Bu yazı, Fehmi Koru’nun 26.06.2019 tarihli yazısına yorum olarak kaleme alınmıştır. Yazının linki aşağıda yer almaktadır.
http://fehmikoru.com/araba-devrilince-tavsiyeler-yerinde-ama-yerine-getirilmeleri-imkansiz-nedenini-acikliyorum/
Bugünkü yorumumu Sinan Eskicioğlu’na yönelteceğim. Koru’nun sayfasında yayınlanacak.
Akevler, zorlama ilkesini reddettiği için İzmir’deki site karma karışıklık içindedir. Baskı olmasın diye cemaatle namaz bile kılınmamıştır. Eskicioğlu’nun bu makalesini okumadan önce yaptıkları tuhafıma gitmişti. Teşhis yerindedir ve Akevler’in yaptığı da doğru olabilir. İnsanlar atalarının yaptıklarını yaparak değil kendi içtihatlarına göre yaşamalıdırlar.
Akevler’in ve Eskicioğlu’nun yaptıkları hata şudur, insan istediği dili konuşabilir ama dilsiz topluluk olmaz, kişi de olmaz. Örf de böyledir. Topluluğun kendine özgü kıyafeti olacak, örfü olacaktır. Bunlar olmadan topluluk olmaz. İnsan kurallar içinde özgürdür. Kuralları koyma özgürlüğüne sahiptir, kuralsız topluluk olmaz. Akevler’in kendine özgü ve kendisinin oluşturduğu kuralları olursa varlığını sürdürür. Yoksa biraz sonra Akevler’de yaşayanlar birbirini tanımaz komşular olurlar.
Birinci Akevler uygulamasında bazı hatalar yaptık.
1) Gelenek Müslümanlarını Müslüman saydık. Onlarla kurduğunuz site kendine özgü bir çalışma ve yaşama kurallarını oluşturmadı.
2) İnşaatı ortakların katkıları ile yaptık. Parayı veren düdüğü çaldı. Sıradan ev sahipleri olduk.
3) Yalnızca oturmayı hedefledik. Çalışma imkanlarını oluşturmadık.
4) Çift daireli katlar yaptık. Binalar birlikte yaşamaya elverişli olmadı.
İşte şimdi İstanbul’da bu hataları yapmamaya çalışıyoruz. Yüz lojmanlı apartmanlar uygulaması ile aynı zamanda hicret ile demir parasını getirmiş olacağız. Başını örtmeyenler başka semtte, başı kapalılar başka semte oturacaklardır.
Sorun, 15 yaşına gelen bir kızın veya erkeğin eşini özgürce seçmesi ve anlaştıkları yaşam tarzına uygun apartmanlarda iş bulup yerleşmeleri sorunudur.
Eşler çalışma ve yaşama tarzlarını seçerken maddi imkanlar onları zorlamamalıdır. Yüz lojmanlı apartmanlar tam da bunu yapmaktadır. Yüz lojmanlı semt apartmanları kurmadıkça olmaz, dayatma ile topluluk oluşmaz.
Zinanın yeniden tarif edilmesi gerekir. Zina; gizli yapılan cinsî ilişkidir, evlilik yapamayacakların cinsi ilişkisidir, bir kadının iddetini beklemeden başka bir erkekle cinsi ilişkisidir.
İki türlü nikâh vardır, İslam nikahı ve muta nikâhı. İkisi de meşrudur. Boşanma da evlenme de kurallara bağlanmıştır ama kolaylaştırılmıştır. Baş örtüsü İslam evliliği ile muta evliliğini birbirinden ayıracaktır. Başka bir şey de olabilir.
O halde Eskicioğlu’nun ve İzmir yöneticilerinin ilk yapacakları iş İstanbul Ar-Ge çalışmalarına katılmaktır.
Davet ediyorum.