Bazen kitap, paradan tehlikelidir Başbakanım
1036 Okunma, 0 Yorum
Ahmet Hakan - Hürriyet
Lütfi Hocaoğlu

27.12.2013

REZA Zarrab adlı genç, hırslı ve hayırsever işadamımız, sabık bakanlarımızdan Egemen Bağış’ın ofisine çantayla giriyor, çantasız çıkıyor.

Olayın fotoromanı gazetelerde yayınlandı.

Savcının iddiasına göre çantada bir buçuk milyon dolar vardı.

Ve yine savcının iddiasına göre Reza Bey çantayla getirdiği o parayı Egemen Bağış’a bağışladı.

Günahı savcının boynuna...

Sonucu yargı belirleyecek.

*

Başbakan Erdoğan, “çantayla girdi, çantayla çıktı” meselesine takılmış.

Şöyle diyor gazetecilere:

“AB Ofisi’ne çantayla girdi, çantasız çıktı diyorlar. Teslim edilirken bir görüntü var mı? Sadece çantayla girdi, çantasız çıktı diye yaklaşım olabilir mi? Böyle bir hukuk var mı? Belki o çantayla kitap falan götürülmüştür.”

Başbakan Erdoğan, kendisini dinleyen gazetecilere bir de uyarıda bulunmuş.

Diyor ki:

“Çantayla sakın bir yere girip çıkmayın. Malum, suç aleti oldu.”

*

E olur tabi Başbakanım...

Siz değil miydiniz, bizim Ahmet Şık henüz basılmamış kitaptan tutuklandığında “Bazı kitaplar bombadan daha tehlikelidir” diyen?

Bazen kitaplar bile bombadan daha tehlikeli suç aleti olabiliyor da...

Çantaların ne eksiği var?

Onlar niye suç aleti olmasın ki?

*

Hem belki de Reza Bey, o çantaya bizim Ahmet Şık’ın “İmamın Ordusu” adlı kitabından bir takım doldurmuştur ve çantayı Egemen Bey’in ofisine götürmüştür.

Yani belki de Egemen Bey’e “bombadan daha tehlikeli” bir armağan takdim etmiştir.

*

Sayın Başbakanım, bu durumda size, “Ne yaptın Reza? Benim bakanıma bombadan bile daha tehlikeli bir şey götüreceğine keşke bir buçuk milyon dolar götürseydin” demek düşer miydi, düşmez miydi?

Yazının tamamı için Not supported field expression!

Yorum:

Geçmiş geleceğin aynasıdır-2

08.01.2012 tarihli yazımdan:

Her insan adalet önünde eşittir. Herkes yargılanabilir. Kimse özellikli değildir. Ama yargılama da adaletli olmalıdır. Hakimlik sisteminin adaletli olduğunu kimse iddia edemez. Hakemlik müessesesi kurulmadıkça, Adil Düzen yargılama sistemi gelmedikçe kimse yargılamadaki adaletten bahsedemez. Çünkü her yargılanan bilir ki ister suçlu olsun ister suçsuz, yargılama süresi tamamlanana kadar, yani daha hakkında hüküm verilmeden zaten yeterince ceza çekecektir.

Güç elinde olan sanır ki hep güç benim elimde olacak. Vurur karşı tarafa. Vurur da vurur. Zanneder ki ben onları yok edeceğim. Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner. Bir bakar ki kendisi yargılanıyor. O zaman hayıflanmaya başlar. Böyle adalet mi olur demeye başlar. Bugün yargılananlar 28 Şubat süreci içinde yargılananlar için “yüce mahkemenin kararlarına saygı duyun” demiyorlar mıydı? Ne oldu? Şimdi kendileri yargılanıyor. O yüzden bugün gücü elinde bulunduranlar zamanında kendilerinin karşısında olanları cezalandırmaya çalışmak yerine adil yargılama mekanizmasını getirmeye çalışmalıdırlar. Aksi halde döngü bir tur daha dönecektir ve sadece fâiller mef’ûller olacak, mef’ûller fâiller olacaktır, sonuç değişmeyecektir.

Bu haftaki yazım:

Evet, döngü bir daha dönmek üzere ve fâiller mef’ûller olmaya başlamak üzere. Başbakan hayıflanıyor. Egemen Bağış’ın odasına çantayla girmek suç mu, diyor. Yüzlerce, binlerce insanı henüz suçları ispatlanmadan mahkemelerde yıllarca süründürmek adalet miydi peki?

Hakemlik müessesesi gelmeden, Adil Düzen gelmeden kimse rahat edemeyecek. Bu açık olduğuna göre, bugün iktidarda olan o muktedir namazlı abdestli kardeşlerimizin hâkimler karşısında ileride ne hallere getirileceğini gözünüzün önüne getirin. Bunu hiç gerçekleşmez sanmayın. Bu düzende, bu zulüm düzeninde böyle işler çok kolay olur.

Adil Düzen gelmeden bu durum değişmeyeceğine göre, bu konuda daha fazla çene yormadan olaylardaki illetlere değil de hikmetlere bakalım:

28 Şubat döneminde Allah insanlara “iyi insanların, namaz kılan insanların yarım iktidarla zulüm düzenini hak düzen olarak göstermelerine müsaade etmeyeceğini” bu insanların kafasına solculara vurdurarak gösterdi.

17 Aralık döneminde ise Allah insanlara “iyi insanların, namaz kılan insanların tam bir kudretle iktidar olmasıyla zulüm düzenini hak düzen olarak göstermelerine müsaade etmeyeceğini” birbirlerinin kafasına vurdurarak gösteriyor.

Allah insanlara bahane bırakmıyor. Siz Adil Düzeni getirmedikçe iflah olamayacaksınız, diyor.

Kısacası insanların Adil Düzeni yılan olarak görmeleri nedeniyle Allah onları denize atıyor.

 

 

Lütfi Hocaoğlu






Sayı: 237 | Tarih: 29.12.2013
Mahir Kaynak
Hangi Aşamadayız?
Akevler
1231 Okunma
3 Yorum
Süleyman Karagülle
Ahmet Hakan
Bazen kitap, paradan tehlikelidir Başbakanım
Geçmiş geleceğin aynasıdır-2
1036 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Yusuf Kaplan
Yeni 'darbe girişimi' de Ergenekon'un arkasındaki
Müslümanım diyenler müslüman,müminim diyenler müm
972 Okunma
Ali Bülent Dilek
Mehmet Barlas
Operasyonun nihai sonucu seçimlerde alınacaktır
Operasyondan çıkarımlar
940 Okunma
Tayibet Erzen
Mehmet Şevket Eygi
Büyük Korkum ve Endişem
Kuran'ı Anlama Üzerine Çalışılmalı
898 Okunma
Emine Hocaoğlu


© 2024 - Akevler