.2014
Yaşadığınız dünyadaki olayların nerden gelip nereye gittiklerini anlamanın iki yolu vardır. Önce dünü çok iyi ve doğru tahlil etmeye çalışırsınız... Elde ettiğiniz verilerle de, yarın neler olacağını tahmin edersiniz.
Gerçekten olabildiğince doğru gözlemlere ulaşmayı amaçlıyorsanız bu değerlendirmeler sırasında kendinizi olayların merkezine koymamalısınız.
Kişisel tutkular, sevgiler, nefretler, ideolojik saplantılar devrede oldukları zaman siyasette de, yaşamda da ne doğru gözlem, ne de sağlıklı yorum yapılabilir.
Brezilya'yı da, Arjantin'i de, Çin'i de etkileyen global ölçekteki parasal dalgalanmalara karşı Türkiye'de faiz artırıldığı zaman bu gelişmeyi de "Faiz lobisi" gibi soyut bir kavramın galip geldiği yorumu ile karşılarsanız, ekonominin gerçeklerini de gereklerini de siyasal takıntılarınıza kurban etmiş olursunuz.
Tamamı için http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/barlas/2014/01/31/takintilarinizdan-arinmayi-bir-kez-deneyin
Yorum:
Artık Takmayalım!
Adamın biri şiddetli ishal şikâyetiyle hastaneye başvurur. İşlemleri devam ederken karışan kâğıtlar sonucunda adamı psikiyatri servisine havale ederler. Aradan 15 gün geçip taburcu olma günü gelince arkadaşı bizim adamı karşılamaya gelir.
Arkadaşı:
-Nasıl oldu geçti mi ishal?
Bizimki ise:
-Hayır, geçmedi ama artık takmıyorum.
Bizde takıntılardan arınıp salt kişinin fikrine yoğunlaşabilmek için yukarıda geçen fıkradaki gibi ilaç kullanmak gerekiyor. Yoksa ayık kafa kimse fanatizminden ödün verme niyetinde değil.
Kimi sağcıya sorarsın “Aman AKP olmasın da varsın CHP olsun” der.
Buyur? Abi, emin misin? Taban tabana zıtlıktan bahsediyoruz. Gel, sen bir daha düşün, etme eyleme.
Cıık, Nuh der, peygamber demez.
Solcusuna sorarsın “Atatürk’ün kurduğu parti dışında partiye oy vermem.” der.
“Güldürme beni, hiç iş yapmasa da mı ona vereceksin?” desen de nafile, herkesin rengi belli.
Paylaşamadığımız bir ülkemiz var, o da elden gidiyor. Takıntıları bırakıp ortak vatan paydasında buluşabilmek için öyle sandığımız gibi çok da vaktimiz yok. Sonuç belli, dünyada örneği çok, şöyle bir komşulara bakmak kafi.