“Müslümanlarla Hıristiyanlar barış içinde bir arada yaşayabilir mi?” sorusudur. Bu sorunun çağrıştırdığı ikinci soru, “İslam ve demokrasi bir arada olabilir mi?” sorusudur.
Birinci sorunun cevabı, evet Müslümanlar, başta Hıristiyanlar olmak üzere başka din mensupları ile bir arada barış içinde yaşayabilir. Tarihte, özellikle Anadolu’da bunun örnekleri çok. Kaldı ki bugün, değişen, insana, insanî değerlere önem veren bir anlayış, zihniyet bütün dünyada öne çıkmış bulunuyor. Fikir ve ifade hürriyeti, din ve vicdan özgürlüğü, hukukun üstünlüğü, herkesin hesap verebilmesi, kısaca evrensel insanî değerler temelinde bir demokrasi anlayışı, bütün ülkeleri, yönetimleri çekim alanı içine katmıştır. İnsan onurunun korunması ve eşit yurttaşlık temelinde, demokratik yönetimlerde bir arada yaşamak bugün, bütün asırlardan daha fazla kolaylaşmıştır.
İkinci sorunun cevabı da evettir. Evet, İslam ve temellerinin ne olduğunu yukarıda hatırlattığımız demokrasi bir arada olabilir. (Demokrasinin bir yönetim biçimi, İslam’ın ise bir din olduğu hakikatini unutmamalıyız.)
http://www.zaman.com.tr/musluman-toplum-demokrasiye-mani-degildir/2028427.html
Yorum:
Din Anlayışımız
Dini dar manada anlayıp sadece inanç ve ahlak kuralları olarak algıladığımız zaman başkalarının ortaya koyduğu düzen anlayışları içerisinde kendimize yer arıyor veya o düzene entegre olma çabasına giriyoruz. Bu da doğal olarak inancımızı ve ahlaki anlayışımızı da dosdoğru yaşamamıza engel bir durumun ortaya çıkmasına sebebiyet vermektedir.
Din genel manada yani insanlığın tüm meselelerini çözen esasları bünyesinde taşıyan düzen manasında anlaşıldığı takdirde taşlar yerine oturmakta, inanç ve ahlaki hayatımızı da dosdoğru yaşama imkanına sahip olmaktayız.
Biz, İslamı genel manada anlamakta ve inanç, ahlak kuralları yanında tüm sosyal hayatı düzenleyen bir bütün olarak görmekteyiz.
İslam düzeni tüm insanlığa hitap etmekte ve herkesi bu düzene çağırmaktadır. Din, ırk, zaman ve mekan ayırmadan herkes bu düzen içerisinde özgür, huzurlu ve adil bir şekilde yaşama şansına sahiptir.
İslam dinini benimseyenler Kuran'ın bildirdiği demokrasiye, laikliğe, liberalizme inanırlar. Bu kavramları Kuran'a göre tanımlarlar ve düzeni bu şekilde oluştururlar. Başkalarının kavramlara verdiği anlamlar ve bunu temel alarak oluşturdukları düzen içerisinde kendine yer bulma çabası ancak değerlerin kaybedilmesi ile sonuçlanacaktır.
Müslümanlar, hristiyanlar, museviler, inançsızlar barış içerisinde, özgürce, adaletli bir yaşam istiyorlarsa Adil Düzeni talep etmekten başka çareleri bulunmamaktadır.