Ok yaydan çıkmadan, Türkiye, derhal erken seçimlere gitmeli
17 haziran 2013
Öncelikle şu yakıcı gerçeği görelim: Türkiye, büyük bir uçurumun eşiğine doğru sürükleniyor.
Kontrol edilmesi ve içinden çıkılması zor bir felâketin, kör döğüşünün ve kardeş kavgasının tam ortasına doğru yol alıyor hızla.
'SALAKLAR'LA VE 'ASALAKLAR'LA NEREYE KADAR?
……………………………………………
YENİ BİR DÜNYA KURULURKEN…
Oysa yeni bir dünya kuruluyor ve Türkiye, bu yeni dünyanın kurulmasında -dün olduğu gibi yarın da- kilit rol oynamaya soyunuyor.
Şöyle bir soru sorulabilir: Türkiye'nin derdi başından aşmışken, yeni bir dünyanın kurulmasında rol oynamaya kalkışmak da neyin nesi?
Bu soru, ancak 'salak' elitokrasinin ve 'asalak' entelijansiyanın sorabileceği aptalca bir sorudur.
Aptalca bir sorudur diyorum; çünkü küresel sistem, büyük bir kriz yaşıyor; dünyayı cehenneme çeviriyor o yüzden.
MODERNLİĞİN 'UYGARLAŞTIRMA MİSYONU' MASKESİ
Dün, modernliğin hâkim olduğu süreçte, Batı uygarlığı, 'uygarlaştırma misyonu' kılıfıyla yalnızca kontrol ve kolonizasyon biçimleri üretmiş ve dünyaya hâkim olacak bir sömürgecilik ve emperyalizm biçimi üretmişti.
Modern Batı uygarlığı, dünyanın hiçbir yerine uygarlık götürmedi; 'uygarlaştırma misyonu'nu yalnızca sömürgeciliğin ve dünya hâkimiyetinin ayartıcı kılıfı ve maskesi olarak kullandı.
Bu gerçek, bütün dünyada görüldü; sadece Türkiye'de görülemedi...
Neden acaba?
POSTMODERNLİĞİN 'ÖZGÜRLÜKLER' MASKESİ
Batı uygarlığı bugünse, içinden geçtiğimiz küresel postmodern dünyaya, 'insan hakları, demokrasi ve özgürlükler' sloganıyla hâkim olmaya çalışıyor yalnızca.
Yani, 'insan hakları, demokrasi ve özgürlükler' sloganı, Batı uygarlığının dünya üzerindeki hâkimiyetini pekiştirmesinin öncü keşif kolları ve içi boş ama ayartıcı sloganlarından ibarettir yalnızca.
Söyler misiniz bana, Batılılar, dünyanın neresine demokrasi, insan hakları ve özgürlükler götürdüler acaba?
TÜRKİYE'NİN DURDURULMASI...
O yüzden Batı uygarlığının maskesi düşmüştür. O yüzden insanlık yeni bir dünyanın kurulmasını bekliyor. Adaletin, hakkaniyetin ve barışın hâkim olabileceği yeni bir dünyayı, dün olduğu gibi, yarın da biz sunabiliriz dünyaya yalnızca.
Bunun ipuçlarını verdik belli belirsiz. Ve özellikle merkezinde bizim bulunduğumuz coğrafya, bu işaretleri çok net bir şekilde algıladı.
İşte küresel sistem ve uzantıları, henüz işin başında olmamıza rağmen, bu yakıcı gerçeği çok iyi gördükleri için, Türkiye'nin gelişini, daha yolun başındayken durdurmak var güçleriyle mücadele etme kararı aldılar.
Türkiye'nin karıştırılmasının nedeni burada gizlidir işte.
HEDEF SADECE ERDOĞAN'IN İPİNİ ÇEKMEK DEĞİL, TÜRKİYE'NİN İPİNİ ÇEKMEKTİR!
Bugün içine sürüklendiğimiz kaosun görünüşteki hedefi Tayyip Erdoğan'ın ipini çekmektir. Ama görünmeyen asıl hedefi, Türkiye'nin bağımsızlaşma sürecinin önüne set çekmek, bölgesel güç olma girişimlerini engellemektir.
Bütün Türkiye'ye bir anda hızla yayılan gösterilerin, CNN tarafından naklen yayınlanması, BBC ve Reuters başta olmak üzere bütün Batılı medyalar tarafından provokasyona dönüştürülmesi, başta ABD'nin Ankara büyükelçisi olmak üzere, Dışişleri Bakanlığı tarafından açıkça desteklenmesi, AB tarafından Türkiye'nin 'İslâmcı gündem uygulanıyor' denilerek provoke edilmesi ve küresel sisteme göbeğinden bağlı İstanbul dükalığı tarafından -güya kapitalizme karşı harekete geçen(!)- militan solcu örgütlerin finanse edilmesi, küresel sistemin ve Türkiye'deki uzantılarının Tayyip Erdoğan'ın şahsında Türkiye'nin ipini çekmeye karar verdiklerinin somut göstergeleridir.
TÜRKİYE'NİN KAOSTAN ÇIKIŞININ TEK YOLU, ERKEN SEÇİMDİR
O yüzden Türkiye, bugün gelinen noktada, yönetilemez hâle getirilmek üzeredir. Ne/re/ye evrilebileceği kestirilmesi çok zor bu kaosu, gerilimi ve çatışma ortamını Türkiye seçimlere kadar kaldıramaz.
O yüzden ok yaydan çıkmadan mutlaka erken seçime gidilmeli ve seçime giderken Türkiye'nin halkına Türkiye'nin önünü açacak ve şimdiye kadar türlü gerekçelerle ihmal edilen başta sivil anayasa olmak üzere köklü yapısal değişimlerin geciktirilmeden yapılacağı sözü verilmelidir.
Özellikle Başbakan'a hatırlatmakta yarar görüyorum: Eğer ok yaydan çıkmadan Türkiye erken seçimlere gitmezse, Türkiye'nin eşiğine sürükleneceği felâketten geri dönüşü mümkün olmayabilir.
İş işten geçmeden, Türkiye, derhal ve en erken tarihte erken seçimlere gitmelidir.
http://yenisafak.com.tr/yazarlar/YusufKaplan/ok-yaydan-cikmadan-turkiye-derhal-erken-secimlere-gitmeli-/38186
yorum:
anayasa seçimi
evet.
Türkiye ,derhal ve en erken erken seçime gitmeli.
Bir şart ve hedefle.
Seçim barajı tamamen kaldırılmalı.
Bütün partiler anayasa tekliflerini deklare etmeli.
Seçilen meclis ittifak edilen hususlarda “yeni Türkiye anayasasını”
Kabul etmeli.
Ve ardından yeni anayasaya göre yeni sistem 4 yıllık geçiş döneminde
Oturtulmalı…