Dünyevîleşmek Felâketi
1030 Okunma, 0 Yorum
Mehmet Şevket Eygi - Milli Gazete
Emine Hocaoğlu

14 KASIM 2012
Çağımızın büyük ve yıkıcı manevî felaketlerinden biri de Müslümanların aşırı şekilde dünyevileşmesidir. Dünyevileşmek ne demektir? Âhireti gerektiği kadar düşünmemek, ona hazırlanmamak... Hiç ölmeyecekmiş gibi fânî dünya işlerine yönelmek, onlar için çalışıp çırpınmak... Dünyayı amaç bilmek... Dünya hayatının bir imtihan olduğunu unutmak... Dünya tuzaklarına düşmek... Öteki dünya için azık toplamamak... Dünya hayatı ve âhiret hakkında Kur'anın, Sünnetin, İslam'ın verdiği bilgilerden, yaptığı uyarılardan gafil olmak; lüks ve israf beyinsizliklerine kapılmak.

Birtakım ucuz itirazların cevaplarını peşinen arz edeyim:

Dünya işlerini terk edelim mi yani!...

Hayır böyle bir şey dediğim yok. Dünya elbette imar edilecektir ama İslam'ın, Kur'anın, Sünnetin ve Şeriatın ölçülerine göre...

Dünya hayatı bir imtihan yeri, dünya, ekini âhirette biçilecek bir tarla olduğuna göre elbette dünya işleri için çalışılacaktır ama amaç bunlar olmayacaktır.

Bugün milyonlarca Müslüman ahireti unutmuşlar, var güçleriyle çılgınlar ve kafirler gibi dünya kazançları, dünya servetleri, dünya lüksleri, dünya rahatlık ve konforları, dünya şatafatları, dünya tantanaları peşinde koşuyorlar.

Bu şekilde dünyevileştikleri için de âhiretlerini berbat ediyor, ebedî saadetlerini yitiriyorlar.

Bu felaketin başlıca sebepleri nelerdir?.. (1) Yeterli din bilgisine, din kültürüne sahip olmamaktadır... (2) Seküler dünya nizamını benimsemektir... (3) Laikleşmektir... (4) Rahmanî ve Rabbanî alimlerin, kamil ve mükemmil mürşidlerin nasihatlerinden mahrum kalmış olmaktır.

Müslümanlar zengin olmasınlar mı? Böyle bir şey demem ve demedim. Bir kısım Müslümanlar elbette zengin olabilirler ama bu zenginlik onların felaketine sebep olmamalı ve onları azdırmamalıdır. Zenginlerimiz, servetleriyle mâlî ibadet yapmalı, zekat vermeli, hayır hasenata yönelmelidir. Kazandıkları parayla israf ederler, gurur ve kibre kapılırlarsa o servet onlara büyük zarar verir.

Müslümanlar dünyevîleşir, sekülerleşirse neler olur?.. (1) İzzetleri gider, zillete duçar olurlar... (2) Şer'î hürriyetleri gider, şeytanî hürriyet perdesi altında esarete düşerler (Bugün olduğu gibi)... (3) Birlikleri gider, parçalanır, bölünürler ve dinsizlerin, münafıkların maskarası ve oyuncağı olurlar...

Bugün Müslümanların çok büyük kısmı çocuklarının iyi okumasını, çok para ve refah getiren mesleklere sahip olmasını istiyor ve bunun için çırpınıp duruyor. Halbuki öncelikle onların iyi insanlar, iyi Müslümanlar, iyi vatandaşları olarak yetişmeleri için çırpınmaları gerekmez mi?

Rızık Allahtan değil midir? Elbette rızkımızı arayacağız ama tevekkülle ve işlerimizi Hakk'a tefviz ederek. Aklımız fikrimiz İslam'a, Kur'ana, Sünnete, Şeriata, Ümmete ihlasla hizmet ederek ilahî rızayı kazanmak olmalıdır.

Dünyevileşen Sünnî zengin Müslümanlar yakın tarihte , o mesleklerde çok para yok diye çocuklarını subay, öğretmen ve hademe-i hayrat (din görevlisi) yapmadılar ve belalarını buldular.

Dünya serveti alim, arif, uyanık, şuurlu, ahirete yönelik Müslümanın, hasbeten ve muhlisen lillah (ihlasla) malî ibadetler, hayır hasenat yaparak ebedî mutluluğu ve Cenneti kazanmasına yol açar. Cahil, kaba, dini imanı para, köpek nefsine esir, odun, insan kılıklı himar kişiler ise servetleriyle azdıkça azar ve sonunda belalarını bulur. Onlar iki metrelik bir çukura girer, vârisleri genellikle miras kavgası yapar.

Bütün agresif dinsizler, münafıklar, deccalperestler Müslümanların dünyevileşmesini istiyor.

Onlara uyarsak kendi felaketimize yol açmış oluruz.

Ölçümüz şu olmalı: Âhirete yönelik olarak dünya işlerini Kur'anî ve şer'î ölçü ve kıstaslara göre yapmalıyız.

Dünya bir tuzaktır... Dünya fânidir... Dünya aldatır...

Dinî vazifelere yazın klima cihazları, kışın doğalgaz kaloriferleri kadar önem vermeyen dünyevileşmiş gafiller!.. İnşallah iş işten geçmeden uyanırız...

Yazının devamı için; http://www.milligazete.com.tr/makale/dunyevîlesmek-felâketi-255305.htm

Yorum:

Dünya ve Ahiret Birlikte Düşünülmeli

Allah'ın  bize Kuran'ı  göndermesinin sebebi; dünyada tüm insanlığın adil bir düzende yaşaması içindir. Kuran'dan önce de bir çok milletlere de uyarmak amaçlı bir çok kutsal kitaplar gönderdiğini yine Kuran bize söylemektedir. Ama onlarda tüm hükümlere yer verilmemiştir. En son kitap olan Kuran'da ise tüm hükümler yer almaktadır. Bunu da yine Kuran'da geçen ayetten anlıyoruz.

وَلَقَدْ ضَرَبْنَا لِلنَّاسِ فِي هَذَا الْقُرْآنِ مِنْ كُلِّ مَثَلٍ(Rum-58)...

Andolsun ki biz, bu Kuran’da insanlar için her çeşit misale yer vermişizdir. (30-58)

İşte buradan anlıyoruz ki tüm insanlığın refah, mutlu, huzurlu yaşaması için Kuran'dan çıkan hükümlerle oluşan bir düzenin sağlanması gerekir. Bunun için insanların çalışması gerekir.

Bu bozuk düzende sadece Kuranla uğraşmak yeterli olmamaktadır. Sizlerin geçinmesi de gerekmektedir. Mecburen çalışmalıyız.

Çocuklarımızın iyi bir meslek sahibi olmalarını istiyoruz fakat bu sadece onların rahat geçimleri için değildir. Çocuklarımızın iyi bir meslek sahibi olması demek iyi bir bilgi birikimine sahip olması demektir. Bu arada tabiî ki çocuklarımızın iyi ahlaklı yetişmeleri için de çalışmalıyız. İkisi de vazgeçilmez şeylerdir.

Bunun için de çalışması ve pozitif ilimleri de öğrenmiş olmaları da gerekir. İşte ilerde bu çocuklarımıza Kuran'dan hükümler anlatılınca onların pozitif ilimler ışığında anlamalarını kolaylaştıracak ve inşallah uygulamaları da yapacaklardır. Kuran'ın ilk emri oku olduğu da unutulmamalıdır.

Kuran'ı anlamak ve onu uygulamak işi pozitif ilimler ışığında bilgili kişiler tarafından olacağından burada bilgili gençlerin yetişmesinin çok önemli olduğunu görüyoruz.

Ayrıca çocuklarımızı istedikleri meslekleri seçmelerine olanak verilmeli ve  her meslekten  iyi ahlaklı kişilerin yetiştirilmesi gerekir diye düşünüyorum.

Evet, dünya gelip geçicidir. Bunu herkes biliyor. Fakat bu dünya düzenin de yararlı bir şey bırakıp gidebiliyorsak işte o zaman o kişilerin amel defterleri kapanmayacaktır. Bu kişiler iyi ahlaklı iseler cennetleri farklı, iyi ahlak sahibi kişiler değilseler cennetleri farklı olacaktır. Bunlara tamamen cehennemlik diyemeyiz. Bunu yine yalnızca Allah bilir. Dünya ve ahiret ayrı düşünülmemelidir. Burada yaptığın her yararlı iş sana iyi bir ahiret olarak dönecektir.

 

Emine Hocaoğlu






Sayı: 179 | Tarih: 18.11.2012
Ahmet Hakan
Lütfen sallamayalım Tarhan Erdem Bey
Darbe olur mu?
1260 Okunma
1 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Yusuf Kaplan
Türkiyenin bağımsızlaşması ve "darbe tamtamları"
Halk ne istediğini iyi bilecek
1159 Okunma
Ali Bülent Dilek
Emre Kongar
İlhan Abi’, ‘Kendi Heykelini Yaparken’
Yazarlık
1144 Okunma
3 Yorum
Süleyman Karagülle
Mehmet Barlas
Yanında icraat yoksa konuşmanın değeri yoktur...
Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz!
1109 Okunma
Tayibet Erzen
Hüseyin Gülerce
Ak Parti hesabını iyi yaptı mı?
Yapacak Çok Şey Var
1062 Okunma
Zafer Kafkas
Mehmet Şevket Eygi
Dünyevîleşmek Felâketi
Dünya ve Ahiret Birlikte Düşünülmeli
1030 Okunma
Emine Hocaoğlu


© 2024 - Akevler