Kur’an çoğunluğu şiddetle reddeder (6/116).
Kur’an sermaye hâkimiyetini reddeder (38/23).
Kur’an kapitalizme de sosyalizme de karşıdır.
Kur’an ancak bir tarafta zarar varsa, diğer tarafta yarar varsa, orada ekseriyet ilkesine göre tercihi teşri eder. Kâr zararın olumsuzudur. Birbirini götürür. Sonuç ya yarar çıkar ya zarar çıkar. Zarar çıkarsa haramdır. Yarar çıkarsa helaldir.
Benzer şekilde borç ve alacaklar da böyledir. Alacak borcu borç alacağı götürür. Hangisi fazla ise o taraf kalır. 0 ise ne borçlu ne alacaklıdır.
Yeryüzünde düzen borç ve alacak üzerinde kurulmuştur. Kişiler insanlığa borçlu ve alacaklı olurlar. Sonunda insanlar alacaklı insanlık borçlu olur.
Kur’an’da bir de “cumhur” kavramı vardır. Bu da %3 ile%7’dir (2/156). %70’in kararı şartı sözleşmelerde getirilebilir. Örnek olarak bir kimsenin başkan seçilmesi için %70 oy alması gerekir, %70’in oyunu almayanlar başkan olmazlar, o seçimde aday da olamazlar hükmü Kur’an’a aykırı olmaz.
Bunun dışında tolerans vardır. Yani o kadar fark kabul edilebilir hatadır. Kur’an’da buna “lemme” denir (2/136). Lemmeler 1/5, 1/10, 1/20, 1/100 1/125 olarak belirtilmiştir.
Dengenin barajlarla sağlanması yanlıştır. Meclis’te temsil edilebilmek için Türkiye çapında 600’de bir oy alma yeterlidir. Millet meclisleri böyledir.
Bir de illerin temsilci göndermeleri söz konusudur. Bunun için de o il içinde oyu almak yeterlidir. O il kaç temsilci gönderecekse o kadar oyu toplayan il temsilcisi olarak meclise gider.
Mecliste kararlar ‘ekseriyet sistemi’ ile değil ‘kaliteli çoğunluk sistemi’ ile alınacağı için istikrarsızlık söz konusu değildir.
Meclis yasalar çıkarır. Hükümet yasalara uymak zorundadır. Yasaların dışında kalan konularda başkanlık kararnameleri ile yönetilir. Meclis kaliteli çoğunlukla kanunlar çıkarır. Bu sadece yönetimde istikrarı değil yasalarda da istikrarı sağlar.
Bir olay olduktan sonra artık o olayı eleştirmek ve ona uymaya direnmek yanlıştır. Başkanlık sistemine geçilmiştir. Tekrar parlamenter sisteme dönülmeye çalışılmaktadır.
Oysa bize göre daha farklı çalışmalar yapılması gerekmektedir.
Bizim yapacağımız iş, parlamenter sisteminden ve başkanlık sisteminden daha iyi sistemi bulmaya çalışımadır.
Bizim yapacağımız iş, muhalefeti ile iktidarı ile ekseriyet sistemi olan parlamenter ve başkanlık sistemine alternatif sistem bulmaktır.
Bunun için her parti ayrı ayrı çalışma yapar, sistemleri bulur.
Bu çalışmalarını kazandıkları belediyelerde uygularlar. Eksiklikleri, yanlışları bulur, düzeltir ve geliştirirler. Böylece her parti yeni anayasayı bulmuş olur.
Sonra bunların temsilcileri bir araya gelir ve siyasi partiler olarak ortak anayasa üzerinde anlaşırlar. Meclisteki parti temsilcileri anayasa değişikliğini birlikte önerirler ve o ortak anayasa asırlar boyu devam eder.
Gerçek demokrasiye inanan varsa, belediyelerde bu yeni anayasa uygulamalarına başlamalı ve deneyerek sağlıklı anayasanın oluşmasını sağlamalıdırlar.
Akevler’in şimdilik yakınlık duyduğu iki belediye vardır.
Bunlardan Güngören Belediyesi’ne önerilerimiz götürdük. Henüz müspet/menfi bir cevap gelmedi.
Teşvikiye’de seçimi kazanan başkanın belediyesine götüreceğimizi söyledik. Olumlu karşıladı. Daha götürmedik. Götüreceğiz ve cevabı bekleyeceğiz.