Medreseleri ve Tarikatleri Baltalayan Reformcu İlahiyatçılar
12 Şubat 2013
Türkiye’ye Elhamdülillah oldukça hürriyet geldi… Geldi ama insan haklarına ve din hürriyetine aykırı olarak kapatılmış olan İslam medreseleri ve tasavvuf tarikatleri açılmıyor.
Bu iki temel kurumun açılmasını istemeyenler kimlerdir:
(1) Ateistler, fanatik Kemalistler, laikçiler, Sabataycılar, diğer Kriptolar, Siyonistler, Farmasonlar…
(2) Ehl-i Sünnet İslamlığına bağlı ilahiyatçıları tenzih ederek söylüyorum, birtakım reformcu, modernist, Sünnet karşıtı, Afganîci, Fazlurrahmancı, mezhepsiz, bozuk ilahiyatçılar da Ehl-i Sünnet medreselerini ve tarikatleri istemiyor.
Ülkemiz maalesef parçalanma tehlikesiyle karşıkarşıyadır. Bu parçalanmayı ehl-i Sünnet medreseleri ve ehl-i Sünnet tarikatleri önleyebilir.
İktidar terör problemini çözebilmek için “Artin” ile görüşüyor, lakin Doğu ve Güneydoğu ulema ve meşayihı ile görüşmüyor.
Artin kesinlikle Müslüman Kürtlerin temsilcisi ve sözcüsü değildir. Kapalıçarşı’nın Nuruosmaniye Camii’ne bakan tarafının karşısında büyük altın ticaretinin döndüğü tarihi bir han vardır. Orada bazı Ermeni vatandaşlarımız altın ticareti yapar. Gidin ağızlarını arayın Artin’in kim olduğunu öğrenirsiniz.
Biz yine birtakım reformcu, modernist, mezhepsiz, bozuk ilahiyatçılara gelelim. Bunlar var güçleriyle medreselerin ve tarikatlerin önünün açılmasını engelliyorlar. Böylece terör çözümünü de engellemişoluyorlar.
Siyasi iktidar Heybeliada’daki Rum Ortodoks Ruhban Okulu’nu açmaya çalışıyor. Bu okul açılırken niçin İslam medreseleri de açılmasın?..
Sünni Müslümanların üzerine sanki ölü toprağı serpilmiş.A mübarekler medreselerin açılmasını istesenize. Böyle bir istek yok.
Kamu alanında başörtüsünün serbest bırakılması için on milyon imza toplanıyormuş. Doğru ve güzel bir hareket. Peki medreselerin ve tekkelerin açılması için niçin imza toplanmıyor?
Yazık ki ehl-i Sünnet Müslümanları lehlerine ve aleyhlerine, yararlarına ve zararlarına olan şeylerin bilincinde değil.
Medreselerin açılmasına izin verilmekle iş bitmez. Oralarda ders okutacak ehliyetli, liyakatli üstad hoca kadrosu nasıl kurulacaktır? Bir İslam medresesinde icazeti olmayan hocalar ders okutamaz.İcazeti olmayan kişi yetiştirdiği talebeye nasıl icazet versin?
En kısa zamanda mutlaka bir örnek İslam medresesi açılmalıdır. Yurtdışından ve yurtiçinden icazetli, ehliyetli, vasıflı, güçlü hocalar burada ehl-i Sünnete uygun olarak ders verip öğrenci okutmalıdır.
Ehl-i Sünnet hocaları sarıklı ve cübbeli olarak ders vermelidir.
Öğrencilerin tamamı sarıklı (ulema sarığı değil öğrenci sarığı) ve cübbeli olmalıdır.
Osmanlıca Türkçesi, edebî Arapça ve kültür İngilizcesi öğretilmedir.
Bu medrese dünyanın en vasıflı, en üstün, en parlak liseleriyle boy ölçüşebilmelidir.
İslam medresesinin mezunları yüksek lisans ve doktora tezleri hazırlamalıdır.
Bunlar İslam ahlakıyla mütehalli=bezenmiş olmalıdır.
Doğru dürüst edebî, kültürel, zengin Türkçe’yi bilmiyor…Mükemmel Arapça bilmiyor ve yazamıyor… Mükemmel İngilizce bilmiyor… Ben böyle medrese mezununu ne yapayım.
Efendim, bu devirde böyle medrese açılabilir mi? Elbette açılabilir, yeter ki çarelerine, sebeplerine tevessül edilsin.
Mustafa Sabri’leri, Zahid el-Kevserî’leri, Elmalı’ları,Ömer Nasuhî Bilmen’leri yetiştiren ilim ve irfan müesseseleri medaris-iİslamiye değil miydi… Büyük bir kopukluk olmuştur, o tamir edilmeli ve devamlılık sağlanmalıdır.
Yazının devamı için; http://www.milligazete.com.tr/koseyazisi/Medreseleri_ve_Tarikatleri_Baltalayan_Reformcu_Ilahiyatcilar/13677
Yorum:
Lisede Medrese Eğitimi
Başörtüsü artık kamu yerlerinde sorun olmaktan yavaş yavaş çıkıyor. Bu ikinci dönem okulumuzda kapalı olarak çalışmaya başladık. Bu günleri de gördüğüm için Allah'a hamd ediyorum ve devamını Allah'tan diliyorum. İnşallah bu başörtüsü sorunu sorun olmaktan çıkar ve her zaman bu şekilde devam eder.
Başörtüsü sorununun sebebi daha önemli konuların önünün kesilmesi için yapılan bir uygulamaydı. İslamiyet'i başörtüsü, namaz, oruç, hac ve kandillerle sınırladıklarından dolayı bunlarla her şey bitecek zannediyorlar. Bu sorun kalkarsa insanlar, Kuran'ı okuyup, anlayıp barış düzeninde yaşamak için yapılması gerekenler üzerinde düşünmeye başlayacaklardır.
Medreselerin açılması yerine, lise eğitiminde olan öğrencilere medreselerde gösterilen derslerin okutulmasıdır. Biliyoruz ki daha önceki lise eğitimi üç yıldı. Üç yıllık eğitim sisteminde gösterilen dersleri günümüzde dört yıla yayarak almaktadırlar. Bu bir yılın bir esprisi olmamaktadır. Bundan dolayı medrese eğitiminde gösterilen derslerin tamamı öğrencilere bu dört yıllık süreçte verilebilir.Yada en azından bir yıl daha uzatılabilir.
Ayrıca tüm derslerde olduğu gibi medrese eğitiminde de teknolojinin nimetlerinden yararlanılarak bilgisayarla yapılmalıdır. Bu şekilde olursa öğrenciler daha kolay ve sıkılmadan öğreneceklerdir.
Öğrencilerin kılık kıyafetleri de sarıklı ve cübbeli yerine topluma uygun olarak günümüzdeki gibi olmalıdır. Her şeyde olduğu gibi kılık kıyafette de uç örnekler olmamalıdır. Toplumdan farklı olmak, öğrencileri öğrenmekten soğutabilir.