Herkesin kendine özgü kıyameti vardır
1122 Okunma, 0 Yorum
Mehmet Barlas - Sabah
Tayibet Erzen

16.12.12

Maya Takvimi'nin işaret ettiği "Kıyamet" gerçekten 21 Aralık günü kopacaksa, Ege'deki Şirince ile Fransa'nın güneyindeki Bugarach'a sığınan bir avuç kıyamet kaçağı, "İnsanlık" diye bilinen olguyu devan ettirmek sorumluluğunu yüklenecekler.
Bu çok zor bir görevdir ve büyük sorumluluk gerektiriyor.
Zaten kıyameti turistik bir kaçışla karşılamak bile, insan aklının ne denli karmaşık bir yapıya sahip olduğunun kanıtı değil mi?
Yıllar önce
"Cennet de cehennem de bu dünyadadır" diye biten bir yazı yazmıştım.
Bu yazıya bir sayın okurumdan çok sert bir tepki gelmişti.
Şöyle demişti bu sayın okur:
- Siz ne gafil bir insansınız ki cennetin de cehennemin de bu dünyada olduğunu iddia etmek cüretini gösteriyorsunuz. Asıl cehennemi görseydiniz, bu yazıyı yazdığınız için pişman olurdunuz...
Bu sayın okurun "Asıl cehennem"i gördüğünü sanmıyorum.
Maya Takvimi'nin yapımcıları da herhalde hayal ettikleri kıyametle
"Asıl kıyamet" arasında ne tür farklar olabileceğini pek düşünmemişlerdi.

Hoca'nın kıyametleri

Devamı için Not supported field expression!

 

Yorum:

Kıyam Et

Onun için her şeyin sonuydu bu. Masasının üzerinde duran kağıtlara baktı ve bir de doğmak üzere olan güneşe. Evet, bütün çırpınışlarına rağmen kredisini zamanında ödeyemeyen adam şirketinin iflasını duyurmak için çaresizce bekliyordu. Geriye ne kalmıştı bunca yıllık emeğin ardından, yaşamaya değer ne kalmıştı diye geçirdi içinden. Artık dünya durmuş veya dönmüş onun için birdi, o kıyametini yaşamak üzereydi, dünyanın geri kalanına bundan neydi.

Aynı duyguları trafik kazasında ailesini kaybeden kadın da paylaşıyordu. Yattığı hastane odasında bir an önce onlara kavuşmayı bekliyordu. Dünyada olmak onun için anlamsızdı, onun kıyameti çoktan kopmuştu.

Ve niceleri…

Herkes için bir kıyamet anı vardır. Gök kubbe aşağı inmese de her şeyin anlamsız ve değersizleştiği bir an vardır. Kimi için para, kimi için aile, kimi için iktidar, kimi içinse belki de hiç tahmin edemeyeceğimiz bir kavramdır, hayatı yaşanılır kılan. Hayatı anlamlı kılan ona yüklediğimiz değerdedir. Bu değerin etrafında şekillenir her şey ve böylece yaşarız.

Kıyamet korkusu, belki de bu değeri en anlamlı şekilde ölçen güdüdür. Her şeyin biteceğini düşündüğümüz zaman sahip olduklarımızı kaybetme korkusuna kapılırız, ne tuhaf. Kimse kazanacaklarına kafa yormayı akıl etmez. Her ne kadar kazanç diyorsam da bundan sadece kâr manası çıkarmamakta fayda var. Demem ulaşacaklarımız üzerinedir. Diyelim ki kıyamet koptu, ne önemi var kaybettiklerimizin? Asıl önemli olan bundan sonra neye sahip olacağımız değil midir? Var olmayı bu dünya hayatından ibaret sananlara değil sözüm. Onlar zaten yaşamıyorlar. Bu sebeple kayıpları için telaşlanmakta haklılar. Sözüm, ahret inancı olan insanlaradır.  Gerçek kıyametin kendi ölümü olduğunu bilmeyen ve bu bilinçle yaşamayan bir insan illa ki ziyandadır. Kıyametin kaçınılmaz olduğu ve sonrasında da bir hayatın var olduğu nass ile sabitken nasıl tükettiği hayat için telaşlanmaz insan, nasıl ömrünü ziyan eder müsrifçe?

Bu sorular “İnsanlar niye 21 Aralık’ı korkuyla bekliyor?”  sorusundan çok daha elzemdirler. Vakit; kıyamet bekleme değil, kıyam etme vaktidir. Allah vere de elzem sorular muhataplarına tez zamanda ulaşa, daha doğrusu bir muhatap bulabile.

Asr Suresi:

 

 

Tayibet Erzen






Sayı: 183 | Tarih: 16.12.2012
Yusuf Kaplan
Devrimler,artık demokratik değil, dromokrartik
Hoşgeldin ADİL DÜZENdemeye dili varmayanlar
1174 Okunma
Ali Bülent Dilek
Ahmet Hakan
Bunlar öz kardeş
Ayetlere ne söyletsem?
1127 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Mehmet Barlas
Herkesin kendine özgü kıyameti vardır
Kıyam Et
1122 Okunma
Tayibet Erzen
Mahir Kaynak
Zor yıllar
Değişim Kooperatifleri
1112 Okunma
Süleyman Karagülle
Mehmet Şevket Eygi
Geneleve Yedi Yıl teşvik Verilmiş!
Ev ve İş Ayarlanmalı
1052 Okunma
Emine Hocaoğlu
Hüseyin Gülerce
Müslüman Toplum Demokrasiye Mani Değildir
Din Anlayışımız
1007 Okunma
Zafer Kafkas