08.11.2013
-SEN niye hep kızı soruyorsun ki ağa? Niye oğlanı sormuyorsun? Oğlan yapınca “Aferin kerataya” oluyor da, kız yapınca ne oluyor? Ne yani? Kıza günah olan, oğlana günah değil mi?
-Kızım ya da oğlum reşitse... Kızım ya da oğlum üniversite okuyacak yaşa geldiyse... O kendisi için neyin iyi, neyin kötü olduğuna karar verecek durumdadır... Ben kızımın ya da oğlumun polisi değilim, babasıyım ağa...
-Ben istemem... Sen de isteme... O da istemesin... Ama isteyene de devlet, polis marifetiyle mani olmaya kalkışmasın... İsteyenin karşısına da mahalleli çıkmasın... İsteyene de hayat zindan edilmesin... Ne dersin ağa?
-Ben istemem de sen devlet olarak bu işe niye karışıyorsun ağa? Ben aciz miyim ki sen polisinle, savcınla, zaptiyenle olaya müdahil oluyorsun? Benim fiske bile vurmadan yetiştirdiğim çocuğumu, üstelik üniversite okuyacak duruma gelmiş çocuğumu, sen devlet olarak karakola mı çekeceksin ağa?
Yazının tamamı için Not supported field expression!
Yorum:
Allah’tan akıllı olduğunu sanmak
Gündem değişti. Öğrenci evleri gündem konusu oldu. Devlet nasıl karışır insanların özel hayatına denmeye başlandı.
Peki, o zaman şu çelişki niye?
Bir kız anne ve babasının da rızasıyla 18 yaşından önce evleniyor. Sonra hamile kalıyor. Başlıyor bütün basın ve yayın “çocuk gelin dramı” diye. Size ne?
Kız hamile kalmış. Hastaneye geliyor. Eğer 18 yaşından küçükse hastane karakola bildirmek zorunda. Sonra polis geliyor. Mahkemeye sevk, tutuklanmalar ve kocasına hapis. Kadın doğum yapıyor, çocuğun babası hapiste. Niye hapiste? Kendini Allah’tan daha akıllı zanneden aklı evveller 18 yaş sınırını koymuşlar. Herkes de akıl tutulması yaşayarak bu sınırı kabul etmiş. Oysa yaratan Allah bir kadına çocuk doğurma özelliğini hangi yaşta vermişse o artık çocuk değildir.
Allah mı iyi biliyor yoksa kendini Allah’tan daha akıllı zannedenler mi?