VERGİSİZ DEVLET NASIL OLUŞUR?
Mevcut sistem faizle çalışmaktadır. Faiz bu sistemin yakıtıdır. Faiz kalktığı zaman sistem çöker, hepimiz aç kalırız.
O halde faizli sistemden faizsiz sisteme nasıl geçilir?
İleride Adil Düzen çalışanları Merkez Bankası’nda Genel Müdür ve yönetici olacaklardır. İktidara geldiğimizde ilk değiştireceğimiz bürokrasi Merkez Bankası bürokrasisi olacaktır. Cahiliye dönemi bürokratlarına başka işler vereceğiz, oraya “Adil (Ekonomik) Düzen”i bilen bürokratları geçireceğiz.
1) Önce işsizlik sigortası kurulmalıdır. Her işçiden yüzde 1 keserek işsizlik fonu oluşturulmalıdır.
2) Bir işsizler alanı oluşturulur, işsizler her gün oraya iş aramak için gelirler. Kaldıkları saat başına paylarını alıp giderler. Yani fon iş arayanlara iş arama yerine geldikleri saat başına bölüştürülür. Orada ilim yapabilirler, orada serbest iş yapabilirler. Elde ettikleri kazancın yarısını oraya kira olarak verirler. Ayrıca günlerini orada geçirdikleri için işsizlik fonunu paylaşırlar. Paylaşma meslekî derecelerle orantılı olarak yapılır.
3) Bugün çalışanlardan kesilen işsizlik fonu bugünkü işsizlere bölüştürülür. Eğer işsiziler çoksa alacakları işsizlik payı düşük olacaktır. İşsizler fazla ise alacakları işsizlik payı yüksek olacaktır.
4) İşsizlik yüzde 1 olduğu için işsiz sayısı yüzde 1’de karar kılacaktır. Çünkü o gün işe gitse de aynı ücreti alacaktır. Dolayısıyla denge yüzde 1 işsizlikte kurulur.
5) Bu yolla her gün o günkü işsiz sayısı kesin olarak tesbit edilmiş olur.
6) İşsiz sayısı yüzde 1 ise yeni işyerlerinin açılması gerekmeyecektir. Çünkü her yer doludur demektir. Yeni işyerinin açılması eski işyerlerinin kapanması anlamındadır. Eğer işsiz sayısı çoksa o zaman yeni işyerlerine krediler vereceğiz demektir. Ne kadar işsiz çoksa o kadar çok faiz isteyeceğiz, o kadar çok kredi açacağız. Böylece işsizler yavaş yavaş azalır ve yüzde bire iner.
7. İşsizlerin oranı yüzde 1’e indiği zaman tam istihdam sağlanmıştır. Piyasadaki para dengededir. Artık daha fazla kredi açamayız. Daha fazla kredi demek bazı işletmeleri iflas ettirmek demektir.
8- Elimize gelen parayı piyasaya iade etmezsek, piyasadan para çekilir ve işsizlik başlar. Bu parayı devlete vereceğiz ve devlet bununla kamu giderlerini karşılayacaktır.
9- Devlet kendisine bir kamu siyaseti tayin eder. Örnek olarak beşte bir kadar kamu payı olur. Yani elde edilen üründen beşte bir alır ve bununla kamu giderlerini karşılar. Bunun anlamı, beş kişiden biri devlette çalışır.
10- Özel işletme daha fazla ücret veriyorsa halk özel sektörde çalışır. Kamu sektörü daha fazla ücret veriyorsa halk kamu sektörüne kayar. O halde ücreti devlet öyle ayarlar ki kamuda çalışanların sayısı beşte bir olsun.
12- Devlet başka hiçbir vergi almaz. Sadece faiz ile kamu giderlerini karşılar. Böylece vergisiz devlet oluşur.
13- Piyasaya fazla para girmeyecektir. Para da eksilmeyecektir. Bunun anlamı şudur ki enflasyon veya kriz olmayacaktır.
14- Demek ki Merkez Bankası iyi bir faiz politikası ile devleti en üst yüzeyde çalıştırabilir, bütçe açığı olmaz.
15- Bu faiz politikası ile iç denge sağlandığı gibi, ithalat ve ihracat da dengelenir. İşletmeler eğer kârlı ise “a” malını satarlar, “b” malını alırlar. Bunun için onlara gerekli olan sermaye belirlenen faiz ile verilmiş olur. İhracat ve ithalatın anlamı daha az iş yaparak değişmeden doğan kazançla geçinme demektir. Faiz artarsa işsizlik artacaktır.
16- İşsizlik artınca daha fazla kredi vereceğiz demektir. Faiz tekrar eski yere gelecek ama ithalat ve ihracat için de piyasaya para çıkarılmış olur.
SÜLEYMAN KARAGÜLLE
Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL
www.akevler.org (0532) 246 68 92