
REŞAT NURİ EROL
Seek00:00Current time00:00Volume
MAKALEYİ DİNLEEvet, bu da beşinci yazımız ve bu yazımıza ilk yazıya yorum yazan Abdurrahman Serdar ile başlıyoruz: “Doğrusu Dünya düzeni iflas etmiş, Dünya ADİL DÜZENE hasret , olmalıydı, başlık; zira onu ne bilen var, ne de tanıyan. Çok mahdut bir zümre veya kişinin bilmesi önemli değil. Bugünün en okumuş Müslümanları bile, asgari bir ilm-i hal (halinin, yaşayışının, mesleğinin) bilgisini bilmiyor, merak edip bilen nadir kişilerden ve kitaplarından öğreneyim demiyor ki; kendisi bile Adil Düzen terbiyesi ile tanışmamış, GAYRET-i DİNİYE (din gayreti) sahibi olmamış ki, ADİL DÜZEN gelsin. Her şeyin bir sebebi var, bir bedeli var, bir emeği var; gayreti olmalı. İHLÂS ise işin İLACI. Boşuna dememişler: ‘CENNET (dünya ve ahiret) UCUZ değil, Cehennem LÜZUMSUZ DEĞİL.’ O İslam (medeniyeti) ki, ilim ve ihlâs ister... LAFINI etmekle gelmez. O haramhor ağızlarla DUASI bile para etmez...”
Nereye gidiyoruz? / Akevler’deki çalışmalar sonucunda insanlığın geçmişi ve geleceği ortaya konmuştur. / Yazılan kitaplarda bunlar anlatılmıştır. / İsteyenler ve bu konularla ilgilenenler, www.akevler.org sitemizde, ilgili pek çok kitap ve makale bulabilirler.
İnsanlar toplayıcılık, avcılık, çobanlık, tarımcılık, pazar mübadelesi, tüccar mübadelesi ve işçilik dönemlerini yaşamışlardır. Şimdi “ortaklık dönemi”ne geçilmektedir.
“Ortaklık sistemi”nde “işçilik” yoktur, “ortaklı”k vardır. Semt kooperatifleri oluşacak, yüz haneden ibaret olan semt kooperatifleri bir kolhoz sistemi içinde bağımsız yaşayacaklardır. Ticaret serbest olacak, semtler arası ekonomik ilişkilerini tekel oluşturmayan sermeye sağlayacak, rekabet içinde sömürmeden hizmet verilecektir.
İnsanlar dinde kabile mezheplerinden Hazreti Nuh ile peygamberler mezhebine geçti. / Hazreti İbrahim tüm insanlığı bir millet yapmakla görevlendirildi. / Hazreti Musa şeriat düzenini oluşturdu. / Hazreti Davut devletçiliği getirerek uygar kalmayı sağladı. / Hazreti İsa laik düzeni yani dinde/düzende zorlamamayı getirdi. / Kur’an insanlığa barış düzenini getirdi, değişik dinde olanlar evlilik bile yapacaklar. / İnsanlık şimdi yeniden dinlere dönmekte, ahlaki kurumlarını dinler oluşturmaktadır./ İlimde insanlık “görenek”ten sonra, “tartışma”, sonra “deneme”, sonra “diploma” dönemine geçti. İnsanlar şimdi de “teminatlı diploma sistemi”ne geçeceklerdir. / Siyasette Mezopotamya ve Mısır ’dan sonra İbrani ve Grek, sonra Hıristiyanlık ve Roma , sonra İslâmiyet ve bugünkü Avrupa uygarlıkları geldi.
Bugün yeni uygarlık doğmaktadır./ Bu yeni uygarlık ikinci Kur’an uygarlığı olacaktır. / Bu uygarlık yeni bir peygamberin olmayacağı ilk uygarlık olacaktır.
Tarihte iki büyük inkılâp vardır. / Birinci inkılâp Nuh Tufanı’ndan sonra geçekleşen inkılâptır, yazının icat edildiği inkılâptır; insanlık bu inkılâpla tarım dönemine ve uygarlığına geçmiştir. / İkinci inkılâp ise bilgisayarın icat edildiği üçüncü binyılın inkılâbıdır; bu inkılâpla “tarım dönemi”nden“sanayi dönemi”ne geçilmektedir.
Tarihe baktığımızda gelişmeler bir bir gerçekleşmektedir. / Bugünkü uygarlık merkezi yönetime dayanır. Merkezi yönetimlerle insanlık bugünkü seviyeye yükselmiştir. / İnsanlık çocukluk dönemini yaşamıştı, merkezden desteklenmeye ihtiyacı vardı... Böylece üçüncü binyıla ulaştık. / Şimdi ise insanlık telefonla ve internetle anında görüşebilmektedir. Kişilerin merkeze ihtiyaçları yoktur... Okullar insanları birbirleri ile anlaşabilir hale getirmiştir.
Artık merkezi yönetime gerek kalmamıştır. Merkezi yönetim sistemi tarihini yani miadını doldurmuştur. Yerinden yönetime, halk yönetimine gidilecektir. Ne var ki bu halk yönetimi merkezleri ortadan kaldırmayacaktır. Merkezler varlıklarını sürdürecek ama hâkim değil de hadim olacaklardır. Marks merkezleri ortadan kaldırmayı önermiş, ilkelliğe dönmeyi önermiştir. Kur’an ise merkezleri ortadan kaldırmıyor. Onların halka hükmetme yerine hizmet verme fonksiyonlarını şarj etmektedir. / İnsanlık merkezleri ortadan kaldırılmıyor, aksine onlar güçlendiriliyor. Bunun için merkezlere vergi alma yetkisi veriliyor. Merkezler askerlik hizmetini veriyor. / Demek ki insanlık merkezi yönetimden merkezi hizmetlere doğru gitmektedir. / Merkezi yönetim sistemi yerini halkın kendi kendisini yönetme sistemine bırakmaktadır. Batılılar buna “demokrasi”, Fıkıhçılar ise “içtihat sistemi” diyorlar.