Sancaklı Hemşerim Dr. Süleyman Ugljanin, Yugoslavya'nın dağılmasının ardından siyasi arenada Boşnakların hakkını savunan biri olarak tanınır. Sırbistan ile Karadağ arasında bölünmüş Sancak'ın güncel sorunları ve siyasi olarak Boşnakların talebi soruldu. Bu vesileyle kendisi genel olarak Balkanlar ve özel olarak Türkiye’ye bakışını anlattı.
Kaldığımız yerden devam ediyoruz…
***
Soru: Bu noktada Türkiye'den ve Avrupa Birliği'nden bir destek söz konusu mu?
Cevap: Avrupa Birliği meseleye tarafsız bir otorite gözüyle bakıyor. Belgrad’ı da fazla üzmek ve ters düşmek istemiyor. Biz Sırbistan’ın yaşadığı sorunu legalize etmek için yeni çözüm önerileri ortaya koyuyoruz. Sırbistan’ın Avrupa Birliği ile müzakereleri esnasında eski Yugoslavya'nın yıkılışı sonrasında kurulan barış masalarının yeniden kurulmasını talep ediyoruz.
1995 yılında Amerika'nın moderatörlüğünde imzalanan Dayton Anlaşması ile Bosna Hersek'in uğradığı saldırı durduruldu. Anlaşma sonrası ne Bosna Hersek problemi ne de Sancak problemi çözülmedi.
Eski Yugoslavya'da yaşayan Boşnakların problemi hâlâ çözümü bekliyor.
Bizi sevindiren önemli gelişmelerden biri de Türkiye'nin Sırbistan'la ve diğer Balkan ülkeleriyle kurduğu iyi ilişkiler içinde olması bizi ümitlendiriyor.
*
Soru: Son zamanlarda Türkiye-Rusya ilişkilerinin gelişmesine paralel olarak bölgede olumlu sayılabilecek gelişmeler yaşandı mı?
Cevap: Gayet iyi etkileri var.
Türkiye, Balkanlar'ın en önemli siyasi figürüdür. İstanbul'un Avrupa yakasını da kattığınızda Türkiye'nin Balkanlar'da 30 milyon nüfusu yaşıyor.
Türk Akımı olarak isimlendirilen Avrupa'ya Rus gazını taşımayı hedefleyen proje bunun bir örneğidir. Türk Akımı Avrupa'ya nefes aldıracak bir proje olmasıyla birlikte bu projeden tüm bölge ülkeleri olumlu etkilenecektir.
Diyebiliriz ki, bu tür projeler bölgede istikrarı sağlıyor.
Ayrıca Türkiye'nin Sancak'a ve Sırbistan'a yönelik ekonomik yardımları bölgede bizim elimizi güçlendiriyor. TİKA aracılığıyla bölgede restore edilen eserler ve eğitime sunduğu katkı Türk-Boşnak kimliğinin sürdürülmesinde önemli bir işlev görüyor.
Türkiye, şu an dünyanın en büyük 20 ekonomisi içerisinde yer alıyor ve az gelişmiş ülkelerin gelişmesine yönelik projeleri bulunuyor.
Ben 2009 yılında Devlet Bakanı olarak görev yapıyordum. O günden bugüne dek Türkiye ile Sırbistan arasındaki ilişkiler her geçen gün gelişme gösteriyor.
*
Soru: Amerika Kosova-Sırbistan sorununda açıktan tavır koydu ve Kosova'nın yanında yer aldı. Aynı durumun Sancak için gerçekleşmediğini görüyoruz. Sizce ABD niçin Sancak konusunda ortaya net bir tavır koymuyor? Kosova'nın Sancak'tan farkı ne?
Cevap: 1999 yılında Miloseviç rejiminin Kosova'da bir soykırım girişimi oldu. Yüz binlerce Arnavut evlerini terk etmişti. Sırbistan'a NATO'nun 1999 yılında yaptığı hava saldırıları olmasaydı Kosova'da Arnavut nüfustan bahsetmek belki de mümkün olmayacaktı.
ABD, o dönem Belgrad Büyükelçiliği'nde Sancak'tan sorumlu olarak görev yapan Matthiew Palmer önderliğinde 'Sancak Dostları' olarak adlandırılan ve ilk etapta yedi ülkenin büyükelçilerinin bulunduğu bir topluluk oluşturdu.
Bu ülkeler arasında Japonya, Türkiye, Avusturya, Hırvatistan ve Danimarka gibi ülkeler yer alıyordu. Bu hamle Sancak meselesini tüm dünyanın diplomatik çevrelerinde yeniden anılmasını sağladı.
(Devamı var...)