24.01.2014
O zamanlar "Darülbedayi" diye bilinen İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları sanatçılarından bir grup, Kurtuluş Savaşı zaferinin ertesinde Atatürk'ü ziyaret etmişler. "Bize talimatınız nedir" diye sormuşlar. Atatürk de İstanbullu sanatçılara "Şarka gidin" cevabını vermiş.
Atatürk'ten "Doğu'ya gidin" talimatını alan sanatçılar, Karadeniz'de sefer yapan bir yolcu vapuruna binmişler. Vapur Trabzon'da durunca inmişler. Bir postaneye gitmişler.
Atatürk'e bir telgraf çekip "Şimdi Trabzon'dayız...
Bu kadar şark yeterli mi Paşam" diye sormuşlar.
Bu anlattığım olay bir şehir efsanesi olabilir. Uzun yıllar önce o grupta bulunduğunu söyleyen bir rahmetli sanatçı anlatmıştı bunları bana... "Soyut" ile "Somut" arasında kalmışlığımızı yansıtması açısından sanatçıların Trabzon'dan Atatürk'e "Bu kadar Şark yeterli mi" diye sormaları, düşünce ve siyaset dünyamıza ışık tutabilir.
Tamamı için http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/barlas/2014/01/24/bu-kadar-demokratiklesme-yeter-mi-muhterem
Yorum:
Olmayan Dine Davet
Tek tesellimiz ve mutluluğumuz demokratik açılım oldu. Ne açılımmış be kardeşim!
Firari şarkıcı yurda döndü, sokak isimleri değişti, alfabe genişledi. Daha ne olsun, adam olabilene bu bile çok. Bunlar asıl sıkıntılardı, gerisi artık rahat rahat gelir.
Fazla teferruat gerektirmeyen ufak bir yargı problemimiz var, bir iki rötuşluk işi var, son halini verdik mi tamamdır. Allah’a emanet bir ekonomimiz var, o da oldu olacak, rayına giriyor. Eğitime hiç değinmiyorum her sene güncelleniyor, dinamik olması işten bile değil.
Sistem saat gibi işliyor. Tüm saldırılardan artı oyla çıkabilen Başbakan belli ki doğru yolda. Burada çoğunluğun oyunu almış bir hükümetten bahsediyoruz, boru mu? İstediğin gibi giyiniyorsun, karışan mı var? Rahat rahat namaz kılıyorsun, engelleyen mi var? Her sokakta, her tepede cami var, ‘dur’ diyebilen mi var?
Yok. Hiçbir engelimiz yok. Din dediğimiz şey başörtüsü, namaz, oruç, hac ve camiden ibaretse, bizden daha iyi dinini yaşayan yok.
Amma velakin İslamiyet diye adlandırdığımız düzen, kitabı Kuran, rehberi Muhammed olan dinse; O henüz yeryüzüne inmedi, biz Müslümanlar var oldukça da gelmesi zor görünüyor.
Bilim ve hukuk diye bangır bangır bağıran, hayatın her alanına hükmetme amacıyla gönderilen Mucize’yi üç, beş rituel ve vicdanla sınırlı tutmaya çalışan Müslümanlar var oldukça, yeryüzünde Kuran düzeni var olmayacak.