
REŞAT NURİ EROL
Seek00:00Current time00:00Volume
MAKALEYİ DİNLEAfrin yazıları yazıyordum…
KUR’AN VE İLİM yazıları (üç yazı) ile Afrin yazılarına ara verdim…
Afrin ve Kürtler yazıları yazmalıyım…
Afrin’den önce… Afrin… Afrin’den sonra yazıları da…
Balkanlar, Boşnaklar, Arnavutlar, Türkler ve diğerleri yazıları yazmalıyım…
Neden Balkanlar?
Bir Balkanlı olarak şu kadarını yazayım; şu sıralar Balkanlar’da o kadar çok şeyler oluyor ki ve Türkiye’deki Balkanlılar olarak bizi ve elbette bütün Türkiye’yi o kadar yakından ilgilendiriyor ki; ama olması gereken seviyede muhatap bulamayınca, yazsam ne fayda…
Bir de şu önemli hatırlatma: Balkanlar’da hiçbir şey göründüğü gibi değildir!
Balkanlar ile ilgili şimdilik bu kadar “uyarı ve hatırlatma” yeterli olsun!
***
Geçen haftaki ana yorum çalışmalarımızdan birinin ana başlığı şöyle:
Afrin’den sonraki İHTİMALLER; TÜRKİYE ne yapmalıdır?
Bu çalışmamızın “gerekçe” bölümünü geçiyorum.
Ama üç paragraftan oluşan “SONUÇ” bölümündeki iki paragraf olmazsa olmaz:
O halde Türkiye ne yapmalıdır?
Türkiye Adil Düzen Anayasa’sına sahip çıkmalı, Suriye devleti ile anlaşmalı ve Suriye’de Adil Düzen tesis edip çekilmelidir. Adil Suriye devletinde, refaha ulaşmış Suriye devletinde artık anarşi barınamıyor, çıkarcılar zemin bulamıyor demektir. Dolayısıyla Suriye de İran ve Türkiye gibi bağımsız ülke oluyor.
ADİL DÜZEN yalnız Suriye halkı için değil, tüm insanlığın çıkar paralelliğine dayanan bir düzen olacaktır. Suriye’deki barış sayesinde dünya rahatlayacak ve dünya çapında bir barış olacaktır.
Arif olana Afrin ve Suriye sorunu ile ilgili bu kadar yorum da yeter!
***
Geçen haftaki ana yorum çalışmalarımızın da sadece “SONUÇ” kısmı yeterli olsun:
Türkiye bu durumdan nasıl kurtulur?
Tek çıkar yol vardır, o da Semt Kooperatifleri.
Devlet altyapıları yapıp onar dönümlük yerleri müteahhitlere vermelidir. Devlet bu arsalarla yapılara ortak olmalıdır. Semt Kooperatifleri kurulup ortaklar malzeme ve işçilik bedelini temin etmeli ve müteahhitlere ihale etmelidirler.
Malzeme ve işçiliği temin eden kooperatiflere arsalar altyapısı ile verilmeli ve kamu ortak olmalıdır. Devletin burada yapacağı destek inşaattan vergi almama olmalıdır. %40 ortaklık payı vergi karşılığıdır. Ortakların sigortasına da karışmamalıdır. Kooperatifler aynı zamanda sigorta şirketleri olmalıdır. Böylece çok kısa zamanda Türkiye’nin toprakları üretim merkezleri hâline gelir ve ülkeye hâkim olur.
Bu birinci kaynaktır.
İkİncİ kaynak İse bonolardır.
Türk Lirası devam etmelidir. Semt Kooperatifleri toprak, demir, buğday ve altın bonoları çıkarmalıdır. Her Semt Kooperatifi bankalardan birine altın hesabı açar ve Türk Lirası’nı mevduat olarak kabul eder ama ALTIN hesabıyla kabul eder, değiştirmede fark koymaz, aldığı fiyatla alır ve satar. Bankalara faiz ödemezler.
Böylece kooperatiflerinin ellerinden faizsiz likidite temin edilmiş olur. Kooperatifler bu bonolarla yüz lojmanlı işyeri apartmanları yaparlar, sonra bu bonolarla ham madde alır mamul madde verirler. Ücretleri bunlarla öderler. Kiraları bunlarla öderler.
Bu iki kaynağı harekete geçirirse, Türkiye iki sene içinde dünyanın en büyük değil, en gelişmiş ülkesi olur, kendisini savunacak gücü de olmuş olur. Ve’s-SELAM…