07/07/2013
-Halkın oyu dağlardan yansıyan yankı gibidir. Başkalarının sesini aksettirir.
-Dört yılda bir kullanılan oylar başkalarının yansıma sesidir. Demokrasi halkın kendi içtihatları ile hareket etmesi demektir. Sözleşmelerle yapılan yönetimdir. Burada herkesin kendi kanaati hâkimdir ve uzlaşma topluluğu oluşturur.
-Dış güçler iktidarı güvenliği sağlayamaz hale getirir, darbe yapılır.
-Sermaye dolarını kullanarak sosyal hareketlerini başlatır. Çapulcular fırsattan yaralanarak yağmacılığa başlarlar. Halk kendisini savunmaya girer. Polis müdahale eder. Basın polise saldırır. Eli kolu bağlı polis başaramayınca durum orduya kalır. Ordular müdahale ederler. Sonra geri çekilirler, sermaye istediğini başbakan yapar. Her zaman sermayenin dediği olmaz. Halk istediğini başbakan yapmış olabilir. Türkiye’de böyle olmuştur.
-Sermaye, dolarını kullanarak sokak hareketlerini başlatır. Çapulcular devreye girerek yağmacılığa başlarlar.
-Sokak hareketlerini sermaye başlatır. Müsait değilse hareket başarısız olur. Taksim harekâtı başarısız olmuştur. Mısır’da asker el koymuştur. Sermayenin istediği anlamına gelmez.
- Gelecekte Mısır’da taraflar anlaşacak, ABD ve İngiltere uzlaşacak ve yeni bir yönetim oluşturulacak.
-Çatışma banker sermaye tarafından organize ediliyor. Patron sermayesi ile siyasi güçler buna karşıdırlar. Taksimdeki olaylar ve Mısırdaki olaylar aynı tezgâhın uygulamalarıdır. Askerlerle İhvan arasında gizli anlaşma vardır. Başaracaklar.
Tamamı için http://haber.stargazete.com/yazar/misirdaki-darbe/yazi-769295
***
13/07/2013
-İkinci Cihan Savaşının galipleri belli idi. Sonra olanlar tahmin edilmiyordu. Japonya ve Almanya ekonomisi yüceldi. Dünya ikiye ayrıldı. Doğu Sovyetlere verildi.
-Sermaye İslam’la Hıristiyanlığı çatıştırdı. 500 senedir dengeyi böyle kurdu. Sonra rejimler üzerinde kurdu. Şimdi coğrafya üzerinde kurmak istemektedir. Çin, Rusya, AB ve ABD.
-Gelecekte din ve ırk hakim olmayacak, cihan savaşları yerine karışıklıklar hakim olacak.
-Uygarlıkları din, ilim, ekonomi ve yönetim oluştururlar. İnsanlık ülkelere, ülkeler illere, iller bucaklara, bucaklar ocaklara ayrılır. Bu örgütlemelerde uygarlıkta bir ayrılık yoktur. Din, ilim, siyaset ve ekonomide farklılıklar etki etmez. Ama kültür dediğimiz, dil, sanat, teknik ve hukuk ise yereldir. Merkeze gidildikçe birlik taşraya gidildikçe de ayrılık var. Her ülke o ülkede halkın çocuklarına aittir. Bu iller, bucaklar, ocaklar için böyledir. Irkın reddi mirasın da inkarıdır. Yerel yönetimler oluşurken onları birleştiren şey ne olursa olsun sonunda onların kurduğu topluluk çocuklarına kalır.
-Mısırdaki çatışma etkin güçler arasındaki savaştır.
-Arap Baharı, büyük Ortadoğu sermayesi tarafından çıkarılmıştır. Müslümanları etkin güçlere isyan ettirmek ve böylece etkin güçleri kötü duruma getirip emrine alabilmektir. Müslümanları da imha etmeyi hedeflemektedir. Mısır bu oyuna gelmeyecektir.
-Din gelecekte ayrılma nedeni olmayacaktır.
-Hak dinler ile batıl inanışlar arasında soğuk çatışma hep devam eder. Onlar arasında soğuk çatışma her zaman olacak da. Gelecekte hakemlik sistemini kabul edenle etmeyenler arasında olacaktır. Tüm barış ülkeleri beraber olacaktır. Dini çatışma devam edecektir.
-Türkiye Yunanistan ve Suriye ile ortak siyaset güdebilir.
-Türkiye Adil Düzen’i kurmak ve sonra dünyaya örnek olmak işiyle görevlidir. Türkiye hakemliği kabul eden devletlerle iş birliği yapacaktır. Ayrıca komşularla yakınlık hukuku vardır.
-Türkiye’de Kürt sorunu çözülmek üzere ama Türkçüler sorun olmaya başlayabilir.
-İster yere, ister ırka dayalı ayrıcalıklara göre yapılan çözümler çözüm değildir. Sorunlar ancak, yerinden yönetim ve hakemlik sistemi ile çözülebilir.
Tamamı için http://haber.stargazete.com/yazar/gelecegi-tahmin/yazi-771546
NOT: Yazıda yer alan italik ifadeler Süleyman Karagülle’ye aittir.
Yorum:
İnsanlık
Tarih gelecekte olacakları bilmek için okunur. İnsanlık insana benzer, doğar, gelişir, olgunluğa ulaşır, yaşlanır ve sonunda ölür. İnsanlık da bundan bin yıl önce doğdu gelişti bu gün buluğ çağına erdi. Tarih de yeni uygarlıklar, yeni peygamberler ve yeni kitaplar getirdi. Son kitap Kur'an’dır. Peygamberlerin yerini âlimler alacaktır. Bu gün peygambersiz kurulacak ilk uygarlıktır. Avrupa uygarlığı çökmeye başlamıştır. İkinci Kuran uygarlığı yeniden doğmaktadır.
İlimde, dinde, iktisatta ve siyasette tarihi gelişmelerin düğüm noktasındayız. Ekonomide işçilikten ortaklığa, dinde vahiy aşamalarından içtihat ve icma aşamasına, ilimde kıyas aşamasından temsil aşamasına, siyasette ekseriyet demokrasisinden hicret demokrasisine, ekonomide işçilikten ortaklığa geçilecektir.
Bu değişimleri göz önüne aldığımızda sermaye tarihi, görevini yapamadı ve Avrupa’da da kışlasına dönecektir. Bankerler patronlara yenileceklerdir.