Dün ve önceki gün varken bugüne ve yarına gelemiy
1228 Okunma, 0 Yorum
Mehmet Barlas - Sabah
Tayibet Erzen

09.11.2012

Çok cimri bir adam oğlunu bir düğüne götürmüş.
Oğlunun elinden tutmuş... Düğünde ikram edilen bütün yemeklerin bulunduğu masanın yanına getirmiş onu.
- Bak oğlum, bu yemeklerden bol bol doldur tabağına... Yarın için de ye, öbür gün için de ye, demiş.
Oğlan babasına şöyle bir bakmış,
- Babacığım önce dün ve önceki gün için yiyeyim de, sonra sıra yarına, öbür güne gelsin, diye cevap vermiş.
Bizim sosyo-politik yaşamımız da galiba bu çocuğun yaşamına benziyor.
Dünün ve önceki günün hesaplaşmalarını bir türlü tamamlayamadığımız için, bugüne ve yarına yeterince vakit ve enerji ayıramıyoruz.
Çocuğunun karnını günü gününe ve yeterince doyurmayan cimri babanın rolünü sosyo-politik yaşamımızda "
Devlet" veya o anda düşünce ve siyaset dünyasına egemen olan "Resmi İdeoloji" oynuyor.

Dünün karmaşası

Askeri darbenin suç sayılmadığı dönemde, sol, sağ veya liberal düşünce suç sayılıyor.
Yabancı sermayeyi teşvik etmek için yasalar çıkartılırken, döviz bulundurmak insanları cezaevine sürüklüyor.
Oy hesabıyla Güneydoğu'nun Kürt toprak ağalarını seçim listelerine koymak için siyasi partiler birbirleriyle yarışırken, resmi ideoloji "
Biz tek milletiz, bu topraklarda Kürt yoktur" söylemini seslendiriyor.
Çoğunluğu Müslüman olan bir toplumun kitle gazeteleri "
Gericiler yine toplu namaz kıldılar" diye başlıklar atıp, cuma namazlarını haberleştiriyorlar. Ramazan ayının sonunda "Yine" bayramın gelmesi haber oluyor.

Şeriat tehlikesi

Devamı için http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/barlas/2012/11/09/dun-ve-onceki-gun-varken-bugune-ve-yarina-gelemiyoruz

 

Yorum:

Dün

Dünün muhasebesini yapmakla, dünde takılı kalmak farklı şeylerdir. Dün yaptıklarımızı iyi değerlendiremediğimiz için yaşananlar maziden öteye geçemiyor oysa istenen, tecrübe olarak adlanması ve yapacaklarımıza ışık tutmasıdır.

Sil baştan yapmak çok kolaydır. Yeni bir başlangıç yapmak ve işin gerisini hiç düşünmemek inanılmaz rahatlatıcıdır ama niyeyse faydalı değildir. Ne kerametse böyle yapıldığında başarı elde edilemiyor. Başarı ancak öncekilerden alınmış derslerin yeniye taşınmasıyla gerçekleşiyor.

Bu açıdan bakınca Türkiye siyasetinde Ergenekon’u yok saymamakla birlikte, gündemden ve yargıdan düşürmenin faydalı olacağı görüşündeyim. Bu dava matruşka tipi ilerliyor. Nereye kadar gideceği, neye dayanacağı bilinmiyor. Güvensizlik ve tedirginlik oluşturuyor. Sürekli yargılamaların olması ve bunların yeni dosyaların deşifre olmasına ve başkalarının tutuklanmasına sebep olması artık sadece yorucu olmaya başladı.

Bugünün siyasetini kaçırdığımızdan yarın şekillenemiyor, oyalanıyoruz. Eğer gerçekten bir sil baştan yapmamız gerekiyorsa işe Ergenekon’dan başlayalım, derim.

 

 

Tayibet Erzen






Sayı: 178 | Tarih: 11.11.2012
Emre Kongar
Atatürk’ün Ölüm Yıldönümünde Erdoğan Köprüleri At
Diktatörlük
1764 Okunma
11 Yorum
Süleyman Karagülle
Ahmet Hakan
ABD’de de var diye idamı savunmak
İnsan hakları yalanı
1447 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Yusuf Kaplan
Hakikat bayrağını dalgalandıracak bir Hilal yolcu
Tamam ama edebiyatla değil ilimle
1262 Okunma
Ali Bülent Dilek
Mehmet Barlas
Dün ve önceki gün varken bugüne ve yarına gelemiy
Dün
1228 Okunma
Tayibet Erzen
Mehmet Şevket Eygi
Bozuk İctihadlar Çarpık Fetvalar
Doğrusu Duyurulmalı
1047 Okunma
Emine Hocaoğlu