İnsanın sürgününü uzatma daha fazla, üfle sûr'a!
Yusuf kaplan
03 kasım 2013
Medeniyetler -insan bedeni üzerinden konuşmak gerekirse- üç ana unsurdan oluşur: 'Baş', 'omurga' ve 'gövde'.
MEDENİYETİN İLKESİ, ÜLKÜSÜ VE ÜLKESİ
'Baş', medeniyetlerin öncü kuşaklarını temsil eder. Öncü kuşaklar, kendileri için değil, adalet ilkesi, hayat ülküsü ve 'hakikat ülkesi' için yaşarlar.
'Omurga', 'baş'la sembolize ettiğim öncü kuşakların ülkülerinin yerleştiği, kökleştiği, zeminleştiği yer'dir, kök'tür, zemin'dir.
'Omurga', adalet ilke'sini ve hayat ülkü'sünü 'hakikat ülkesi'ne taşır; ilke'nin ve ülkü'nün ülke'ye dönüşmesi için çalışır.
Medeniyetlerin üçüncü ana unsuru 'gövde'dir. 'Gövde', ilke'nin ve ülkü'nün 'ülke'sidir.
Özetle: 'Baş', Mekke'dir; 'omurga' Medine; 'gövde' ise medeniyet.
Baş'sız bir omurga, varlığını sürdüremez: Medeniyet çöker.
Omurgasız bir gövde ayakta duramaz: Medeniyet yere düşer.
Gövdesiz bir baş ve omurga ise hayat bulamaz: Medeniyet söner gider…
TARİHİ, ÖNCÜ KUŞAKLAR YAPAR
Tarih, öncü kuşakların eseridir ve öncü kuşakların açtığı çığırla yol alır.
Öncü kuşaklar, tarihin önünde sürüklenmezler; tarihi önlerinde sürüklerler.
O yüzden, çağ açan, çağ aşan kişiler, hep öncü kuşaklar olmuştur.
……………………………………………………………..
PEYGAMBERÎ SOLUĞUN TARİHTEN ÇEKİLDİĞİ BİR ZAMAN DİLİMİ…
Peygamberî soluğun tarihten çekildiği bir zaman diliminde yaşıyoruz. O yüzden zulmün, zorbalığın, açgözlülüğün, iktidar hırsının, doymak bilmez arzu ve iştihaların insanlığı son üç asırdır büyük felâketlerin, savaşların, çatışmaların eşiğine sürüklemesini önleyemiyoruz.
Modernlik, önce insanı tanrılaştırdı; Tanrı fikrini yok etti. Sonra da üç asırda insanlığın tanık olduğu en büyük savaşlara, katliamlara, yıkımlara yol açtı. Sömürgecilik tecrübesiyle bütün insanlığı, Batılıların tutsağı yaptı. Sadece insanı değil, tabiatı da sömürdü; gezegenimizi delik deşik etti.
Postmodernlik, 'özgürlük' vaadiyle geliyor: Hız ve hazın eşliğinde acıtmadan, ayartarak insanı da, hakikati de, hayatı da yok etme özgürlüğü vaadiyle! Nietzsche'nin 'iki yüz yıl içinde insanlığın önündeki en büyük felâket' dediği nihilizm vaadiyle!
İNSANIN SÜRGÜNÜNÜ UZATMA DAHA FAZLA!
İnsanlığın, bütün varlığa ve insanlığa Rahman'ın rahmet kapılarını yeniden açacak peygamberî solukla donanan, kendileri için değil, adalet, hayat ve hakikat ilkeleri için yaşayan öncü kuşaklara ihtiyacı var şiddetle.
Öncü kuşakların ülküleştirdiği adalet, hayat ve hakikat ilkelerini 'insanlık ülkesi'ne dönüştürecek 'omurga'lara; adalet, hayat ve hakikat ilkelerinden oluşan hakikat medeniyeti 'ülke'sinin ete kemiğe büründüğü sarsılmaz, savrulmaz ve sarsıcı 'gövde'lere ihtiyacı var insanlığın her zamankinden daha fazla ve daha aciliyetle.
Ey hakikat yolunun 'baş'ı, 'omurga'sı ve 'gövde'si!
Daha fazla uzatma insanlığın adalet, hayat ve hakikat sürgününü öyleyse!
Peygamberî solukla kuşan ve insanlığa yeniden peygamberî soluğun diriltici sûrunu üfle!
http://yenisafak.com.tr/yazarlar/YusufKaplan/insanin-surgununu-uzatma-daha-fazla-ufle-s%C3%BBra/40370
yorum;
Öncü kuşak nasıl yetişir?
ALINTI;581 seminer.
“Hazreti Muhammed neler yapmıştır?
1- Önce insanlara Kur’an’ı öğretmeye başlamış, Kur’an okumanın dışında hiçbir iş yapmamıştır.
2- Sonra Medine’ye gitmiş ve Kur’an’a göre ilk İslâm devletini kurmuştur. Kendisinden sonra gelen dört halife o devleti imparatorluk seviyesine yüceltmişler, böylece cumhuriyet ve demokrasinin temellerini atmışlardır.
3- Kur’an’ın ve Hazreti Muhammed’in öğretilerine dayanan fakihler müsbet ilmin metotlarını ortaya koymuşlardır. Müslümanlar dilde ve fıkıhta müsbet ilmin kurallarını insanlığa uygulamışlar, Avrupalılar da tabii ilimlerle sanayide bu metotları uygulayarak bugünkü Batı uygarlığına ulaşmışlardır.
4- Müslümanlar demokratik, lâik, sosyal ve liberal hukuk düzenini kurmuşlar ve tüm dünyaya yaymışlardır.
İşte, Hazreti Muhammed bunu yaptığına göre; biz de şimdi ne yapmalıyız?
Biz de şimdi “III. Bin Yıl Uygarlığı”nı kurmalıyız.
Bu tefsirlerimiz işte bunun yollarını göstermektedir. “
Tek adreste.İlahi takdir böyle.Yusuf Kaplan dirensede…