15 HAZİRAN 2012
Türkiye Sünnîleri bugünkü parçalanmış, dağınık, bölünmüş, esir, güçsüz hale nasıl düştüler?
Belli başlı sebeplerini sayayım:
1. En zeki, en istidatlı, en kabiliyetli, en vasıflı çocuklarının yeterli sayısını askerî liselere ve harp okullarına gönderip subay yapmadıkları için. (Eskiden buna imkan vardı...)
2. Yine en zeki ve vasıflı çocuklarının yeterli sayısını öğretmen yapmadıkları için.
3. En zeki, en medenî/şehirli, en vasıflı, ruh asaletine sahip çocuklarının yeterli miktarını din görevlisi yapmadıkları için.
4. En zeki ve kabiliyetli, fırsatlı, imkanlı çocuklarını (parası ve prestiji bol diye) doktor ve mühendis yaparak harcadıkları için.
5. Ülke sathını müzeyyen (fakat sanatsız) büyük camilerle doldurup, sonra buralarda başta sabah namazı olmak üzere ibadet etmedikleri için.
6. İcazetli ulema, fukaha ve meşayih yetiştirmedikleri için.
7. Sıkıntılardan, baskılardan, zulümlerden kurtulup biraz nefes alınca sıcağı görmüş ekmek hamuru gibi yayılıp yan gelip yattıkları için.
8. Başlarına ehliyetli, liyakatli, muktedir, hikmetli, taqvalı, ihlaslı, kudretli bir İmam-ı Kebir seçip ona biat ve itaat etmedikleri için.
9. Tek bir Ümmet olamadıkları, sürüler statüsüne düştükleri için.
10. Medenî Müslümanlar olamayıp (çoğunluk olarak) bedevî Müslümanlar oldukları için.
11. Bir kısmı dinî hizmetleri ticarete, bezirganlığa alet ettiği, etmeyenler onlara mani olmadığı için.
12. Zekatlarını Kur'ana, Sünnete, fıkha uygun olarak vermedikleri ve sarf etmedikleri için.
13. Bir kısmı futbol kulübü tutar gibi cemaat ve tarikat holiganlığı, militanlığı, yaptığı için.
14. En uygun ve en etkili şekilde emr-i maruf ve nehy-i münker yapmadıkları için.
15. Bir kısmı kötü düzenin ve sistemin haram, kirli, kara, necis rantlarına talip olduğu için.
16. "Namazı terk ettikleri ve şehvetlerine uydukları" için.
17. Fâni dünyanın aldatıcı zevklerine, sefalarına, keyflerine kapıldıkları için.
18. Dünya için hiç ölmeyecekmiş gibi çalışıp âhirete hazırlanmadıkları için.
19. Kendilerini kurtarmak için kâmil bir mürşid'e muhtaç olmalarına rağmen, böyle bir mürşid bulup ondan el alıp onun öğütlerini dinlemedikleri ve böylece farkına varmaksızın şeytanı kendilerine şeyh edindikleri için.
20. Evlerine 'aynüddeccallar koyup günde saatlerce onları seyr ederek ruhlarını ve basiretlerini kararttıkları için.
21. İsraf ve lüks bataklıklarına kendi irade ve ihtiyarlarıyla atladıkları için.
22. İslam ahlakının emir ve yasaklarına, öğütlerine, temel prensiplerine uymadıkları için.
İşte bu sebepler yüzünden Sünnî Müslümanlar zelil ve esir oldular. Güçleri, devletleri ve rüzgârları ellerinden gitti.
Kelle sayısı bakımından çoğunluktalar ama ağırlıkları yok.
Ümmet değiller, bir sürü haline düşmüşler.
Akılları dumura uğramış.
Basiretleri bağlanmış.
Kulakları var duymuyorlar.
Kalpleri var ürpermiyor.
Lüks meskenler, lüks yazlıklar, lüks binitler, lüks mobilya, lüks giysiler, lüks yemekler. İsraf israf israf... Haram haram haram... İsyan isyan isyan...
Ülkesinde sabah namazını kılmaz, kılsa camiye gitmez ama muhteşem lüks umrelere gider.
Zam Zam Tower'in üst katından dürbünle Kabe'ye bakar.
Gurur kibir enaniyet...
Ramazanlar gelir, Ramazan etkinlik ve şenliklerinde teravih namazından fazla cemaat olur...
Başları örtülü açık kadın ve kızlar...
Titanic buzdağına hızla ilerliyor, dev gemide eğlence vur patlasın çal oynasın oh kekah...
Çalgılı ilahiler okunuyor.
Turistik sema gösterilerinde semazenler pervaneler gibi dönüyor.
Sorsanız nicesi "Müslümanlık çok ilerliyor" der.
Yazının devamı için; http://www.milligazete.com.tr/makale/sunnîler-nicin-zelil-oldu-242109.htm
Yorum:
Sistem Değişmeli
M. Şevket Eygi en zeki, en kabiliyetli en vasıflı kişilerin din görevlisi ve öğretmen yapmadıklarından yakınmış. Ayrıca parası bol diye doktor ve mühendis olduklarını da yazmış olduğunu görüyoruz.
Bu ülkenin her alanda kaliteli insan gücüne ihtiyacının olduğunu belirtmek isterim. Sadece bir alana en kaliteli en vasıflı insanları yığmakla sorun çözüleceğini sanmıyorum. O zaman da diğer yerlerden sıkıntılar doğacaktır.
Bunun için sistemin tamamen değiştirilip, kendi kendini kontrol edebilen bir sistem oluşturulmalıdır. Bu da Kuran kaynaklı olursa sistem sağlam olur.
Ayrıca Sünnilerin parçalanmış, bölünmüş olduğundan da bahsetmektedir. Bana göre yukarıda yazdığı sebeplerden değil de Kuran'ı sadece düz olarak okuduklarından kaynaklanmaktadır. Bunun yerine Kuran ayetleri üzerinde düşüne düşüne her cemaat pozitif ilimler ışığında bakarlarsa toplum sorunlarına yaklaşma da birlik oluşturabilirler.Sorunlar çözülebilir.
Tek ümmet olunca sorunlar sanki çözülecek. Kuran da dahi biz isteseydik tek ümmet yapardık dediğine göre demek ki tek ümmet olmasını istemiyor. Ama düzen olarak tüm insanlığın barış düzeninde olmasını istemektedir.