Milletvekilinin maaşıyla ilgilenmedim, ilgilenmem
1030 Okunma, 0 Yorum
Ahmet Hakan - Hürriyet
Lütfi Hocaoğlu

09.05.2013

ESKİ Türkiye’nin değişmez geleneğiydi:

-  Asıl egemenlere “gık” diyemeyenler, her türlü “laf çakma” ihtiyaçlarını en kolay hedef olan milletvekilleri üzerinden giderirlerdi. Meclis’e ve milletvekillerine sövme şenlikleri yapılırdı bu memlekette.

-  Hem milletvekillerinin bütün işlerini güçlerini bırakmalarını, sadece milletvekilliği yapmalarını isterlerdi, hem de milletvekili maaşlarına yapılan üç kuruşluk zam karşısında yeri göğü inletirlerdi.

-  “General maaşı”nı ya da “askerlere tanınan ayrıcalıkları”, bırakın gündeme taşımayı akıllarının ucundan bile geçirmeye cesaret edemeyenler, söz “milletvekili maaşı”na ya da “milletvekillerine tanınan ayrıcalıklar” meselesine gelince mangalda kül bırakmazlardı.

Allah’a şükür ki ben dün de bu koronun içinde değildim, bugün de değilim.

*

Milletvekiline tanınan ayrıcalıklar beni zerre kadar rahatsız etmedi, etmiyor.

Aksine mutlu oldum, mutlu oluyorum.

Hep şunu söyledim, söylüyorum:

-  Yüksek maaş alsınlar ki kimseye muhtaç olmasınlar.

-  Özlük hakları sağlam olsun ki gözleri sağa sola kaymasın.

-  Kendilerini güvence altında hissetsinler ki milletin derdine odaklansınlar.

*

Benim aklıma “milletvekili” dendiğinde “Kaç para maaş alıyor?” sorusu gelmiyor.

Şu sorular geliyor:

-  “Parti disiplini” adı altında kişiliğini öldürüyor mu? Görüşlerini gür bir sesle dile getirebiliyor mu?

-  Kendisini kime muhtaç hissediyor? Liderine mi, seçmenlerine mi?

-  Bir şahsiyet gösterebiliyor mu? Parmak kaldırma ve parmak indirme makinesi haline mi geliyor?

-  Kaderinin liderinin iki dudağı arasına sıkışmasından rahatsız mı? Bunu ortadan kaldıracak adımları atma cesareti var mı?

*

Bu sorular “Kaç para maaş alıyorlar” sorusundan bin kat daha önemli ve bin kat daha hayati sorulardır.

Yazının tamamı için Not supported field expression!

 

Yorum:

550 kişinin maaşıyla ülke batar mı?

Asıl meseleler hakkında söyleyecek sözü olmayanlar, çözümü olmayanlar böyle işlerle meşgul olurlar.

Milletvekili ne maaş alıyormuş? Milletvekili hastanede nasıl tedavi oluyormuş? Milletvekili neden bazı haklara sahipmiş vs vs.

Oysa asıl sorunlar hiç gündeme gelmiyor. Hatta daha ilginci kendilerine muhafazakâr diyenler bile bu sorunları dile getirmiyor.

Neden faizli düzen devam ediyor? Neden zina, fuhuş toplumda norm haline geliyor. Neden Allah’ın haramları helal, helalleri haram ediliyor? Neden o kadar uğraşıya rağmen sağlık düzelmiyor? Neden o kadar kanuna, yasaya hatta anayasa değişikliklerine rağmen adalet sistemi düzelmiyor?

İsterse mecliste 550 kişi olsun, isterse 1550 kişi olsun, isterse 50 kişi olsun, isterse 5 kişi olsun, sonuçta lider ne derse o olur Türkiye’de.

İsterse Anayasa mahkemesi olsun, isterse Danıştay olsun, isterse Yargıtay olsun, isterse 20 tane daha –tay olsun, isterse hiç biri olmasın, sonuçta iktidar kimdeyse onun istediği hapislerde sürünür Türkiye’de.

Asıl konular üzerinde tartışılmadıkça, asıl çözümler getirilmedikçe oyalanır da oyalanırız bu uyduruk meselelerle.

 

 

Lütfi Hocaoğlu






Sayı: 204 | Tarih: 12.05.2013
Yusuf Kaplan
'ed-din' ve din
Din'in etrafında dönmek!
1085 Okunma
Ali Bülent Dilek
Mehmet Şevket Eygi
Ahlaksızlığın Kaynağı Kötü Medyadır
Seviye Düşük
1063 Okunma
Emine Hocaoğlu
Ahmet Hakan
Milletvekilinin maaşıyla ilgilenmedim, ilgilenmem
550 kişinin maaşıyla ülke batar mı?
1030 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Mahir Kaynak
Çevre Şartları
Başarılarımız
1020 Okunma
1 Yorum
Süleyman Karagülle
Mehmet Barlas
Egonun boyu aklın boyundan uzun olmamalıdır...
Ego’nun yolu çok
1009 Okunma
Tayibet Erzen


© 2024 - Akevler