Reşat Nuri Erol
On yıl önce-on yıl sonra; yine tohumun hikâyesi-8
3.10.2019
4379 Okunma, 3 Yorum

On yıl önce-on yıl sonra; yine tohumun hikâyesi-8

1980 yılında tarım ihracatı 25 milyar dolar ithalatı ise sadece 50 milyon dolar iken, bugün tarım ithalatımız yaklaşık 15 milyar dolar. GDO’lu soya cenneti ülkelerden yılda 2.3 milyon ton soya ithal ediyoruz. Dünya tarım devi Hollanda’nın yüzölçümü kadar tarımsal alanı ekmeyerek nadasa bırakıyoruz. Birçok tarımsal üretim alanı arazi birleştirmelerle yabancılara ait ülkemizde. Önce ekmeğimizi bozdular; bozanlar ise Rockefeller gibi ‘ölüm imparatorları’.

Ekmeğe konan katkı maddeleri: -Unu beyazlatmak için kullanılan E928-E924. -Küflenmeyi önlemek için kullanılan E282. -Suni tatlandırıcı kıvam artırıcı E420. -Başta domuz kılı, tavuk tüyü ve insan saçından yapılan E920 (L-Sistein).

2010 yılında genetiği değiştirilmiş maya ve bakterinin de ithalatına izin verildi. 2017 yılında Adana’daki fırınların % 80’ine ürün veren firmanın ekmek katkı maddesinden GDO’lu soya çıktı. Sonrasında fırıncılara soruşturma açıldı, oysaki GDO’yu üreten ve dışarıdan ithal eden fırıncılar değildi. Sonuçta hiçbir katkı içermeyen Anadolu’nun ekmeği bunlara yenildi.

Ülkemizde siyasal iktidarların boyun eğmesi ile türlü aldatmacalarla tercih edilen hibrit ve GDO’lu tohumların piyasaya girmesi ile yerel tohumların kaderi değişti. 1948 yılından itibaren ülkemize Marshall yardımları başladı. Bu yardımlar kapsamında genetiğine müdahale edilmiş buğdaylar Anadolu’ya yayıldı ve atadan kalma buğdaylarımız yok edilmeye başlandı. Öncesinde Anadolu ‘Tahıl Ambarı’ idi, 23 yabani ve 400’den fazla kültüre alınmış buğday çeşidine sahipti. Güneydoğu Anadolu tarihte buğdayın ilk evcilleştirildiği yerdi, buradan dünyaya yayıldı. Tarımsal Araştırma Enstitülerimiz neden kapatıldı? 2001 yılında 49 milyon dolar olan buğday ithali bugün 2 milyar dolara ulaşmış durumda.

Üretim maliyetlerindeki artış ile zarar eden buğday üreticisi gümrük vergilerindeki devasa düşüş ile ithal edilen ürüne yenik düşürülüyor. Öyle ki, Bakanlar Kurulu kararı ile buğday ve çavdarın gümrük vergisi % 130’dan %8’e, mısırda % 130 olan vergi % 35’e ve yulafta ise sıfıra düşürülüyor. Neden? Köylü üretmesİn dİye!

Savaş ve felaket dönemleri için Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından depolanan buğday IMF’nin ‘stok politikasını terk et’ emri ile çok ucuza elden çıkarılmış durumda. Bu olayın sonrasındaki yıl Türkiye’de kuraklık nedeni ile üretim düşünce gümrük vergisi derhal düşürülerek 2006 yılında 240 bin ton olan buğday ithalatı, 2007 yılında 2.1 milyon ton, 2008’de 3.7 milyon ton, 2011’de ise 4.7 milyon tona çıkmış, çıkarılmış! Bizans’tan Osmanlı’ya ülkenin tarım ihtiyacının karşılanması devletin güvenliği açısından en önemli kriter idi.

Bu teslimiyetin çok vahim sonuçları olacaktır. Ülkedeki un fabrikaları gitgide azalmakta ve büyük kuruluşlar da yabancılar tarafından satın alınmakta...

Türkiye’deki sertifikalı tohum 2002 yılında 145 bin ton iken, 2016 yılında 957 bin tona ulaşmış!1980 yılında üç tohum firması varken, bu gün önde gelenleri yabancı olmak üzere 660 şirket mevcut! 2018 yılı itibarı ile 5 dönüm üzerinde üretim yapan çiftçi ancak sertifikalı tohum kullanırsa tarım desteği alabilecek.

Küresel tohum imparatorlukları ABD ve AB’nin elinde şu an, şirketleri ise: -ABD Monsanto, -ABD Dupont, -ABD Dow Agrosciences, -İsveç Syngenta. Dünya tohum pazarı 50 milyar dolar civarında. Sebze ve meyve de dahil olmak üzere dünya tarımının % 90’ı bu firmaların kontrolünde. Hatta tohum kimyasal ilaçlarının üreticisi ve satıcısı da bu firmalar.

Ayrıca her gün açlık oranı yükselirken 1.3 milyar ton gıda çöpe gidiyor. Her gün 5 yaş altı 20 bin çocuk yetersiz beslenmeden ölüyor. ‘Yeni Dünya Düzeni’ dedikleri bu düzendir.

Dünya tarım piyasasına hakim altı küresel şirketin hepsinde Rockefeller’in hissesi mevcut. Bu şirketler GDO’lu tohum pazarının % 100’üne, ticari hibrit tohum pazarının % 63’üne, GDO araştırmalarının % 75’ine ve zararlı organizmaları yok etmek için satılan kimyasal maddelerin % 76’sına hükmediyor. Yıllık gelirleri 65 milyar dolar. Amaçları: 1) Tohum satmak. 2) Tohumlarını ekenlere gübre-ilaç satmak. 3) Tohumlarını ekenlere petrollerini satmak. 4) Parası olmayanlara kredi vermek, borçlandırmak. 5) Bu tarımın yol açtığı hastalıklar için ilaç satmak. Hastalık saçan ‘ölüm tohumlarının hikâyesi’ işte böyle.

 

 

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
03.10.2019
08:16

MİLLÎ GAZETE

On yıl önce-on yıl sonra; yine tohumun hikâyesi-8

1980 yılında tarım ihracatı 25 milyar dolar ithalatı ise sadece 50 milyon dolar iken, bugün tarım ithalatımız yaklaşık 15 milyar dolar. GDO’lu soya cenneti ülkelerden yılda 2.3 milyon ton soya ithal ediyoruz. Dünya tarım devi Hollanda’nın yüzölçümü kadar tarımsal alanı ekmeyerek nadasa bırakıyoruz. Birçok tarımsal üretim alanı arazi birleştirmelerle yabancılara ait ülkemizde. Önce ekmeğimizi bozdular; bozanlar ise Rockefeller gibi ‘ölüm imparatorları’.

Ekmeğe konan katkı maddeleri: -Unu beyazlatmak için kullanılan E928-E924. -Küflenmeyi önlemek için kullanılan E282. -Suni tatlandırıcı kıvam artırıcı E420. -Başta domuz kılı, tavuk tüyü ve insan saçından yapılan E920 (L-Sistein).

2010 yılında genetiği değiştirilmiş maya ve bakterinin de ithalatına izin verildi. 2017 yılında Adana’daki fırınların %80’ine ürün veren firmanın ekmek katkı maddesinden GDO’lu soya çıktı. Sonrasında fırıncılara soruşturma açıldı, oysaki GDO’yu üreten ve dışarıdan ithal eden fırıncılar değildi. Sonuçta hiçbir katkı içermeyen Anadolu’nun ekmeği bunlara yenildi.

Ülkemizde siyasal iktidarların boyun eğmesi ile türlü aldatmacalarla tercih edilen hibrit ve GDO’lu tohumların piyasaya girmesi ile yerel tohumların kaderi değişti. 1948 yılından itibaren ülkemize Marshall yardımları başladı. Bu yardımlar kapsamında genetiğine müdahale edilmiş buğdaylar Anadolu’ya yayıldı ve atadan kalma buğdaylarımız yok edilmeye başlandı. Öncesinde Anadolu ‘tahıl ambarı’ idi, 23 yabani ve 400’den fazla kültüre alınmış buğday çeşidine sahipti. Güneydoğu Anadolu tarihte buğdayın ilk evcilleştirildiği yerdi, buradan dünyaya yayıldı. Tarımsal araştırma enstitülerimiz neden kapatıldı? 2001 yılında 49 milyon dolar olan buğday ithali bugün 2 milyar dolara ulaşmış durumda.

Üretim maliyetlerindeki artış ile zarar eden buğday üreticisi gümrük vergilerindeki devasa düşüş ile ithal edilen ürüne yenik düşürülüyor. Öyle ki, Bakanlar Kurulu kararı ile buğday ve çavdarın gümrük vergisi %130’dan %8’e, mısırda %130 olan vergi %35’e ve yulafta ise sıfıra düşürülüyor. Neden? Köylü üretmesin diye!

Savaş ve felaket dönemleri için Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından depolanan buğday IMF’nin ‘stok politikasını terk et’ emri ile çok ucuza elden çıkarılmış durumda. Bu olayın sonrasındaki yıl Türkiye’de kuraklık nedeni ile üretim düşünce gümrük vergisi derhal düşürülerek 2006 yılında 240 bin ton olan buğday ithalatı, 2007 yılında 2.1 milyon ton, 2008’de 3.7 milyon ton, 2011’de ise 4.7 milyon tona çıkmış, çıkarılmış! Bizans’tan Osmanlı’ya ülkenin tarım ihtiyacının karşılanması devletin güvenliği açısından en önemli kriter idi.

Bu teslimiyetin çok vahim sonuçları olacaktır. Ülkedeki un fabrikaları gitgide azalmakta ve büyük kuruluşlar da yabancılar tarafından satın alınmakta...

Türkiye’deki sertifikalı tohum 2002 yılında 145 bin ton iken, 2016 yılında 957 bin tona ulaşmış! 1980 yılında üç tohum firması varken, bu gün önde gelenleri yabancı olmak üzere 660 şirket mevcut! 2018 yılı itibarı ile 5 dönüm üzerinde üretim yapan çiftçi ancak sertifikalı tohum kullanırsa tarım desteği alabilecek.

Küresel tohum imparatorlukları ABD ve AB’nin elinde şu an, şirketleri ise: -ABD Monsanto, -ABD Dupont, -ABD Dow Agrosciences, -İsveç Syngenta. Dünya tohum pazarı 50 milyar dolar civarında. Sebze ve meyve de dâhil olmak üzere dünya tarımının %90’ı bu firmaların kontrolünde. Hatta tohum kimyasal ilaçlarının üreticisi ve satıcısı da bu firmalar.

Ayrıca her gün açlık oranı yükselirken 1.3 milyar ton gıda çöpe gidiyor. Her gün 5 yaş altı 20 bin çocuk yetersiz beslenmeden ölüyor. ‘Yeni Dünya Düzeni’ dedikleri bu düzendir.

Dünya tarım piyasasına hâkim altı küresel şirketin hepsinde Rockefeller’in hissesi mevcut. Bu şirketler GDO’lu tohum pazarının %100’üne, ticari hibrit tohum pazarının %63’üne, GDO araştırmalarının %75’ine ve zararlı organizmaları yok etmek için satılan kimyasal maddelerin %76’sına hükmediyor. Yıllık gelirleri 65 milyar dolar. Amaçları: 1) Tohum satmak. 2) Tohumlarını ekenlere gübre-ilaç satmak. 3) Tohumlarını ekenlere petrollerini satmak. 4) Parası olmayanlara kredi vermek, borçlandırmak. 5) Bu tarımın yol açtığı hastalıklar için ilaç satmak. Hastalık saçan ‘ölüm tohumlarının hikâyesi’ işte böyle.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

YazarReşat Nuri Erol- Mesaj Gönder

03 Ekim 2019
Reşat Nuri Erol
03.10.2019
08:18


En çok okunan haberler

On yıl önce-on yıl sonra; yine tohumun hikâyesi-8
Milli Gazete·7 saat önce
"Reşat Nuri Erol" için diğer sonuçlar



Web sonuçları

Reşat Nuri Erol
05.10.2019
09:28

Yorumlar

(1)
01

Oğuzhan - Hocam;

rahmetli Oktay Sinanoğlu "Dünya da Mikrobiyoloji'yi bulan 3 kişilik ekipten biri bendim biz bunu bulduğumuz da çok sevindik. Dünya'ya çok büyük hizmet ettik. Az bir tohumla çok ürün elde edebilecektik. Sonra bir de baktık projenin arkasında Rockefeller var. Sonra anladık ki biz bir silah icad etmişiz. Ben projeden çekildim ama artık iş işten çoktan geçmişti." derdi.

Yanıtla.0Beğen.0Beğenme01 Ekim 12:28




Son Eklenen Makaleler
Süleyman Karagülle
BİR YETKİLİ YÜKSEK HAKİM DEDİ Kİ: 09.09.2000
23.03.2024 91 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP EV ÇALIŞMALARI 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 43 Okunma
Süleyman Karagülle
Sana ruhtan soruyorlar 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 64 Okunma
Süleyman Karagülle
SİSTEMATİK HATA 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 56 Okunma
Süleyman Karagülle
ŞERİAT VE MEMUR KARARNAMESİ 02.09.2000
23.03.2024 41 Okunma
Süleyman Karagülle
Heisenberg’in meşhur “kuvantum teorisi” 02.09.2000
23.03.2024 57 Okunma
Süleyman Karagülle
DEPREMİN FIKHI 26 AĞUSTOS 2000
23.03.2024 63 Okunma
Süleyman Karagülle
Z E L Z E L E 26 ağustos 2000
23.03.2024 40 Okunma
Süleyman Karagülle
(AHŞAP)İŞLETME HAKKINDA BİLGİ-19.08.2000
14.03.2024 53 Okunma
Süleyman Karagülle
Bir ülke hırsıza hapis cezasını vermektedir-12082000
14.03.2024 58 Okunma
Süleyman Karagülle
MEMUR KARARNAMESİ 12.08.2000
14.03.2024 38 Okunma
Süleyman Karagülle
HÜKÜMET,REKTÖR ATAMALARI..05.08.2000
14.03.2024 44 Okunma
Süleyman Karagülle
İNSANIN GÖREVİ 05.08.2000
14.03.2024 49 Okunma
Süleyman Karagülle
EKONOMİDE ZELZELE 22.07.2000
14.03.2024 42 Okunma
Süleyman Karagülle
REKTÖRLERİN ATANMASI 22.07.2000
14.03.2024 33 Okunma
Süleyman Karagülle
312 inci MADDE 22.07.2000
14.03.2024 42 Okunma
Süleyman Karagülle
BANDIRMA HATTI 22.07.2000
14.03.2024 61 Okunma
Süleyman Karagülle
F İ Z İ K 29.07.2000
14.03.2024 76 Okunma
Süleyman Karagülle
İSLÂM VE DEMOKRASİ 29.07.2000
14.03.2024 63 Okunma
Süleyman Karagülle
REKTÖRLERİN SEÇİMİ 22.07.2000
14.03.2024 36 Okunma
Süleyman Karagülle
ABANT TOPLANTISI 22.07.2000
14.03.2024 44 Okunma
Süleyman Karagülle
HAK VE KUVVET MEDENİYETLERİ 22.07.2000
14.03.2024 37 Okunma
Süleyman Karagülle
DAYANIŞMA SİSTEMİ 01.07.2000
14.03.2024 41 Okunma
Süleyman Karagülle
“HERKESE İŞ - HERKESE AŞ” 24.06.2000
14.03.2024 62 Okunma
Süleyman Karagülle
KİTLERİN ÖZELLEŞTİRİLMESİ 17.06.2000
14.03.2024 48 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’ÂN VE MANTIK İLE MATEMATİK 17.04.1999
14.03.2024 44 Okunma
Süleyman Karagülle
“ADİL DÜZEN” DERGİ PLANI (2)17.04.1999
14.03.2024 41 Okunma
Süleyman Karagülle
“ADİL DÜZEN” DERGİ PLANI 17.04.1999
14.03.2024 41 Okunma
Süleyman Karagülle
Süleyman Karagüllenin girilmeyen MAKALELERİ-17.04.1999
14.03.2024 63 Okunma
Süleyman Karagülle
MUSA’YA VERİLEN DOKUZ MUCİZENİN GÜNÜMÜZDEKİ MANASI
19.05.2022 2425 Okunma
1 Yorum 20.05.2022 06:41
Süleyman Karagülle
Elveda
21.08.2021 2497 Okunma
2 Yorum 24.08.2021 15:36
Süleyman Karagülle
İÇKİ YASAĞI
3.05.2021 2080 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye ve Dünya
30.04.2021 1804 Okunma
Süleyman Karagülle
DIŞ POLİTİKA
29.04.2021 1718 Okunma
Süleyman Karagülle
HEDEF
29.04.2021 1750 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve SON DURUM… (16)
18.04.2021 2781 Okunma
4 Yorum 26.05.2021 00:43
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve son uyarılarım… (15)
11.04.2021 1783 Okunma
Süleyman Karagülle
SOYLU'NUN BEYANI
7.04.2021 2422 Okunma
Süleyman Karagülle
BUNDAN BÖYLE
6.04.2021 1636 Okunma
Süleyman Karagülle
UYARI
6.04.2021 1596 Okunma
Süleyman Karagülle
MÜDAHALE
4.04.2021 1584 Okunma
Süleyman Karagülle
Seminerler; kendinize görev vereceksiniz (14)
4.04.2021 1589 Okunma
Süleyman Karagülle
TEK ÇIKAR YOL
3.04.2021 1819 Okunma
Süleyman Karagülle
PARTİ KAPATMAK
3.04.2021 1791 Okunma
Süleyman Karagülle
ANAYASA MAHKEMESİ
1.04.2021 1966 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve İ Ç T İ H A D (13)
31.03.2021 2611 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:37
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve Akevler Usulü (12)
31.03.2021 2412 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:27
Süleyman Karagülle
Muhterem Abdurrahman Dilipak’a Açık Mektup
31.03.2021 1863 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve DAVET… (11)
31.03.2021 2379 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:13
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerlerinin başlangıcı ve (10)
31.03.2021 1582 Okunma
Süleyman Karagülle
EMİN SARAÇ HOCA HAKKINDA
31.03.2021 2258 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve Kur’an Düzeni
31.03.2021 2386 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:01
Süleyman Karagülle
Akevler Kur’an Seminerleri ve GÖREV
31.03.2021 2404 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:52
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE TARİH
31.03.2021 2367 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:47
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-5
31.03.2021 2270 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:37
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-3
31.03.2021 1531 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-2
31.03.2021 1414 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ
31.03.2021 1602 Okunma
Süleyman Karagülle
TEK PROBLEM VE ÇÖZÜM
31.03.2021 1626 Okunma
Süleyman Karagülle
RAKAMLAR
31.03.2021 1648 Okunma
Süleyman Karagülle
YASTIK ALTI
30.03.2021 1721 Okunma
Süleyman Karagülle
TEMİZLİK
29.03.2021 2169 Okunma
Süleyman Karagülle
MEŞGALE
28.03.2021 1782 Okunma
Süleyman Karagülle
BAKAN OLMAK
27.03.2021 1950 Okunma
Süleyman Karagülle
MECRALAR
27.03.2021 1738 Okunma
Süleyman Karagülle
YALANCI LİDERLER YAZISI
25.03.2021 1797 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR FARKLARI
24.03.2021 1754 Okunma
Süleyman Karagülle
FESAT
24.03.2021 1683 Okunma
Süleyman Karagülle
MUTLU OLMAK
22.03.2021 2217 Okunma
Süleyman Karagülle
SAVAŞ VE SİYASET
21.03.2021 1805 Okunma
Süleyman Karagülle
BEYHUDE
21.03.2021 1763 Okunma
Süleyman Karagülle
İSLAM ÂLEMİ
20.03.2021 1559 Okunma
Süleyman Karagülle
NEDEN TEKERRÜR
20.03.2021 1690 Okunma
Süleyman Karagülle
KİM KARAR VERİYOR?
20.03.2021 1675 Okunma
Süleyman Karagülle
YANLIŞ HESAP
17.03.2021 1871 Okunma
Süleyman Karagülle
PALAS
17.03.2021 1672 Okunma
Süleyman Karagülle
İSLAM ÂLEMİ
17.03.2021 1486 Okunma
Süleyman Karagülle
DEVLETLERİN REKLAMI
17.03.2021 1531 Okunma
Süleyman Karagülle
SAVAŞLAR
15.03.2021 1676 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve DAVET… (11)
14.03.2021 1475 Okunma
Süleyman Karagülle
İNGİLTERE
13.03.2021 1992 Okunma
Süleyman Karagülle
AK PARTİ İKTİDARI
11.03.2021 1568 Okunma
Süleyman Karagülle
BARIŞIN KURALI
10.03.2021 1838 Okunma
Süleyman Karagülle
SERMAYE TAKTİĞİ
9.03.2021 2167 Okunma
Süleyman Karagülle
CİNAYETLER
8.03.2021 1835 Okunma
Süleyman Karagülle
İSLAMİ HAREKETLER
7.03.2021 1736 Okunma
Süleyman Karagülle
ŞERİATA GÖRE
7.03.2021 1718 Okunma
Süleyman Karagülle
DENGE
5.03.2021 1840 Okunma
Süleyman Karagülle
YAPILANLAR, SÖYLENENLER
4.03.2021 1796 Okunma
Süleyman Karagülle
REFORMLAR
3.03.2021 1911 Okunma
Süleyman Karagülle
CEMAL KAŞIKÇI
2.03.2021 2007 Okunma
Süleyman Karagülle
GAZ ODASI
1.03.2021 1762 Okunma
Süleyman Karagülle
TÜRKİYE’NİN YERİ
28.02.2021 1905 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerlerinin başlangıcı ve (10)
28.02.2021 2185 Okunma
1 Yorum 28.02.2021 11:03
Süleyman Karagülle
AŞI OLMAK
27.02.2021 1755 Okunma
Süleyman Karagülle
ŞERİATIN HÜKMÜ
26.02.2021 1746 Okunma
Süleyman Karagülle
İKTİDARDA VERASET
25.02.2021 1862 Okunma
Süleyman Karagülle
ZAFER
25.02.2021 1552 Okunma
Süleyman Karagülle
BOZULMA
23.02.2021 1579 Okunma
Süleyman Karagülle
TÜRKİYE’DE SEÇİMLER
22.02.2021 1672 Okunma


© 2024 - Akevler